Pelin CENGİZ
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (MYK) ile UNICEF, Suriye’deki çatışmalardan kaçmak zorunda kalan çocukların sayısının bir milyona ulaştığını açıklayarak, bu yüzyılda yaşanan en büyük utanç tablolarından birini yüzümüze çarpıverdi. Suriyeli çocukların hemen hepsi ülkelerinde Beşar Esad’a sadık güçlerle muhalif gruplar arasındaki kanlı çarpışmalardan kaçmış ailelerin bireyleri. Bir milyon mülteci çocuk sadece kuru bir rakamdan ibaret değil elbette, aynı zamanda evlerinden, kimi zaman ailelerinden, okullarından koparılmış, pek çok korkuyla ve hayatta kalma mücadelesiyle yüz yüze gelmiş bir milyon çocuk demek. Bir milyon mülteci çocuğun 740 bini 11 yaşın altında.
Bu çocukların bir bölümünün Suriye sınırlarını yanlarında herhangi bir refakatçi olmadan geçtiğini de düşününce, çocukların ne tür tehlikelerin eşiğinden geçtiğini tahmin etmek zor değil. Her iki kuruluşa göre, çocuklar, Suriye’deki iç savaş nedeniyle mülteci durumuna düşen insan sayısının yarısını oluşturuyor. Açıklanan bu rakam yeterince vahim, ancak burada bitmiyor dahası var.
MYK verilerine göre, iki milyon Suriyeli mültecinin 701 bini Lübnan’daki kamplarda hayatını sürdürmeye çalışıyor. Ürdün’deki Zaatari kampı ise, Kenya-Somali sınırında bulunan Dadaab mülteci kampından sonra dünyadaki en büyük ikinci mülteci kampı mertebesine ulaşmış. Zaatari’de 518 bin Suriyeli mülteci barınıyor. Zaatari, şu anda Ürdün’ün nüfus bakımından dördüncü büyük kenti hâline gelmiş. Geçen temmuzda sadece 100 ailenin bulunduğu kamp aslında geçici olarak kurulmuş, ancak, şimdilerde günde 2000 yeni kişi giriş yapıyormuş.
30 bin çadır ve farklı ihtiyaçlar için kurulmuş binalardan oluşan, her gün 500 bin ekmek ve 4,2 milyon litre su dağıtılan kampı çekip çevirmenin günlük maliyeti 500 bin dolar. Kamptaki mültecilerin yüzde 55’i 18 yaş, yüzde 21’i beş yaş altında ve her gün kampta 13 yeni çocuk doğuyor. Kamptakilerin ihtiyaçları için sağlık hizmetleri veren üç hastane, okul, çocuklar için futbol ve oyun sahaları kurulmuş. Bu arada, kamptaki mültecilerin kendi girişimciliklerini sergiledikleri ve bu ürünleri satışa sundukları 3000 mağaza var, mağazalar kampın ama caddesi üzerinde, caddenin ismi ise epey manidar: Champs Elysées.
MYK verilerine göre, Türkiye’de 441 bin, Irak’ta 155 bin ve Mısır’da ise 110 bin Suriyeli mülteci olduğu varsayılıyor. Internally Displaced Persons (IDPs) yani ülkesinde yerinden edilmiş ya da kendi ülkesinde mülteci durumuna düşmüş toplam Suriyeli sayısı ise 4,25 milyon olarak veriliyor. Bu da aşağı yukarı her dört Suriyeliden birinin evini terk etmek zorunda kaldığı anlamına geliyor.
BM kuruluşlarının uyarıları, Suriye’deki çatışma ortamına yönelik siyasi bir çözüm bulunması için yoğun bir çaba gösterilerek, çatışmanın taraflarının sivilleri hedef almaya ve çocukları asker olarak kullanmaya son vermesi gerektiği yönünde. Çocukların ve ailelerinin ülkeden güvenli şekilde çıkışının ve sınırı güvenli şekilde geçebilmeleri için sınırların açık tutulmasının önemine dikkat çekiliyor. Ancak, şimdiye dek Suriye’deki taraflardan bunlara hassasiyet gösterildiğine dair bir emare yok. Bu da mülteci konumundaki insanların durumunu giderek daha belirsizleştiriyor. Her ne kadar bahsi geçen kampların pek çoğu geçici olarak planlanmış olsa da, Birleşmiş Milletler ve çeşitli yardım örgütleri, Suriyeli mültecilerin durumunun 1948 sonrasında Filistinlilerin ilticalarında olduğu gibi, kalıcı bir nüfus hareketine dönüşme ihtimalinin yüksek olduğu görüşünde. Bu, mültecilere kucak açan bütün civar ülkelere ve tabii Türkiye’ye çok önemli bir mesaj.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları








































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022