Süleyman YAŞAR
Önceki gün Merkez Bankası ara verdiği emek verimliliği endeksini yeniden yayınlamaya başladı. Daha önce OECD verilerini alamadığı için 2012’de yayınına ara verilen bu endeks işgücü bazlı reel efektif döviz kurunu veriyor. Bu endekse göre Türkiye’de emek maliyeti diğer ülkelere göre yüzde 24 oranında yüksek görünüyor. Niye böyle söylüyoruz? Çünkü nihayetinde ülkeler arasındaki reel döviz kurlarını emek verimliliği belirler de ondan bunu söylüyoruz.
Peki, emek maliyeti yüksek olunca ne oluyor?
Aynı euro kullanıp batan Yunanistan’ın yaşadığını yaşıyoruz. Yani ürettiğimiz malların fiyatları aynı malı üreten diğer ülkelere göre yüzde 24 oranında yüksek oluyor. Dolayısıyla mallarımızı satamıyoruz. O hâlde ihracatımızın bu yılın ilk üç ayında gerilemesinin nedeni hattâ sürekli ihracatın hedefin altında kalması işte bu emek verimliliğinin düşük olmasından kaynaklanıyor.
ON İKİ YILDA KİŞİ BAŞINA GELİRİ EN AZ ARTAN ÜLKE TÜRKİYE OLDU
Gelelim bu kısa açıklamayı niye yaptığımıza…
Başbakan Davutoğlu AKP hükümetinin çok başarılı olduğunu ileri sürüyor. Ve kurnazlık yapıp sürekli Türkiye’yi Türkiye ile mukayese ediyor. Ve milli geliri artırdıklarını söylüyor. Oysa diğer ülkelerle mukayese edildiğinde 2002-2014 yılları arasında kişi başına geliri benzer ülkeler arasında en az artan ülke Türkiye oldu.
Niye Türkiye oldu?
Çünkü Türkiye’de 12 yılda kişi başına gelir 3.492 dan 10.404 dolara yükseldi.Yani 2,9 kat arttı. Hâlbuki komşumuz Rusya’da aynı dönemde kişi başına gelir 2.373 dolardan 14.611 dolara yükseldi. Yani altı kat arttı. Yine aynı dönemde Çin’de kişi başına gelir 1.135 dolardan 7.332 dolara yükselerek tam 6,5 kat arttı.
Peki, niye Türkiye kişi başına gelir artışında geride kaldı?
Kaldı, çünkü AKP hükümetleri eğitim sistemini geliştiremedi. Öğrencilere tablet bilgisayar dağıtmak yerine lüks kamu binaları yaptı. İşte bu nedenle 65 ülke arasında 15 yaş grubu öğrenciler arasında yapılan sıralamada Türkiye okuma anlamada, matematikte ve fen bilgisinde 44. sırada yer aldı. Oysa Çin 1. ve Rusya 35. sırada bizden çok daha iyi performans gösterdiler. Dolayısıyla Rusya ve Çin kişi başına gelirini eğitime verdikleri önem sayesinde hızla çoğalttılar. Ve Türkiye eğitimde geride kaldığı için emek verimliliğinde de geride kaldı.
MİLLETVEKİLİ ZAMMININ PARASIYLA 244 BİN ÇOCUĞA TABLET BİLGİSAYAR VERİLEBİLİRDİ
Gelelim emek verimliliğini nasıl artıracağımıza…
Emek verimliliğinin artması için çocukların eğitimine ayrılacak kaynakların çoğalması gerekiyor.Hemen bir örnek verelim: önceki gün milletvekili emekli maaşlarına aylık 740 lira zam yapıldı. Böylece milletvekili emekli maaşı aylık 7.500 lira oldu.
Hâlbuki bu aylık 740 liralık zam yerine bu zammın bir yıllık tutarıyla öğrencilere tablet bilgisayar dağıtılsaydı tam 244 bin çocuğa tablet bilgisayar verilebilirdi. Ama Davutoğlu bunu yapmadı. Herhalde üst akıl böyle istedi. Yani üst akıl, parayı çocuklara vermeyin vekil emeklisine verin, dedi.
Gelelim bütün bunları niye anlattığımıza…
Anlattık, çünkü Türkiye’yi diğer ülkelerle mukayese ettiğimizde 12 yılda pek de iyi bir sonuç aldığımızı söyleyemeyiz. Kişi başına gelir artışında diğer ülkelere göre epeyce geride kaldık. O hâlde Türkiye’yi Türkiye ile mukayese yerine benzeri ülkelerle mukayese edip sonuca bakalım. Anlayacağınız eski Türkiye’nin kurnazlıklarını artık bir kenara bırakalım. Ciddi tedbirler almakta fayda var.
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2016
13.07.2016
4.02.2016
2.02.2016
1.02.2016
10.06.2016
31.05.2016
27.05.2016
18.05.2016
17.05.2016