Roni MARGULIES
Erzincan'da askerlik yapmak... nasıl ifade etsem... biraz olağandışı bir deneyimdi benim için. Akşam "Yat" diyorlar, yatıyorsun; "Kalk" diyorlar kalkıyorsun; "Yemek ye" diyorlar, yiyorsun ve ne verirlerse onu yiyorsun; "Yürü" diyorlar, Erzincan platosunda bir aşağı bir yukarı yürüyorsun...
Bir süre sonra, hiçbir konuda hiçbir karar vermek zorunda olmadığını, günün her dakikasında ne yapacağının sana zaten söylendiğini fark edip kafanı, iradeni, kendi değerler dünyanı bir kenara bırakıp sessiz sakin yaşayıp gidiyorsun. İnsan rahata alışıyor. Allah'tan sadece dört ay askerlik yaptım, yoksa iyice alışıp hayatım boyunca "Biri emir verse de ne yapmam gerektiğini bilsem" diye çevreme bakınıyor olabilirdim.
Erzincan şehrinden belki de daha büyük bir alana yayılmış olan ve bir ihtimal nüfusu da daha kalabalık olan 59. Topçu Er Eğitim Tugayı'nda, sadece bir Yahudi'ye rastladım. Bir de ben, etti iki. Siyah derili veya çekik gözlü olmadığımız ve biz de sünnetli olduğumuz için (ve zaten erkeklik organı ortalık yerde sık sık teşhir edilmediği için), bizi gören şaşırmıyor, kaygılanmıyor ve MOSSAD'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızdığını düşünmüyordu. İsmimizi söylemek zorunda kaldığımız âna kadar. "Roni Margulies, İstanbul, emret komutanım" diye bağırmak meseleyi ele veriyordu doğrusu. Ne yalan söyleyeyim, başımın belaya girebileceğinden korkmasam, "Öztürk Türkyılmaz, İstanbul, emret komutanım" diye bağırmam işten bile değildi.
Ama yapamadım. Ve Erzincan dağlarına doğru avazım çıktığı kadar bağırdığım isim, doğal olarak, ilgi çekti. Düşmanlık değil, sadece ilgi. En çok karşılaştığım soru, "Abi, sen nerelisin?" oldu. Soranların hiçbirine "Sen manyak mısın? Türkiyeli olmasam ne işim olur bu Allah'ın belası dağlarda? Gönüllü olarak gelmiş olabilir miyim sence buraya?" cevabını vermedim. "Babam çok komik bir adam, bizim soyadımız aslında Kahramantürk, ama espri olsun diye mahkeme kararıyla Margulies adını almış" demekten de kaçındım. Her seferinde, basit olduğunu sandığım bir cevap verip "Yahudi'yim" dedim.
Ve ilginç bir şey öğrendim: Pek çok kişi Yahudi'nin ne olduğunu bilmiyordu! Kötü bir şey olduğunu hepsi biliyordu da, tam olarak ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Bizim bölüğün çoğunluğu iki yıl eğitim fakültesi okuyup öğretmenlik yapanlardan oluşuyordu. İlk defa bir Yahudi ile karşılaşıyor olmaları bir yana, "Ee, ne demek şimdi bu?" diye bakıyorlardı bana. Biraz daha bilgili biri, "Haa, Hıristiyanlığın bir mezhebi, değil mi?" diye sordu. Anladım ki, Yahudiliğin ne olduğunu, Yahudi'nin nasıl bir şey olduğunu kimse bilmiyor.
Tam on yıl önce, askerliğimden yirmi yıl sonra Bugün Pazar Yahudiler Azar kitabını yazdığımda Erzincan'da öğrendiğim bu ders de kafamın bir yerlerinde duruyordu. Yahudi cemaati hakkında, “Bu da işte böyle bir cemaattir, başkalarına biraz benzer, biraz farklıdır, yaşar gider” diyebilmek istiyordum. Okuyucuya "Ne iyi ne de kötü, ne habis ne de munis, ne karanlık ne de aydınlık, öylesine bir insan grubu işte, tüm diğerleri gibi sıradan insanlar" dedirtebilmek istiyordum.
Yahudi cemaatinin kötü, habis, karanlık ve en çok da esrarengiz bir şey olduğu inancının yaygınlığı bir dizi siyasî sebepten kaynaklanıyor: Memlekette ırkçılığın zaten genel olarak yaygın olması, yüzde 10'un üzerinde oy alan bir faşist partinin varlığı, Millî Görüş geleneğinin onulmaz Yahudi düşmanlığı ve tabii İsrail devletinin saldırganlığı, yayılmacılığı, ırkçılığı. Bunlar temel sebepler; ama çok daha az önemli olmakla birlikte, bir sebep de Yahudi cemaatinin geleneksel içe kapalılığı, sessizliği, görünmezliği olsa gerek.
Cemaatin resmî tavrı, mümkün olduğunca görünmez olmak, göze çarpmamak, ses çıkarmamak olmuştur hep. Bunun nedenini anlamak zor değil. Birkaç yıl önce, Cemaat Başkanı'nın sekreteri aradı, ismen bildiğim ama tanımadığım Başkan'ın beni öğle yemeğine davet etmek istediğini söyledi. Şaşkınlıklar içinde kaldım! Hem anti-Siyonist olduğum, İsrail'i eleştirdiğim, hem de sessizlik/görünmezlik politikasını ihlal ettiğim için cemaat büyüklerinin benim hakkımdaki düşüncelerini biliyordum. Ne istiyor olabilirdi acaba? Merakımdan, daveti kabul ettim. Havadan sudan konuşarak yemeğimizi yedik. Nihayet, "Sence Yahudi cemaatinin en önemli sorunu nedir?" diye sordu. "Birincisi ırkçılık," dedim, "ikincisi de her kuşakta kafası çalışan gençlerin yurtdışına gitmesiyle sayıları azalan, garibanlaşan bir cemaat olması."
"Hayır," dedi, "bu cemaatin öncelikli sorunu güvenliktir." Bir şey diyemedim. İbadethaneleri bombalanmış olan, sürekli olarak hedef gösterilen, İsrail'in tüm yaptıklarından sorumlu tutulan bir cemaatin başkanına ne diyebilirdim ki? Güvenliğin susarak, görünmez olarak sağlanamayacağını, aksine eşit vatandaşlık için mücadele vermek, hak aramak, ırkçılığın üzerine gitmek gerektiğini o zaman da düşünüyordum, şimdi de düşünüyorum. Ama kendisini, haklı olarak, hep tehdit altında gören bir cemaatin kabuğuna çekilmesini de anlayabiliyorum.
Bu çekilmenin bir sonucu da, Türkiye toplumunun Yahudiler hakkında yazılan ve söylenen her türlü deli zırvasına kolayca inanabiliyor olması. Pek çok Türkçe kitap var Yahudiler hakkında. Bunların hemen hepsinin isminde "... şifreleri" veya "... kodları" veya "gizli ..." kelimeleri geçer. Kapaklarında da muhakkak parlak sarı altı köşeli bir yıldız ve İbranice birkaç harf bulunur. Ünlü bir kişinin "gizli" Yahudi veya Sabetaycı olduğunu iddia etmek bir kitabın satış rekorları kırması için yeterlidir.
Bunlara karşılık Yahudiler hakkında makul, anlamlı, bilimsel kitaplar yazılıp yayınlanmasının çok fazla etkisi olacağını, durumu değiştireceğini sanmıyorum doğrusu. Ama yine de fena olmaz, değil mi?
Hiç de fena olmayacağını kanıtlayan iki kitaba ufak katkılarım oldu son dönemde. Kitaplardan biri yayınlandı, biri hazırlanıyor.
Meçhul Yahudiler Ansiklopedisi, Rıfat Bali'nin derlediği, tanınmamış, kendi halinde, sıradan Türkiyeli Yahudiler hakkında biyografik yazılardan oluşan bir kitap (Libra Yayınevi, 2016). Her yazıyı, biyografi konusu olan kişinin bir akrabası, dostu veya tanıdığı yazmış: İddiasız yazarlar, iddiasız "kahramanlar". Kendi yakınları ve çevresi dışında hiçbir "önemi" olmayan kişiler. "Normal" insanlar, "normal" Yahudiler!
Hazırlanmakta olan diğer kitap, Türkiye’de Yahudi Olmak: Bir Deneyim Sözlüğü. Aylin Kuryel, Raşel Meseri ve Hakan Tuncer'in derlediği bu kitap da, Bali'ninki gibi, her isteyenin katkı yapmasıyla oluşturuluyor. (Sözlük maddesi katkılarınız için adres: [email protected]). Örneğin, benim yazdığım maddelerden biri "Saç". Şöyle:
"Yahudilerin saçları siyah olur. Yaşlanınca da beyazlar. Ama yaşlanmadan önce saçları beyazlayan Yahudiler de olmuştur. Türkiye'nin önde gelen işadamlarından biri, Sirkeci'de küçük bir dükkânı olan babasına 1942'de Varlık Vergisi kapsamında hem Sirkeci hem Bahçekapı vergi dairelerinden ayrı ayrı iki vergi talebi geldiğini anlatmıştır. Dairelerden biri 16.000, diğeri 59.000 lira istemektedir. Adam gider, bunların her ikisinin de dükkânın toplam değerini aşan paralar olduğunu, yine de daha küçük olan miktarı ödemeye çabalayacağını, ama aynı varlık için iki ayrı ödeme talep edilmesinin haksızlık olduğunu anlatmaya çalışır. Dinleyen olmaz; adam kendisini vergi "borcunu" ödeyemeyenlerin gönderildiği Aşkale (Erzurum) çalışma kampında bulur. Bir yıl kadar sonra Aşkale'den dönüşünde 11 yaşındaki oğlu, olayı aktaran işadamı, babasını tanıyamaz. Ancak adam konuşmaya başlayınca sesinden tanır. Baba Aşkale'ye siyah saçlı gitmiş, bembeyaz saçlarla dönmüştür."
Bu iki kitap için katkı davetleri geldiğinde yüreklendim doğrusu. Yahudiler kaleme sarılırsa, "Yahudi nedir?" sorusunun cevabını faşistlerin, komplo teorisyenlerinin ve türlü türlü zır delinin kaleminden okumak zorunda kalmaz kimse.
Roni Margulies
(K24)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları










































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023