Selami GÜREL
Bu coğrafya hep “beklenmeyen” olaylara gebedir, çoğu toplumsal hareketler sizi hazırlıksız yakalar, kavramakta, doğru yorumlar yapmakta zorlanırsınız. Katiller kahraman, hırsızlar mağdur olarak çıkabilir karşınıza ve birileri buna inanmanız için elinden geleni yapar. Tepkiler de “şaşırtıcı” olur çoğunlukla. Hrant’ın katledilmesinin yüz binlerce insanı sokağa dökeceğini, her gün küfür olarak duyduğumuz Ermeniliğin bir anda milyonlara mal olan “hepimiz Ermeniyiz” sloganı olarak dalga dalga yayılacağını, tetiği çekenler de, çektirenler de bilemez. Yüz yıllık askeri vesayete dokunulacağı, “dokunulmaz” darbecilerin de yargılanabileceği, hiç aklınızdan geçmeyen bir anda gerçekleşiverir. Kürt sorununun ancak Öcalan’la çözüleceği, onunla görüşmelerin açıktan yürütülmeye başlanması günlük gazete haberi haline gelir. Gezi Parkı’nın AVM’ye dönüştürülme planının milyonlarca genci sokaklara döküp, hükümete ilk yenilgisini yaşatacağını hiç kimse hesaplayamaz. Bu direnişin toplumsal, politik derinliğini en politik, en kitlesel, en deneyimli kesimler bile başlangıçta kavrayamaz. Birçok insan yaşadığımız sistemde yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gibi kavramların “olağan” olduğunu bilir de, bu işe devletin önemli yöneticilerinin bu kadar açık adının karışabileceğini akıl etmez, ama bu da yaşanır.
Bunların hepsi “cini şişeden çıkarır” ve o cin bir daha şişeye girmez. Artık milyonlarca insan “Ermenidir”, darbe karşıtıdır, savaşın bitmesinden, yüz yıllık Kürt sorununun çözülmesinden yanadır, gezi ruhunun taşıyıcısı, rüşvet ve kirlilikten midesi bulanandır.
Sıradan insanlar, şeffaflık ve demokrasinin olmadığı egemenlerin dünyasında neler döndüğünü, ne tür kirli hesaplar yapıldığını bilmez, bilemez. Olayları, onların kendi aralarındaki çatışma ve kirli uzlaşmaları gördükçe anlamlandırmaya, politik, ahlaki bir tutum takınmaya çalışır. Bunu, günlük yaşamına dair ekonomik, politik, insani kaygılarıyla yapar. Otuz yıllık savaşın ortasında binlerce cinayetin tanığı olarak yaşadıysa, darbeler tarihini iliklerinde hissediyorsa, Ermeniyse, kadınsa, eşcinselse, dereleri HES’lerle kurutulduysa, bir üniversite bitirip yaşayabileceği bir iş bulamıyorsa, tüm yaşananlara kendi penceresinden bakarak değerlendirir. Bu kirliliğe yanıtı olan muhalif seslere kulak vermek ister, daha önce gerçekleşen sürecin yalanlarıyla yaşamak istemez. Yeni sürecin, yeni ve inandırıcı aktörlerini gözlemeye daha hazırdır. Darbecilerin, ulusalcıların kendi politik duruşlarına meşruiyet kazandırabilmek için iddia ettikleri gibi, kitleler asla aptal değildir. Milyonlarca insan, adı rüşvet ve yolsuzluğa karışan politikacılar tarafından yönetilmek istemez. Yirmi yaşına kadar gözü gibi kollayıp büyüttüğü çocuğunu anlamsız bir savaşa gönderip, tabutla geri dönmesine rıza göstermez. Ama iktidarlardan hoşnutsuz olduklarında da, seçeneklere, muhaliflerin gücüne ve inandırıcılığına bakarlar. İnandırıcı bulmazlarsa kolayca yön de değiştirmezler.
Bu topraklarda yukarıda saydığım olaylardan sonra milyonlarca insan sokaklardaydı. Hrant’a sahip çıktı, darbecileri mahkum ettirdi, darbe anayasasına hayır dedi, Diyarbakır Newruz’unda bir milyon kişiyle barışın arkasında durdu, Gezi’de hükümetin feleğini şaşırttı. Hükümet buna karşılık demokratik adımlar atıp şeffaflaşacağına, otoriterleşmeyi, kire bulaşmayı tercih etti. Şimdi ise kirlenmenin üstünü örtmeye, demokrasi düşmanı darbecilerle uzlaşıp, onları aklamaya çalışıyor.
Şubat 2009’da, “Hiçbir egemen sınıf kendisine hizmet edecek devletini bir noktadan sonra fazlaca yormaz. Solcuların bu temizlik hareketine aşağıdan bir dalgayla hız kazandırma dertleri olmadıkça, devlet bunu bir noktada bitirecek” yazmıştım. O zamanlar Gezi yaşanmamış, Kürtler politika sahnesine bu kadar güçlü bir barış talebiyle çıkmamıştı.
Ama artık, milyonları aptal yerine koyarak yola devam etmek hiç kolay değil. Üstelik milyonların bu kez HDP gibi demokratik bir seçeneği var. Ve cin şişeden çıktı bir kez, bir daha sokamazlar.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.03.2025
9.02.2025
7.02.2025
3.01.2025
19.01.2024
8.01.2024
14.06.2023
26.05.2023
7.05.2023
14.04.2023