Namık ÇINAR
Her şey hepimizin gözleri önünde cereyan ediyor.
Bu pejmürdeliklerin, bu kepazeliklerin daha nesini anlatayım size?
Hem artık gerek de kaldı mı, ayrıca?
Olan biteni hâlâ görmek istemeyen, gerçeği duymaktan kaçınan varsa, onlara yapacak daha ne olabilir ki?
Bırakın, sarhoş kendi devrilsin!
Artık rezillikleri ortaya koymak için dil dökme devri çoktan aşılmıştır.
Bundan sonrası, kurtulma zamanıdır.
Bunlar giderse, yerlerine kimler gelir diye endişe de etmeyin!
Korkmayın, kriz çıkmaz.
Kriz, bu zaten.
Toplumun dinamiklerine güvenin. Hayat, ders almışlıkları da önüne katarak devam eder yoluna. Meraklanmayın, bundan kötüsü olmaz.
Hem fena mı; kaybımız en fazla Kanal İstanbul olur ki, bu da iyidir.
Erdoğan’ın bize vereceği güzel bir şeyi kalmamıştır. Yapıp ettiklerinin ne pahasına olduğu da, yavaş yavaş su yüzüne çıkıyor, görüyorsunuz. Koltuğunda kalsa bile, artık o eski yöntemlerini uygulayamayacağından, icraat dediği şey de onun için bitmiştir.
Bundan sonraki her saniyesi, daima zararımızadır.
Nitekim bu süreç, epeyi önceleri başlamış ve hâlen artarak sürmektedir.
Keşke sandığı beklemeden istifa etse de, güzel güzel çekip gitmiş olsa.
Ama korkarım bunu yapmayacaktır.
“Ortadoğu’nun Mutlakçıları” aklıselimle gitmesini bilmezler çünkü. İllâ ülkelerini ya sarsalayıp sendeleterek, diz üstü çökertirler; yahut kendileri giderken, çığ gibi, heyelan gibi çoğu şeyi önlerine katarlar da ancak öyle devrilirler.
Buraların kültürü, bu!
Siyasetin şimdiye kadar hep darbelerle yol alması boşuna değildi ki!
Bu onu elbet de meşrulaştırmaz, ama tabiatını açık eder.
Biz, yol ortasında kaza yaptığımızda, tampona değerek kırılan iki paralık stop lambamızın pazarlığını yaparken, mega kentin yanardağ lavlarını andıran araç trafiğinin allak bullak olmasına aldırmayacak tıynette bir milletiz.
Biz neyiz ki, tepemizdekiler başka olsun!
İslâm coğrafyasında özne, ülkeler ve toplumlar değil ki. Özne baştakiler!
Gerçekten ülkelerini düşünüyor olsalardı, böyle durumlarda hâlâ oralarda otururlar mıydı?
Akıllarına ilk gelenin, “ülkeye zarar vermemek”olması gerekmez miydi?
İşte bu yüzdendir ki, “aman yurduma, halkıma halel gelmesin. En iyisi ben çekileyim de, yöneltilen suçlamaları bir kenarda hâlledeyim” demeyecektir o da.
Kendini kurtarmayı, elindeki olanaklar çerçevesinde yürütmeyi seçecektir.
Bu sırada ülkenin bütün dengeleri alt üst oluyormuş.
Ne gam!
Kimin umurunda?
Fakat yağma yok! Bu sefer oyuna gelip, ortalığı kasıp kavurarak ve darbeci kültürü devreye sokarak netice almaya çalışacak değiliz, eskisi gibi.
Sonunda kazığı gene bizim yediğimizi öğrendik çok şükür halk olarak.
Hangi general ve hangi tank korkutur onların gözünü, bizim tweetlerimiz kadar?
Bunu bileceğiz ve bu kez elimizde demokrasi meşalesi, o şekilde mücadele vereceğiz.
Bu ara, yaramazlığının sezilmemesi için köşesine çekilen bir afacan sessizliğindeki Kürt milliyetçilerin, ülkenin ortak derdine bizimle tasalanmak yerine, lokal çıkarlar adına fırsat düşkünü gibi davrandıklarını da kaçırmayacağız gözümüzden.
Militarist Kemalistlerin propagandalarına kanıp, meğerse haklılarmış sanısına da kapılmayacağız.
AKP’nin krizi, onların köhnemiş jakoben düzenini meşrulaştırmaz çünkü. İkisini kafadar yapar, yapsa yapsa.
Esasında işin özü de, özeti de şudur, netice olarak:
Ne AKP, ne CHP, ne Türk ve Kürt milliyetçileri, ne de dinsel cemaatler değiştirebilirler bu ülkenin kaderini.
Bunlar geçmişin aksi sedalarıdır.
Gelecek, AB müktesebatını özümsemiş “yeni ufuklar”dadır.
Aklınız varsa, boşaltın işgaliyeleri bir an evvel.
Açın o “Gezi”dekiler gibi gençlerin önünü!
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016