Pelin CENGİZ

Sesi de görüntüsü de kirli siyaset
7.02.2015
2702

 Seçim dönemlerinin değişmez siyasi kirliliğinin yanında, her yana asılan parti bayrakları, adayların görsellerinin bulunduğu posterler, partilerin vaatlerinin yer aldığı afişler, ne dediği, kime hitap ettiği belli olmayan seçim araçları… Neredeyse yer gök bunlarla kaplı.

Devasa reklam panoları şehrin her yanını sadece seçim kampanyaları döneminde sarmıyor elbette. TarihîNarmanlı Han’ın dış cephesini tamamen kaplayan Apple reklam panosu, bir imza kampanyası ile kaldırıldı. Altı ay sonra hata tekrarlandı Narmanlı’nın üzerine bu kez Avea ilanı geldi.

Son zamanlarda kent simgelerine, kültür varlıklarına yönelik buna benzer saygıdan uzak uygulamalardan söz edilebilir. Örneğin, Haydarpaşa Tren Garı’nın karşısındaki Haydarpaşa Mendireği’ni bir süre işgal eden H&M ilanı yine bunlardan biri.

Yine seçim döneminde, İstanbul Fatih’teki 1600 yıllık Bozdoğan Su Kemeri’ne vida ve çivilerle seçim afişi asılarak, hem fiziksel tahribat yaratıldı hem de kamuya ait bir değer olan su kemeri seçim propagandasına alet edildi.

Broşürler, el ilanları, kentin her yerini istila etmiş dev afişler, flamalar, posterler, seçim arabaları ciddi bir israf olduğu gibi çevre açısından önemli bir görüntü ve ses kirliliği yaratıyor. Özellikle büyükşehirlerde asılan bayrak miktarı milyonlarla ifade ediliyor. Düşünün, sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi, seçim afişlerinin temizlenmesi için 400 kişilik ekip kurmuş.

Üstelik, seçmen tercihini bu ilanlara, afişlere bakarak belirlemiyor. Kime oy verileceğinin bayrakla ya da sesi sonuna kadar açılmış araçlarla ilgisi yok.

Avrupa ülkelerinin pek çoğunda seçim dönemlerinde parti bayrağı kullanımı sözkonusu değil, daha çok adayların afişleri panolarda yer alıyor. Seçim dönemlerinde en fazla afişe rastlanan ülkelerden biriAlmanya ama ülkede son seçimlerde yapılan bir araştırma, seçim afişlerinin neredeyse hiçbir işe yaramadığını gösteriyor. Almanların yüzde 83’ü oy tercihinde afişlerin en ufak bir etkisinin olmadığını söylemiş. Yaygın bir kanaat ise afişlerin çevre kirliliği yaratıyor oluşu yönünde.

Bir de tüm bunların kimin parasıyla gerçekleştirildiği sorusu var ki, iş bu noktada epeyce karışıyor. Bu paranın dolaylı olarak seçmenin cebinden çıktığını söylemek yanlış olmaz, zira paranın kaynağı Hazine. 2011 genel seçimlerinde yüzde 7 ve üzeri oy alan siyasi partiler Hazine yardımı alıyor. Bu oranın altında kalan partiler ya da seçimlere siyasi parti olarak girmeyen ama Meclis’te temsil edilen partilerin Hazine’den aldığı pay sıfır.

2014’te yapılan bir değişiklikle Hazine yardımı için gerekli olan oy oranı yüzde 3’e indirildi ancak Seçim Kanunu gereği bu uygulama 2015 seçimlerinde geçerli olmadı. Bu seçimlerde Hazine’den üç partiye aldıkları oy oranına göre 530 milyon liradan fazla kaynak aktarıldı.

Bunun dışında özel ve tüzel kişilerden alınan bağışlar var, adayların kendi ceplerinden yaptığı harcamalar var ama aslan payı Hazine’den geliyor. Üstelik seçim kampanyasının harcamaları denetlenmiyor, para nereden geliyor, nereye ne kadar harcanıyor tam bir muamma. Denetleme, şeffaflık ve hesap verme kavramlarının yanından bile geçilmeyen siyasi kampanyalar yapılıyor.

Dolayısıyla seçmenin parasıyla seçmene bu işitsel ve görsel propaganda kirliliği dayatılmış oluyor. Sadece seçimlerdeki reklam kirliliği ile ilgili değil tüm reklamlara dünyada bir iki örnek uygulama var. Bunlardan biri Fransa’nın güneydoğusundaki Grenoble kenti. Şehirdeki tüm açık alanlarda reklamlar yasaklandı. Üstelik billboardların yerine ise ağaç dikildi.

Brezilya’nın Sao Paulo kenti de epeydir “No Logo” sloganıyla reklamsız kent unvanına sahip. Açıkhava reklamlarının kaldırılmasıyla daha önce gözden kaçan, gizlenen mimari ortaya çıkmış, kent yeni bir kimlik kazanmış.

Kimbilir belki bir gün Cittaslow (Yavaş Şehir) akımı gibi reklamsız kentler akımı da başlayabilir.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar