Orhan Kemal CENGİZ
Milattan önce 6. yüzyılda yaşamış olan Çinli stratejist Sun Tzu, ‘Savaş Sanatı’ isimli ölümsüz kitabında, komutanlara tavsiyelerde bulunur. Bunlardan bir tanesi de ordunun sırtını ‘dağ’ gibi, geri çekilmeyi veya kaçmayı engelleyecek ‘kör bir noktaya’ dayamaktır. Artık çıkışı olmayan bu savaşta, askerlerin normal kapasitelerinin 2-3 katı gibi bir güçle çarpışacaklarını söyler Sun Tzu. Çünkü onlar için savaş artık bir ölüm kalım savaşıdır.
Sun Tzu’nun sözünü ettiği dağı ‘metaforik’ olarak ve geri çekilmeyi imkânsız kılan faktörler bütünü olarak algılarsak, aradan geçen bunca zamana rağmen Esad’ın Suriye’de nasıl olup da hâlâ ayakta kalabildiğini anlayabiliriz.
Bundan iki buçuk yıl önce Suriye’de ayaklanmalar başlayınca hiç kimse Beşar Esad’ın bu kadar uzun süre ayakta kalabileceğini öngöremedi. O da ‘Arap Baharı’nın peşine takıp götürdüğü diğer diktatörler gibi kısa bir süre sonra devrilecekti. Ayaklanma bir süre sonra iç savaşa dönüşünce, bu defa da çatışmaların kısa bir sürede Esad’ın bu savaşı kaybetmesiyle sonuçlanacağı tahminleri yapıldı. Bu tahminlerin hiçbirisi tutmadı ve bugün artık savaşın tarafları günlük olarak ilerleyip gerileseler de birbirlerini yenemedikleri bir ‘denge’ durumuna ulaştılar. Brookings Enstitüsü’nden Kenneth M. Pollack, bu dengeyi, Suriye coğrafyasının yüzde 60-70 kadarının ‘muhaliflerin’, nüfusun ise yüzde 60-70 kadarının Esad güçlerinin kontrolü altında bulunduğu bir durum olarak tarif ediyor. Her ne kadar görünürdeki gerekçe Esad rejiminin kimyasal silah kullanması ise de Amerika’nın yapacağı askeri müdahalenin asıl amacı bu dengeyi yeniden ‘muhalifler’ lehine çevirmek.
İşte tam bu noktada Esad’ın sırtını hangi dağa dayadığını anlamak, bundan sonra neler olabileceğini anlamanın da anahtarını ortaya koyuyor. Evet doğru, İran’ın petrolü, Rusların silahları olmadan Esad bu savaşı sürdüremezdi. Evet doğru, Esad en kanlı çarpışmalardan birinin gerçekleştiği Kuseyr’i, Hizbullah’ın gerilla savaşı konusunda çok tecrübeli olan 2-3 bin militanının desteği olmasa muhtemelen geri alamazdı. Ama bunların hiçbirisi, Suriye ordusunun ana unsurlarının neden hâlâ Esad’a bağlı olduklarını, neden Suriye’de sadece Alevilerin değil, Hıristiyanlar ve Dürzüler gibi azınlık gruplarının da Esad’ın arkasında birleştiklerini açıklamıyor.
Aleviler ve azınlıklardan oluşan Esad koalisyonu sırtını Suriye tarihinin ve sosyal yapısının geçit vermez ‘dağına’ dayamış durumda. Fransızların, Arap milliyetçiliğine karşı Alevileri ön plana çıkarmaya başladıkları günden bu yana o dağ sürekli olarak yükseliyor. Baba Esad’ın darbeyle işbaşına gelip dindar Müslümanları baskı altına alması; Müslüman Kardeşler’in 70’lerde silaha ve terör yöntemlerine başvurması; Hafız Esad’ın çoluk çocuk demeden on binlerce Sünniyi öldürdüğü Hama katliamı, hep o dağın yükselmesine yol açan toplumsal depremlerdi. Bu toplumsal ve tarihi doku, hele hele işin içine El Kaide’nin de girdiği bir iç savaşı Aleviler ve azınlıklar için bir ölüm kalım savaşına dönüştürüyor. Bu savaşı kaybetmek artık, sadece iktidarı kaybetmek değil ama aynı zamanda, ailelerinin son bireyine kadar katledilebileceği anlamına geliyor Esad koalisyonu için.
Tam burada, her türlü savaşa hazır olduğunu söyleyen AK Parti hükümetine ve Suriye’ye yapılacak askeri müdahaleyi gözü kapalı destekleyenlere bazı sorular sormak gerekiyor:
Esad güçlerinin füzeler ve uçaklarla vurulduğu bir operasyonun ardından, hemen yanımızda, Ruanda’ya dönmüş, Alevilerin ve azınlıkların sistematik olarak katledildiği bir Suriye’ye hazır mıyız? Türkiye’nin böyle bir durum karşısında bir planı var mı?
Zaten bir Şii-Alevi/Sünni savaşına dönmüş olan Suriye iç savaşının, bu bombalamadan sonra alabileceği dramatik görüntünün Türkiye’nin kendi içinde yaratabileceği toplumsal kırılmaları onarmak için bir planımız var mı?
Suriye’ye yapılacak müdahalenin İran ve Hizbullah’ta da çıkışı olmayan bir savaşın başladığı hissini yaratıp bütün Ortadoğu’ya yayılacak bir Sünni-Şii savaşına dair bir hazırlığımız var mı?
Rojava’da yaşanan El Kaide-PYD savaşının daha da kızışıp, Türkiye’deki barış sürecini kökünden baltalama ihtimaline binaen bir hazırlığımız var mı?
Yapacakları müdahalenin öngörülemeyecek pek çok sonucu olduğunu bilen Obama, sorumluluğu paylaşmak için Kongre’nin onayını bekliyor. Peki biz bundan sonra olabilecek bütün gelişmeleri öngörebildiğimiz için mi TBMM’yi toplayıp, ülkenin geleceğini belirleyecek bu gelişmeleri tartışmıyoruz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020