Şahin ALPAY
Belki en iyi ifadesini AB’nin Kopenhag siyasi kriterlerinde bulan, demokrasiyi (seçimle gelen hükümetlerle yönetimi), insan haklarını (temel hak ve özgürlükleri), hukuk devletini (insan haklarına dayalı hukukun üstünlüğünü), azınlıkların korunmasını ve saygı görmesini (sadece bireysel hakları değil grup haklarını da kapsayan) liberal, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi, bugüne kadar insanoğlunun bulabildiği en iyi yönetim biçimi.
Kusursuz ve sorunsuz mu? Kesinlikle hayır. Şimdilerde birçok demokraside karşılaşıldığı gibi, sorunlar, krizler, rejimin ruhuna aykırı gelişmeler yaşanabiliyor.
Britanya’nın saygın haftalık dergisi The Economist, geçen ay dünyada özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin sağlığını konu alan bir tartışmaya yer verdi. Türkiye’nin de konu edildiği bu tartışmanın temel sorusu şöyle özetlenebilir: Acaba bugün en eskilerinden en yenilerine kadar demokrasilerde yaşanan gerilemeler, (müteveffa Samuel Huntington’un terminolojisiyle) Soğuk Savaş sonrasında gelişen demokrasinin üçüncü yayılma dalgasına karşı bir ters dalga, daralma dalgası yaşandığına mı işaret ediyor? ABD’de temel hak ve özgürlükleri ihlal eden uygulamalar, Batı Avrupa’da yükselen ırkçı akımlar, Doğu Avrupa’da otoriterleşen seçimli demokrasiler bunu mu gösteriyor?
Tartışmanın baş oyuncuları, önde gelen Amerikalı siyaset bilimcilerin verdiği cevaplar çok dikkate değer (Bkz. The Economist, 29 Ocak 2014.) Bir tarafı temsil eden Larry Diamond’un ana görüşleri şöyle: Evet, bugünlerde ABD ve AB dâhil, dünyada özgürlükler ve demokrasi sıkıntıda. Azgelişmiş ülkelerin otoriter rejimlere ihtiyacı olduğunu; bu ülkelerde halkın hukuk devleti değil Çinliler kadar hızla zenginleşme istediklerini ileri sürenler var. Evet, “Ukrayna ve Türkiye’de iktidardaki partilerin ve yöneticilerin otoriter eğilimleri nedeniyle demokrasi nefes alma mücadelesi veriyor.”
Ama bir ters dalgayla karşı karşıya olduğumuz doğru değil. Bugün de demokrasilerin sayısı tarihte hiç görülmediği kadar yüksek ve artmakta. Otoriterleşen yönetimler için hayat kolay değil. Bütün demokrasilerde sivil toplum hükümetlerin hesap vermeleri, siyasetin finansmanının daha şeffaf hale gelmesi, seçimlerin daha adil olması için mücadele veriyor. Demokratik katılımı teşvik eden internet siteleri yayılıyor. Bugün ortak talep, daha az değil daha çok demokrasi.
Tartışmanın öteki tarafını temsil eden Christian Caryl’in ana görüşleriyse şöyle: Dünyanın kaçınılmaz olarak demokrasinin bütün ülkelerde yerleşmesine doğru ilerlediği doğru değil. Demokrasiye giden düz bir yol yok ve oraya vardığımızda yol sona ermiyor. Ruslar, demokrasiden vazgeçti, çünkü destek verdikleri demokrasi beklentilerini karşılamadı; aksine yolsuzlukların, suçların artmasına, hiper enflasyona ve adaletsizliklere yol açtı. Bugün dünyada demokrasiden otoriterliğe yönelen ülkelerin sayısı artmakta. “Mısır, Tayland, Türkiye ve Ukrayna, üzerinde durulanlardan sadece bazıları.”
Belirli sınıfların genişlemesinin ya da kişi başına belirli gelir düzeyine ulaşılmasının otomatik olarak demokratik kurumların benimsenmesine yol açacağı söylenemez. “Demokrasi arzu edilen rejimdir ama zaferi güven altında değildir. Demokrasi her zaman bir özlemdir ama asla tamamlanmış bir proje değildir. Yaşaması ve başarısı için sürekli mücadele gerekir. Aksi, onu yıkmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürer.”
Ben ne mi düşünüyorum? Caryl’in, aynen çevirdiğim, son sözlerine tamamen katılıyorum. Demokrasinin yaşaması ve başarısı için sürekli mücadele gerekir. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020