Selami GÜREL
Birkaç hafta önce, çok eski yoldaşım Hamdi (Balcı) ile mevcut politik durumu değerlendirirken, mevcut iktidarın “bu toplumun en faşist odaklarını bir araya getirerek” yeni döneme hazırlandığını, kazanmaları durumunda bunun nasıl sonuçlara yol açacağını bugünden tahmin etmenin bile olanaksız olduğunu vb. konuşmuştuk.
Bugün sevgili Celal Başlangıç’ın, Erdoğan Kendini kurtarmak için, Erdoğan’ı reddedecek!” başlıklı yazısını okuyunca konuyu çift taraflı –bizim durumumuz, onların durumu- olarak yazmaya karar verdim.
Bugün iki önemli haber daha vardı: Sayın Kılıçdaroğlu “Kürt sorununu demokratik yollardan –parlamento çatısı altında- çözmeye kararlıyız” dedi. Sayın Demirtaş’da, "Halkımıza sözümüz olsun, çatışmadan beslenen Erdoğan rejimi sonrasında PKK'nin Türkiye'de tümüyle silah bırakması için elimizden geleni yapacağız, mutlaka başaracağız" diye vurguladı.
Yazımın devamında bu ifadelerin anlam ve önemini de harmanlamaya çalışacağım.
Şimdi onların –iktidar- ve bizim –muhalif- cephemize dönelim.
Onların cephesi “Barış Masası” devrildiğinden bu yana çok net. Bu seçim sürecinde iyice netleşti. Politik arenada var olan en gerici, en faşizan örgüt ve partileri, tüm demokrasi güçlerinin karşısında konumlandıracak bir ittifak kurdu. Hizbullah’ın türevlerinden, faşizmin tüm varyasyonlarına kadar herkes orada toplandı.
Yani bu halleriyle iktidarda kalmaya devam ederlerse… Neyse, aklı-selim herkes tablonun tehlikelerini kavrar.
Gelelim muhalefet cephesine: Sayın Kılıçdaroğlu, “iğneyle kuyu kazarcasına” bir masa kurdu ve bugünlere getirdi. O masadaki HDP “alerjisi” bilinen bir partiye rağmen, hem HDP ile ilişkilerini “sorunsuz” hale getirdi, hem de Cumhurbaşkanlığı adaylığını mutabakatla benimsetti.
HDP, 2015’te “Barış Masasının” devrilmesinden sonra müthiş bir saldırının hedefi haline geldi. Ağır bedeller ödedi, ama direndi, geri adım atmadı. Dünyanın başka bir yerinde –belki istisnaları olabilir- hiçbir parti bunca saldırıya direnemezdi. HDP ölümüne direndi ve gücünü korudu… Böylece tüm devrimci ve demokratların bir mevziisi oldu. Koruduğu gücüyle, kendi dışındaki diğer demokratik güçlere kapılarını açtı. Bazı sol etiketli “sosyal şovenler” rağbet bile etmedi. Politik yaşamları boyunca tek bir bedel ödememiş bazıları “şovmenlik yarışına girdiler” Üstelik bu şovmenliği, bugüne kadar on binlerce bedel ödeyen HDP’nin kanatları altına sığınarak yaptılar.
Oysa karşımızdaki cephe çok yalın, hatta çırılçıplaktı. Bize ne kadar düşman varsa, hepsini yanlarına toplamışlardı…
Biz de onlara karşı “yek-vücut” –tek cephe- olmalıydık… Bu kadar basitti… Çünkü karşımızda Faşizm vardı.
Bu coğrafyada politik açıdan bir gün bile çok uzun bir zamandır. Herkes şapkasını önüne koysun: “İNCE NE YAPIYOR, TİP SIRRI SÜREYYA’NIN KARŞISINA NEDEN ADAY ÇIKARIYOR” diye sorsun…
Ya da 1933 öncesi Hitler’in iktidara gelişini okusun… Bu sayfalarda var…
Son bir cümle de ADA’LI (B.O.) BİR ARKADAŞIMA: “Kızım ve arkadaşlarının tercihi TİP vb. onlara kulak verelim (…)” demişsin. Hatta bizleri de kızın ve arkadaşlarının yönlendiriciliğine davet etmişsin. Benim sana tek sorum var (B.O.)
Hiç kızına, “kızım biz politikada, demokrasi mücadelesi için bedel ödeyenlerin, bu demokrasi mücadelesinin devamını getirmekte kararlı olanların güç olmasını isteriz. Hiçbir bedel ödemeyenler, BAŞKALARININ KANATLARI ALTINDA GÜÇ OLMAYA ÇALIŞAN OPORTÜNİSTLER BİZDEN UZAK OLSUN” dedin mi?
Bunları demediysen, bir şeyler eksik değil mi?
Eğer seçim gününe kadar kendi cephemizi güçlendireceksek, herkes yanındaki kafası karışık olanlara bir şeyler söylesin…
Daha zamanımız var… Ama çok değil… Kullanamazsak yazık olacak, çok yazık olacak
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.03.2025
9.02.2025
7.02.2025
3.01.2025
19.01.2024
8.01.2024
14.06.2023
26.05.2023
7.05.2023
14.04.2023