Pelin CENGİZ
PROF. DR. ESER KARAKAŞ Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi olan Karakaş, 1993-1999 yılları arasında İstanbul Üniversitesi’nde bölüm başkan yardımcılığı ve anabilim dalı başkanlığı yaptı. 1999-2003 yılları arasında ise Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı görevini üstlenen Karakaş, Fransa’da L’Université Robert Schuman’da da dersler verdi. Karakaş, halen Star gazetesinde köşe yazıları kaleme alıyor.
Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarının ve önemli zaaflarının başında büyüme ve cari açık ikilemi geliyor. Pek çok uluslararası kuruluşun da dikkat çektiği kilit nokta bu ikilinin iyi yönetilmesiyle ilgili. Ekonominin bu temel meselesini, bu hafta Prof. Dr. Eser Karakaş ile ele aldık. Büyümeyi her zaman iktisadi analizin temeline koyduğunu dile getiren Karakaş’a göre, Türkiye gelecek 20-25 yılda cari açık vermeden yüksek büyüyemeyecek. Karakaş, Türkiye’nin ana denklemini de, yüksek büyüme, yüksek cari açık ve yüksek cari açığın nitelikli finansmanı olarak açıklıyor. Tabii, bunun yanında doğrudan yabancı sermaye girişi cari açığın finansmanı için hayati önemde. Türkiye’nin büyümesinin ve daha fazla dış kaynak çekebilmesinin “hukuk devleti” olmaktan geçtiğine dikkat çeken Karakaş, bunu en önemli “iktisadi girdi” olarak tanımlıyor. Doğru ve dünyada kabul görmüş hukukî pratikle Türkiye’nin ciddi miktarda yabancı sermaye çekebileceğini söyleyen Karakaş, Türkiye’nin kaynak çekemediği ölçüde küçüleceğini ve ancak finanse edebileceği cari açık kadar büyüyeceğini ifade ediyor...
Türkiye’de Kemal Derviş dönemiyle birlikte ekonomide normalleşme sürecine girildi, bu başarıyla devam ettirildi. Ancak, siyasal iktidarların yapabilecekken yeterli yol alamadığı alanlar oldu, başarılı olduğu alanları insani kalkınmaya yansıtamadı. Bunun ana sebepleri sizce nelerdir?
Türkiye gelir dağılımını düzeltmek, kentleşmek, kişi başına geliri yükseltmek, insanlara iş yaratmak gibi yüksek büyümeye mahkûm bir ekonomi. Fransa, Almanya gibi ekonomilerin yüzde 6-7 büyümesi şart değil ama Türkiye’nin en az yüzde 5’in üzerinde büyümesi şart. Takıntılı bir iktisatçı olarak büyümeyi her zaman iktisadi analizin merkezine koyarım. Bir iktisat politikası başarılı mı başarısız mı derken önce büyümeye bakarım. Büyüme gerekli koşuldur, büyüme yoksa fazla konuşacak bir şey yoktur. Siyasi iktidarlar ülkeyi büyümeye götürürken, yüksek büyüme yüksek cari açık üretiyor. Yüzde 5-6 büyüme, 60-70 milyar dolar cari açık demek. Büyümeyi çok düşürdüğünüzde de cari açık sıfırlanıyor. Cari açıkla enerji ithalatı adeta at başı gidiyor. Sanayinin kullandığı girdi de ithalata endeksli. Türkiye’de büyüme dış kaynak sorunu yaratıyor. Cari açık demek, Türkiye’de üretilen tasarrufun tüketim ve yatırımı karşılamaması demek. Cari açığı çözemeyince, krize dönüşüyor. Bu temel yapıda hâlâ bir değişiklik yok. Hatta daha da vurgulu hale geldi. 2009’da küresel krize endeksli büyük küçülme dışında AKP döneminin sağladığı yüksek büyümenin 10 yıllık kalıcılık yakalamış olması, yüksek büyümenin üretmeye devam ettiği cari açığın daha sağlıklı finansmanı nedeniyle sürdürülebilir hale geldi. Yabancı sermayeyi teşvik kanunu 1954’te çıktı. 1954-2004 arası Türkiye 18 milyar dolar yabancı sermaye çekerken, 2006’da 22.5 milyar dolar çekti. Bunlar büyümeyi sürdürülebilir kılıyor, bu iyi bir şey. Cari açığa bazı iktisatçıların kafayı takmış olmasını anlamam mümkün değil. Türkiye’de petrol, doğalgaz yok, 45-50 milyar dolarlık enerji ithal ediyoruz. Sanayinin yapısını da bugünden yarına hemen değiştirmek mümkün değil. İthal ikameci modele de herhalde kimse dönmeyi düşünmüyordur. Dolayısıyla bu yapısal bir sorun.
Bu sarmalın içinden de Türkiye kolay kolay çıkamayacak yani...
Buna sarmal olarak bakmıyorum. Türkiye’nin ana denklemi, yüksek büyüme, yüksek cari açık ve yüksek cari açığın nitelikli finansmanı. Buna sarmal diyebilirsiniz ama sarmal olumsuz bir şey çağrıştırıyor. Durum bana bu kadar olumsuz gelmiyor, bu sağlandığı ölçüde fakirlik, işsizlik, bölgeler arası eşitsizlik gibi sorunlar da uzun vadede çözülebilir. Büyüme olmazsa hiçbir şeyi çözemezsiniz, bu Allah’ın emri. Büyüme de cari açık üretecek o da Allah’ın emri. Cari açığı bir şekilde finanse edeceksiniz. Bunu gelecek 25 yıl için söylüyorum: Hem ekonomiyi sürdürülebilir şekilde her yıl yüzde 7 büyüteceğim, hem cari açık vermeyeceğim. Böyle bir şey söz konusu değil. Buna sarmal demememin temel sebeplerinden biri de, büyümeye mahkûm siyasal iktidarları demokratikleşmeye zorlaması. Dış kaynak girişi Türkiye’nin demokratikleşmesine bağlı. İktidarlar bir şekilde hukuk devletine sırtını döndükçe, dışarıdan kaynak girişinde sıkıntı olacak, bu sıkıntı olduğu sürece büyüme aşağı inecek. Türkiye, gelecek 20 yılda cari açık vermeden yüksek büyüyemeyecek. Bunu terlemeye benzetiyorum. Terlemek kendi başına iyi bir şey değil, ama spor yaparken terlemek sağlıklıdır. Durup dururken terliyorsan o hastalık işaretidir. Hızlı büyüyeceksin ve terleyeceksin. Duş da dış kaynak, sonra duşunu alacaksın. Cari açığı nitelikli şekilde finanse edeceksin.
Türkiye 2006, 2007 ve 2008’de 20 milyar dolar seviyesinde yabancı sermaye çekti ama son rakamlar çok iyimser değil. Demek ki yabancı sermayeyi çekmede hâlâ sorunlar var...
Türkiye’nin yılda 50 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye çekmesine son derece sıradan bir şey olarak bakıyorum. Körfez ülkelerinin elinde yatırmak için yer aradığı iddia edilen 2 trilyon dolar para var. Bunun 40’ta birini Türkiye çekebilir ama bunu çekmek için koşullar nedir? İktisatçı gözüyle baktığımda, giriş ve çıkış koşullarının eşit olacağına ikna edeceksiniz. Hangi koşullarla geliyorsa o koşullarla çıkma garantisi vereceksiniz ki, zaten bu hukuk devleti olmak demek. Başlarken koşulların ileride kötüleşmeyeceği garantisiyle gelirsiniz. Rating kuruluşlarının not artışı da çok önemli. Hile yapmazlar, Türkiye’nin hak etmediği bir not verirlerse, bundan kendileri zarar görür. Bu, bir kerelik bir oyun değil. Şöyle bir söylenti vardı: Türkiye’nin notunu arttırmıyorlar çünkü Yunanistan, İspanya gibi ülkelere para gitmesi lazım, öyle olursa para Türkiye’ye gider. Hiçbir rating kuruluşunun böyle bir yanlış yapacağını sanmıyorum.
AB’den gelen sinyaller ne olursa olsun, daima AB perspektifini diri tutmak lazım. AB perspektifiyle Fitch’in not arttırmasını aşağı yukarı eşdeğerli görüyorum. Bunun yanında içeride yapmamız gerekenler var. Yeni bir anayasa, yeni bir hukuksal çerçeve... Adının Suriye meselesinde olduğu gibi savaşla birlikte anılmayacağı bir çerçeve. Adı savaşla birlikte anılan bir ülkeye kimse yatırım yapmaz. Dünyada çok büyük fonlar oluşuyor. Batı’da oluşan çok büyük emeklilik fonları var. Türkiye’nin bunlardan doğru hukuk politikalarıyla yılda 50 milyar dolar yatırım çekmesi işten bile değil.
Çekemedik ama bugüne kadar?
Adı savaşla birlikte anılırsa çekemeyiz. Unutmayalım, Türkiye hâlâ darbe anayasasıyla yönetiliyor. Türkiye’de işler iktisadi olarak kötü gitmediği için yabancı sermaye çok gündeme gelmiyor. Ama dışarıdan objektif gözle baktığınızda darbe anayasası ile yönetilen, adı savaşla birlikte geçen, Kürt sorununu çözemeyen, anayasasını yapamayan bir devlet var. Görüntü olarak hoş değil, her şeyden önce kaynak girişini engelliyor. İktisat sohbeti yaptığımız için böyle söylüyorum, işin demokratik değerler meselesi ayrı bir konu. Böyle bir yere yatırım yapan insan iki kere düşünür. Bunların yanında avantajlar da var. Genç nüfusa, tüketime aç bir topluma sahip olması nedeniyle iç talep sorunu yok, iç piyasaya endeksli kalmak istemeyen Anadolu sermayesi de dış pazarlara hücum ediyor. Bunu olumlu anlamda söylüyorum, o kadar agresifler ki, dünya piyasalarında kriz varken ihracat azalmadı. Türkiye’nin özünde akut bir talep sorunu yok. Kamu maliyesinde görünürde çok büyük bir başarı var. Altta kamu maliyesi de şizofrenik bir yapıda.
Kamu maliyesinde şizofrenik yapıyı hangi anlamda kullanıyorsunuz?
Gelir gider dengesi sağlanmış ama dolaylı vergilerle sağlanıyor. Dolaylı vergilerin artışını sağlıksız görmüyorum, hatta mevcut yapıda adaletli görüyorum. Dolaysız vergilerin penetrasyon sorunu var. Türkiye’de dolaysız vergi ödeyenlerin sayısı o kadar düşük ki. Dolaysız vergi payını yükseltmeye kalktığınızda, büyük adaletsizlik yaratırsınız. Türkiye’de yüzde 40’a varan bir kayıtdışılık var ve bunu vergilendiremiyorsunuz. Küçük esnaf ve tarım sektörü zaten kanunlarla dolaysız vergi kapsamı dışında. Türkiye’de beyannameli vergi mükellefi sayısı 1 milyon, onlar da en üretken kesim. Böyle bir yapıda dolaysız vergileri arttıralım diye bir öneri getirmenin adaletle bağdaşır bir tarafı yok. 55 milyon seçmenin olduğu bir yerde, 1 milyon kişi beyannameyle vergi veriyor. Hiçbir siyasal iktidar dolaysız vergi tabanını genişletebilmeyi başaramadı. Türkiye’nin en büyük sorunu budur. Bu, bugüne kadar vergi vermeyen insanlardan vergi isteyeceksiniz demek. 2009’da Ali Babacan en büyük hedefimiz bu dedi ama istatistiklere bakıyorum kayıtdışında gerileme yok. Beyan mecburiyeti getiremiyorsunuz. Herkesi beyannameli mükellef haline getirin ama vergi almayın. Ne kadar gelir gideri olduğunu bildirsin, kayıt içinde kalsın ve gelirini deklare etsin. Devlet öyle bir düzenleme yapsın ki, belli bir matrahın altında kalanlardan vergi almasın. 50 milyon civarı beyannameli insan olması lazım. İşgücüne katılım hâlâ yüzde 50’nin altında. Şizofrenik yapı dediğim bu. Dengeler tutturulmuş ama aşağıda müthiş bir garabet yatıyor.
Türkiye’nin iş dünyasındaki yapısal sorunlar da işin diğer boyutu. Bu alana yönelik değerlendirmeleriniz neler?
İktisat denen şey gelecekte iki şey üzerinden gidecek. Makro alanda devlet kamu maliyesinin dengelerini gözetmekle kendisini sınırlayacak. Gelecek 20-25 yılda mutlaka buraya gelinecek. Devletin ekonomiye müdahalesi kamu maliyesiyle sınırlı kalacak. Mikro alanda da verimlilik meselesi var. Dünya verimsizlik meselesini hep makro önlemlerle aşmaya çalıştı. Bu da devalüasyonlarla, sübvansiyonlarla oldu. Yeni yeni Keynes’in kullandığı fiscal devaluation gündeme geldi. Bunlar bitiyor verimlilik mikro temelli bir kavram haline geliyor. Artık, devalüasyon yaparak bir firmanın ihracatını arttıramayacaksınız. Firma verimliliğini mühendislikle arttıracak. Türkiye, kamu maliyesi dengelerinde başarılı, borç stokunun milli gelire oranı yüzde 35’e doğru düşüyor. Ancak, firma bazında rekabetçilikte çok büyük sorunlar var. Türkiye’nin çok kötü bir eğitim sistemi var. Hiç eğitim verilmese sadece okuma yazma ve dört işlem öğretilse daha iyi.
Büyümeye epey vurgu yaptınız. Büyüme için olmazsa olmazlar saymak gerekse, üst sıralara neleri alırdınız?
Türkiye’nin büyümesi için hukuk devleti gerekiyor. En önemli iktisadi girdi, “hukuk devleti” olacak. Eskiden büyüme hukuk devletini üretiyor denirdi, hayır, şimdi hukuk devleti, büyümeyi üretecek. Dünyada sermaye hareketleri o kadar yaygınlaştı ki. Eskiden büyümenin ana motoru ulusal tasarruf oranlarıydı, artık küresel bir tasarruf havuzu var. Kim bu havuzdan daha hızlı kaynak çekerse, o daha hızlı büyüyecek. Küresel havuzdan size aktarılan kaynak birisinin ürettiği tasarrufu bize emanet etmesi demek. Bunu emanet etmesi için de, bizim emanet edilebilir hukuk sistemine sahip olmamız lazım. Mülkiyet haklarına mutlak saygı.
1994’te Tansu Çiller, geçmiş dönemin bilanço kârları üzerine vergi saldı. Berbat Anayasa Mahkemesi de, o dönemde bunu anayasal buldu. Krize karşı önlem olarak düşünülen bu uygulama uzun süre kaynak girişini durdurdu. Bu Türkiye’ye yapılmış en büyük ihanettir. Bunun çok acısını çektik, bu imaj yeni yeni düzeliyor, onu bozmamak lazım. Türkiye’nin adının savaşla anılmaması için elimizden geleni yapmamız lazım. İç savaşın durması, Kürt meselesinin çözülmesi, bunlar Türkiye’ye kaynak girişini arttıracak şeyler. Türkiye, kaynağı çekemediği ölçüde otomatik olarak küçülüyor. 2001’deki gibi döviz ikiye katlanmayacak, krizler böyle olmayacak. Finanse edebileceğimiz cari açık kadar büyüyeceğiz, o kadar. Kriz de bu demek. 25 milyar dolar cari açık finanse edebiliyorsak ona tekabül eden büyüme yüzde 1.5-2’dir. Fiscal devaluation ile paranızın değerini arttıramazsınız, bunlar geçmişin yöntemleri...
İktidar bu anlattıklarınızın ne kadarının farkında?
Ali Babacan’ın tüm bunların bildiğini biliyorum. Babacan, kamu maliyesi dengesinin ne kadar önemli olduğunu herkesten iyi gördü, mali kuralı çıkarttı, tasarı haline getirdi, son anda ne olduysa çıkmadı. Türkiye için çok büyük bir olumsuzluk. Kamu maliyesi dengeleri bozulmadı ama böyle bir şeyin varlığı küresel piyasalara bir teminattır. Pratikte bir işlev yerine getirmese bile, mali kuralın yasalaşmış olması uluslararası piyasalara çok olumlu bir sinyal olacaktı.
Biz tam tersini yapıyoruz mesela bir hafta idamın geri getirilip getirilmeyeceği tartışmalarıyla geçti...
Türkiye’ye idam cezasının gelmesi demek, Türkiye’nin AB ilişkilerinin bitmesi, hatta Avrupa Konseyi’nden çıkarılması demek. İdamı devreye sokacak bir ülkeyi Avrupa’da barındırmazlar. AB ile ilişkileri kesilmiş bir ülkeye de kaynak girişi olmaz. Londralı bir yatırımcı şunu düşünür: İdamı kaldırdılar, tekrar geri getirdiler. Ben geldikten sonra bana da hiç beklenmeyen vergiler getirebilirler. Sécurité juridique diye bir kavram var, yani hukuk güvenliği. Hukuk normlarının bugünden yarına değişmeyeceği anlamına gelir. Giriş ve çıkış koşullarının aynı olması bu demek. Hukuk güvenliği olmadan yabancı sermaye çeken ülkeler var, Çin mesela. Ama ücretler 50 dolar. Türkiye tekrar 50 dolarlık ücretleri göze alabilirse, bize de belki gelebilir. Ama 50 dolar demek korkunç bir ülke demek.
Sayıştay’ın askeri harcamaları denetlemesi konusunda bir saydamlık problemi var. Bu konuya kafa yoran bir iktisatçı olarak son yasa değişikliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye 2004’te Anayasa’nın 160. maddesini değiştirdi. TSK harcamalarının denetimi gizlilik esasına göre yapılır diye bir ibare vardı onu kaldırdı. Bu ibarenin çıkartılması “istersen gizlilik esasına uy istersen uyma” olmaktan çıkıyor diye düşünülebilir. Bence bu kötü düşünme biçimi. Eskiden zorunluluk vardı gizlilik şartı kalkınca siyasi iktidar gizlilik esasını ister geri getirir, ister getirmez. Oysa kamu harcamalarının denetiminde saydamlık esası vardır. İstisna kalktığına göre bir daha bu gizlilik esasını getiremezsin. İşin özü o ibarenin kaldırılmasıdır, bu iktidara isterse tekrar gizlilik esasını uygulayacağı hakkını vermez. İstisna kalkınca harcamalar genel ilkeye uyar, o da saydamlık ilkesidir. Yönetmelik gizlilik getirmiyor ama kanun bu alanın özelliklerine göre yönetmelikle düzenlenir diyor. İyi bir Anayasa Mahkemesi olsa, bu yönetmeliği iptal eder. Türkiye’de yorumlar çok ilkel.
[email protected]
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022