Mustafa Karaalioğlu
Demokratik bir hakkı, temel bir vatandaşlık tepkisini ve en özgür olması gereken kurumdan yükselen haklı itirazı itibarsızlaştırmaktan medet uman bir ülke kendisi için kaygılanmalıdır. Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni rektöre karşı protesto eylemine iktidar tarafından gösterilen reaksiyon Türkiye’nin temel vatandaşlık hakları bahsinde bir sıra daha düştüğünü gösteriyor. Şiddet olmadıkça ki yok; öğrencilerin ve hocaların başlarına getirilen rektörü istememeleri doğaldır. Bunun için eylem yapmaları haktır. İnsanların bu eylemlerle dayanışma sergilemeleri de normaldir.
Doğal olmayan, hak olmayan ve normal olmayan bu itirazı yaftalamak, arkasında olmayan bir niyet aramak ve öğrencileri terörist olarak ilan etmektir. Yanlış olan, bu eylemi iktidara karşı bir kalkışma gibi göstermek ve bilhassa da milli irade karşıtlığıyla ilişkilendirmektir. Yanlış olan, yanlış bir atamayı oligarşiye karşı hamleymiş gibi takdime çalışmaktır.
Her kesimden, her fikirden öğrenciler barışçı ve medeni bir eylem zinciriyle demokratik hak mücadelesi örneği verirken onları karalamak ayıptır, acizliktir.
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemin doğru veya yanlış olduğuna karar verecek olan öncelikle üniversitenin öğrencileri ve hocalarıdır. Onlar da kendi okullarının itibarı için yeni atanan rektörden rahatsızlar; onu istemiyorlar. Beraberinde, hepimiz adına rektör atama yöntemini de eleştiriyorlar. Ne var bunda? Öğrenciler ya da hocalar veyahut da istemedikleri bir karara itiraz edecek başka insanlar tepkilerini nasıl gösterecekler? Seslerini kısıp, kendilerine yapılanı sineye çekerek ve sadece suratlarını asarak mı?
Aksine demokrasi, gösteri ve eylem hakkına izin verdiği için değerlidir.
Demokrasi, iktidarın veya idarenin aldığı her karar doğru olamayabileceği için, herkesin alınan kararları eleştirme hakkı olduğu için demokrasidir.
Eleştirmek, itiraz etmek ve eylem yapmak bir hak değil bazen sorumluluktur. Hükümet de kararları sorgulanamaz kutsal bir kurum değildir.
Eğer hükümetin eğitim ve üniversitelerle ilgili kararları doğru olsaydı bugün dünya liginde bir yerimiz olurdu.
Eğer hükümetin yargıyla ilgili kararları isabetli olsaydı bugün yeryüzünün en güvenilmez hukuk sistemlerinden birinde yaşıyor olmazdık.
Eğer hükümetin ekonomiyle ilgili kararları doğru olsaydı ülkenin 130 milyar doları buharlaşıp uçmazdı.
Hükümetlerin kararları bazen, hatta çoğu kez yanlış olabilir. O yanlıştan dönmek de erdemdir. Boğaziçili gençler ve hocalar bugün hükümete bariz bir yanlışı hatırlatıyor; o yanlışta ısrar edilirse gelecek günlerin üniversite adına daha kötü olacağını anlatıyor.
Bunu görmezden gelip, eylemi şeytanlaştırmak, eylemciyi yaftalamak ve en önemlisi de eylem hakkını yok saymak ne hükümete ne de ülkeye bir şey kazandırır.
Dinlemek, anlamak, empati kurmak varken “gücü gücü yetene” yolunu seçmek belki eylemin nefesini keser ama hükümet adına asla bir zafer olmaz. Zaten ülkenin demokratik hukuk devleti prensipleri hızla erirken sertlik fayda sağlamaz.
Hem Boğaziçi eylemine hem de sokaktan gelen bütün seslere karşı bakış açısını değiştirmek tek isabetli yoldur. Bir kez olsun yanlış yaptığını ve yanıldığını kabul etmek kimseye itibar kaybettirmez.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
1.05.2025
14.04.2025
7.04.2025
31.03.2025
10.03.2025
9.02.2025
13.01.2025