Orhan Kemal CENGİZ
Kulaklarım sağır olmuş bir şekilde olup bitenleri izliyorum. Artık Erdoğan'a karşı hiçbir öfke duymuyorum.
Günlerdir bütün bu olanları izlemekten dolayı müthiş yorulmuş hissediyorum kendimi. Büyük bir patlamanın ardından sağır olmuş gibiyim. Etrafımda kan revan içinde kaçışan insanlar görüyorum; kapkara bir toz bulutu, ateşler yanıyor, bir felaket havası. Ama ben hiçbir şey duymuyorum artık.
Başlarda Başbakan’a büyük bir öfke duyuyordum. “Neden böyle yapıyor”, “Neden ülkeyi ateşe atıyor”, “Neden insanları birbirine karşı kışkırtıyor”... Sonra başka sorular başlıyordu: “Başarıyı, huzuru mu sindiremiyor acaba”, “Kürt meselesini çözmeye çalışan birisi nasıl olup da Gezi Parkı’nda boğulur”, “Apo’yla görüşme cesareti gösteren bir Başbakan Gezi’deki eylemcilerle mi görüşemiyor”, “Neden bir türlü geri çekilip, partisinin kurumsal zekâsının devreye girmesine izin vermiyor?..”
Velev ki komplo
Sonra, bakıyorum Başbakan’dan ve çevresinden binbir türlü komplo teorileri etrafa saçılmaya başlamış. Türk devletinin yüz yıllık can simitlerine sarılmışlar, ‘iç ve dış düşmanlarımız’ türküsünü söylüyorlar. Yine o aşamada enerjim vardı, hani belki sesimi duyururum diye, sosyal medyadan, TV kanallarından yüz kere tekrar ettim: “Velev ki, bir komplo olsun ortada, siz tansiyonu sürekli yükselterek o komploya en ciddi yardımı yapıyorsunuz.” “Velev ki, içerden dışarıdan birileri Türkiye’nin içini karıştırsın, insanları panzerlerin önüne kendilerini atacak kadar neyin öfkelendirdiğini anlamaya çalışmayacak mısınız?”
Sonra yavaş yavaş öfkem de enerjim de azalmaya başladı. Dönüp kendi içime baktığımda öfkemin neden geldiğini ve gittiğini şimdi anlayabiliyorum. Sanırım ben Erdoğan’a hep bir güven duydum; bunu bütün açıklığıyla kendime söyleyemesem de kalbimde her zaman bir yeri oldu. Türkiye’nin nelerin içinden çıkıp geldiğini ben çok çok iyi biliyorum. Çocuklarını gözaltına alıp onları kaybeden karakolların önünde annelerin hissettiği o tarifsiz çaresizliği biliyorum. Kapıda, o anneye “Çocuğunuz bizim tarafımızdan alınmadı” diyen devlet geleneğini çok iyi tanıyorum.
Ben “Camide içki içtiler” diyen Erdoğan’da, tüylerim diken diken olarak o devleti gördüm. İlk önce, “Yanlış biliyor herhalde” dedim. “Herhalde yanlış bilgilendirdiler.” Videoları izledim. Polisin hışmından kaçan gençler Allah’ın evine sığınmışlardı. Cami kocaman bir revire döndürülmüştü. Ortalık kan revan olmuştu. İnsanlar acılar içinde kıvranıyorlardı. Tam bir felaket havası vardı orada. Dolmabahçe imamıyla gurur duydum. “İşte dedim, benim ülkemin dindar insanı böyle vicdanlıdır.”
Sonra, kulaklarıma inanamaz bir şekilde Erdoğan’ı dinledim. “Camide içki içtiler” diyerek insanları kışkırtıyordu. Sonra, Erdoğan’ın anlattığı hikâyeden çok farklı bir hikâye anlatan imam hakkında soruşturma açıldığını duydum. Benim Erdoğan’a olan güvenime ilk darbe Uludere katliamıyla gelmişti. Bu cami konusunda anlattığı hikâye de sonuncusu oldu.
İlk günlerde duyduğum öfkeden eser yok şimdi. Kulaklarım sağır olmuş bir şekilde olup bitenleri izliyorum. Artık Erdoğan’a karşı hiçbir öfke duymuyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020