Sinan ÇİFTYÜREK
“Demokles’in kılıcı” deyiminin arka planı bilinir. Bu deyim başta siyasette olmak üzere önemli mevkilerde bulunanlara dönük potansiyel tehlikelere vurgu yapmak için kullanılır. Deyim, son yıllarda bizzat kapitalistlerin de artık eleştirmeye başladıkları kapitalizm için de bugün geçerli!
Dünya Ekonomik Forumu’nun geleneksel toplantısı için İsviçre’nin Alpler’deki tatil kasabası Davos’a akın yine başladı! Dünyanın en zenginleri, küresel şirket CEO’ları ve finans odakları, onlarca ülkeden devlet ve hükümetlerin tepesindeki yöneticiler, büyük medya temsilcileri… Dünya Ekonomik Formu (DEF) adı altında Davos’ta her yıl gibi bu yıl da toplandılar. Ne yapacaklar ya da neleri tartışacaklar?
Elbette bunca temsilci panel ve konferanslarda, “memleket meselelerini” konuşacaklar! Öyle ki basına açık panel ve konferanslarda yer yer timsal gözyaşlarını da dökerek; “dünyamızın ekolojik dengesi bozuluyor O’nu nasıl kurtarabilecek”lerini(!), kapitalist sistemin selameti için “fakir-zengin arasındaki gelir uçurumunu nasıl azaltabileceklerini” konuşurken; kapalı kapılar ardında ki gizli toplantılarda ise; savaş silahlarını nasıl pazarlayacaklarını, daha fazla silahın satılabilmesi için daha fazla bölgesel savaşları nasıl çıkarabileceklerini, küresel finans oyunlarının nereye evirildiğini ve sistem için hangi tehlikeleri barındırdığını, baldırı çıplakların, işçilerin kapitalizm için tehdit oluşturup oluşturmadıklarını ve bunların toplamında küremizin ekolojik dengesini geri dönüşü olmayan şekilde bozacak adımları ….. konuşacaklar! Küresel sermayenin, tacir-tüccarların açık küresel pazarında başka ne konuşulacak ki?
Kısacası her şirket yöneticisi, her devlet ve hükümet temsilcisi kendi şirketinin, kendi devletinin amiyane tabirle malını nasıl pazarlar? Bunu görüşecekler! Zaten devlet ve hükümet temsilcileri, ticari ateşeler başta olmak üzere konsolosluk görevlileri devletlerinin yanı sıra sermaye gruplarının memurluğunu da yapmıyorlar mı?
Altını çizerek belirteyim; herkese açık toplantılarda “dünyayı nasıl kurtarırız”, “gelir dağılımı uçurumunu nasıl küçültürüz” diye nutuklar çekerken, gizli toplantılarda “her yıl dünya denizlerine dökülen sekiz milyon ton sentetik atığı” daha artıracak, emek ile sermaye arasındaki gelir dağılımı uçurumunu daha da büyütecek adımları konuşacaklar! Onlar Davas’ta “Dünyayı nasıl kurtaracaklarını” konuşa dursunlar, “2050 yılında denizlerde balıktan çok sentetik atığa rastlanacağı” söyleniyor!
Davos 2016 gündeminde özelde ne var?
“Dünya ekonomisinin geniş kesimlerini etkisi altına alan krizi, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu gibi devletlerarası kurumların küresel büyüme beklentilerini düşürmesi, gelişen ülkeleri bekleyen daralma tehlikesi, hammadde fiyatlarındaki gerilemenin doğurabileceği ekonomik tehlikeler ve dijital teknolojilerdeki ilerlemenin muhtemel sonuçları da Davos'ta tartışılacak” konular arasında. Özelde bunlarla da bağlantılı şu konular önem kazanıyor bu yıl;mülteci krizi, Abuhava (iklim) değişikliği ve gelir dağılımı uçurumunun kapitalizm için yarattığı tehlike!
Davos’ta bunlar konuşulurken, dünyanın sosyal-ekonomik manzarasını yansıtan şu çarpıcı veriler küresel sermaye temsilcilerinin tepesinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanmaya devam ediyor! Örneğin:
Eğer, 1.2 milyar insan (Dünya nüfusunun %20'si) günde 1 $'ın altında bir gelirle yaşamakta”ysa;
Eğer, “Amerika ve Avrupa'daki en zengin 300 kişinin geliri, dünyadaki 4.7 Milyar insanın gelirine eşit” ise;
Eğer, “Dünyanın en zengin 62 kişinin serveti, dünya nüfusunun yarısını teşkil eden en yoksulların toplam servetine denk geliyor. Sadece 9'u kadın olan bu 62 kişinin serveti, 2010'dan bu yana 500 milyar dolar artarken, en yoksul yüzde 50'yi teşkil eden 3 milyar 600 milyon kişinin serveti 1 trilyon dolar azaldı”ysa;
Eğer, “Hindistanlilar'ın %80'i 2 Dolar'ın altında bir gelirle yaşıyorken, İsviçre’de 1.4 Trilyon Dolar Hindistanlilar'a ait Kara Para bulunmakta”ysa;
Eğer, “Şu an açlık yüzünden ölümle pençeleşen insan sayısı dünya çapında 900 Milyon olup
her gün 60 bin kişi açlıktan ölmekte” ise;
Eğer, “2013 yılında dünyada silaha harcanan para 1.7 Trilyon $” olup “Bu paranın sadece 60 milyar doları dünyadaki bütün açlığı bitirmeye yetiyor”sa;
Eğer, “Dünyada her gün 60 bin kişi açlıktan ölürken, ABD'de saatte 1 milyon hayvan tüketilip ABD'de obezlik oranı %60'a yaklaşmış” ise;
Eğer, “Dünyada insanlar açlık yüzünden ölürken, Batı ülkelerinde her gün 30 bin ton yiyeceğin çöpe atıldı”ğı doğru ise;
Eğer, üretimde artan onca prodovitiye karşın “"Her gece dünyadaki 9 insandan biri yatağına aç gidiyor”sa;
Ve eğer, modern “Amerika'da her 5 kadından birisi tecavüze uğruyor”sa………….
Kapitalist sistem sosyal ve giderek ekonomik açıdan sürdürülemez noktasına ilerlemektedir ki kapitalistlerin son yıllarda kapitalizm eleştirisi de zaten bu nedenle gündeme geliyor!
Bu veriler doğru ise (ki doğru), küresel sermayenin büyük patronlarının, silah tacir ve tüccarlarının Davos’ta temsil ettikleri sistemin tepesinde “Demokles’in kılıcı” sallanıyor demektir. Onlar da bunun farkındalar ki kendi sistemlerini eleştirip “kapitalizm nasıl sürdürülebilir kılarız” diye çözüm arıyorlar.
Çünkü verilerin de gösterdiği gibi kapitalist sistem sosyal açıdan artık sürdürülemez noktaya doğru evirilmektedir. İşverenler de sadece “ekonomik sürdürülebilirliğin” sistemi istikrarlı sürdürmeye yetmeyeceğini iyi bilirler. Sermayenin patronları, son 30 yıldır uygulanan neoliberal politikaların yol açtığı sınıflar arası aşırı gelir dağılımı adaletsizliği ile sosyal yara olarak büyüyen işsizliğin, işçi ve yoksular arasında kapitalizm karşıtı radikal görüşleri geliştireceğinden korkuyorlar. “Wall Street’i İşgal Et!” akımının yeniden ve küresel çapta büyümesinde endişe ediyorlar!
Bir ve esas yanıyla Batı emperyalist kapitalizminin eseri olan Asya ve Afrika’dan kopup gelen Göçmen akınının büyüyeceğinden korkuyorlar! Ve bu göç dalgasının önünü nasıl kesebiliriz yanı “Zengin Kuzey”i fakir Güney”den nasıl izole ederiz” arayışındalar!
Korktukları içindir ki, “ya biz sistem içi iyileştirmelerle düzelteceğiz ya da dipteki dalga gelip kapitalizmi aşarak düzeltecektir” diye çare-çözüm arıyorlar! Özetlediğim verilere bir daha bakın ve sonra Ali Koçların, Bill Gates’lerin neden son yıllar-aylarda kapitalizmdeki gelir dağılımı uçurumunu eleştirdikleri anlaşılır.
Kısacası kapitalizmi eleştiren işverenler, kapitalizmi tepesindeki Demokles’in Kılıcı’dan biri haline gelen gelir dağılımı uçurumunun yarattığı tehlikeden kurtarabilmek yanı sürdürülebilirliği kalıcılaştırmayı hedefliyorlar! Doğal olarak kapitalizmin kendisine değil onun giderek sistem için “ciddi tehlikeler yaratan” vahşi yüzüne karşı çıkıyorlar. Bunun için küresel sermaye temsilcileri, 30 yıldır uygulanan neoliberal politikaların terk edilmesi, “refahın tabana yayılması” gibi bildik eski şarkıları yeniden dilendirmeye başladılar ki bunun siyaseten karşılığı ise sosyal demokrat iktidarların önünü açmak olacaktır!
Dünyanın kısıtlı kaynaklarını sınırsız kâr ve büyüme hırsıyla vahşice sömür, teknolojinin sağladığı avantajlarla doğa ve çevre üzerinde geriye dönüşü olmayan yıkıcılığı dizginsiz sürdür, tam anlamıyla kullan at toplumunu yaratarak küremizin altını üstüne getirerek sömür sonra da “iklim değişikliği zirvesi” yaparak “küremizi nasıl kurtarırız” (de!) Eğer küremiz kapitalistlerin kurtarma planlarına kaldıysa eyvah ki eyvah!
Sonuç olarak
Kapitalizmin tepesindeki Demokles’in kılıcı; verilerin de gösterdiği gibi akıl almaz boyutlarda büyüyen gelir dağılımı uçurumu, artan işsizlik, ağırlaşan yoksulluk gibi etkenlerle kapitalizme karşı halk yığınlarının büyüyen geniş ve radikal öfkesidir.
Artan zenginlik ile ters orantılı sınıflar arası eşitsizliğin derinleştirilmesi, küremizin kapitalist tüketim toplumu yükünü taşıyamaz hale getirilmesi; teknolojik gelişmenin üretimde sağladığı büyük ilerlemenin emeğin aleyhine olarak işsizliği derinleştirmesi ….. gibi gelişmelerle kapitalist tüketim toplum kendisiyle birlikte yer küremizi de uçuruma sürüklemektedir. Büyük uygarlık krizi buna denir!
Çıkış, kapitalist sitemin kimi “iyileştirmelerle” sürdürülebilirliğini sağlamak değil, artık kendisiyle birlikte insanlığı ve küremizi de uçuruma sürükleyen kapitalizmi aşmadadır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018