Pelin CENGİZ
Her şeyden önce adını koyalım, Volkswagen skandalı bir çevre skandalı. Kısaca hatırlayacak olursak, ABD’deki EPA’nın (Environmental Protection Agency- Çevre Koruma Ajansı) emisyon testlerini yanıltmaya yönelik olarak VW’nin dizel yakıtla çalışan araçlarına bir yazılım yüklediği ortaya çıktı.
İşin ilginci, çevreye ve halk sağlığına çok ciddi zarar veren bu kasıtlı sahtekârlığı aslında EPA değil,International Council on Clean Transportation buldu. Yaptıkları testlerde nitrojen oksit oranının EPA’nın kabul edilebilir seviyesinin 35-40 kat üzerinde olduğu anlaşıldı. Yani, Volkswagen’in sözkonusu dizel motoru çevreyi kabul edilen standart değerden 40 kat daha fazla kirletiyor.
EPA’nın bu gelişmeler üzerine VW şirketine 18 milyar doları bulabilecek bir ceza kesmesi gündemde. Yalan ve sahtekârlığın getirdiği itibar, muhtemel pazar kaybı ve borsadaki düşüşlerle gelen erime de cabası. Herkes bu rakamları, olası bir iflası, üst düzeydeki istifaları konuşuyor ancak cezanın nedeni net olarak, VW’nin çevreyi ve çevre standartlarını hiçe sayması…
Skandal ortaya çıkar çıkmaz, Volkswagen’nin ABD’deki CEO’su Michael Horn, ABD’li yetkililere karşı dürüst olmadıklarını itiraf ederek, “Dürüst davranmadık, işi batırdık. Özür dileriz” dedi. Gözden kaçan nokta, VW’nin emisyon skandalının üretim hatasından kaynaklanmadığı… Bilinçli bir sahtekârlık sözkonusu. Tüketiciler, çevreye duyarlı bir otomobil aldıklarını düşünürken şimdi yeni durumla birlikte şirkete açacakları bireysel davalarla VW’yi epey zor durumda bırakabilirler.
Ne kadar güçlü ya da ne kadar hızlı bir otomobil üretmiş olursanız olun, çevreye saygılı bir üretici değilseniz bundan böyle negatif ayrışmanız kaçınılmaz olacak. Son dönemde sağlık alanında yapılan araştırmalar, her yıl hava kirliliği nedeniyle onbinlerce insanın yaşamını yitirdiğini ortaya koyuyor. VW ile sınırlı kalmayacağı çok belli olan otomobil endüstrisindeki bu skandal, aynı zamanda çevre duyarlılığının, gelecek dönemde ekonomi ve endüstri politikalarının temel belirleyicilerinden biri olacağını gösteriyor.
VW skandalı Almanya özelinde ise ülkenin en önem verdiği iki meseleye birden zarar verdi. Çok güvendiği otomobil endüstrisinin gücüne ve fosil yakıt enerjilerinden temiz enerjilere dönerek gerçekleştirdiği çevreye duyarlı ülke imajına…
Bu son skandalla dizelin temizliğinin de yalandan ibaret olduğu fark edildi. Dizel araçları son yıllarda tercih sebebi yapan en önemli faktörlerden biri, benzinle çalışan otomobiller kadar iklim değişikliğine etki etmemeleriydi. VW’nin düşük gösterdiği nitrojen oksit emisyonları hava kirliliğine, solunum yollarında, beyin ve akciğerlerde ciddi sorunlara yol açıyor.
İlk tepki İsviçre’den geldi. İsviçre, VW markalı araçların satışını durdurdu, onu Hollanda izledi. Avrupa’nın en fazla dizel motorlu araç kullanımına sahip Fransa’nın başkenti Paris, geçen pazar CarFreeDayetkinliğiyle otomobilsiz bir gün geçirirken, ülkede dizel motorlu araçların tamamen yasaklanması tartışılıyor. Ayrıca, Fransa Çevre Bakanı Segolene Royal de, Fransa’daki VW marka araçların kontrol edileceğini açıkladı.
Doğuş Otomotiv’den İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, “Sözkonusu durumdan etkilenen araçlar da dâhil olmak üzere tüm araçlarımızın sürüş ve yol güvenliğine uygun olduğunu da belirtiriz” demiş. Eh, çevre hassasiyeti kimsenin umurunda olmayınca, bu açıklamalar da normal karşılanıyor elbette. Çevre bilinci olmayan, skandallara hayret etme çıtası düşük Türkiye’de konunun yankı bulması zor.
Dizel motorlarla ilgili çevreci miti çöktüğüne göre, yakın gelecekte elektrikli araçlarla ilgili daha sık yenilikler duymak mümkün olabilir mi? VW’nin hileli emisyon ölçümlerine inat 60 Tesla aracı 0 emisyonlaAvusturya Alplerine çıktı. Tesla Motors’un CEO’sı Elon Musk, en geç iki yıla elektrikli arabaların tek şarjla 1000 km. gidebileceğini söyledi. Japonya’da elektrikli araba şarj istasyonları, benzin istasyonlarının sayısını geçti. Apple’ın 2019 için elektrikli araç projesi var. Sektör büyüyor, neden olmasın…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022