Taha Akyol
Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un şu sözleri siyasi kültürümüzü analiz etmek bakımından çok önemli:
“Eksikleri, hataları söyleyenlere diyeceğiz ki ‘biz de siyaseti biliyoruz, eksikleri hataları görüyoruz, önce 23 Haziran’ı geçelim, ondan sonra gerekirse siyasi bakımdan tövbe istiğfar ederek yanlışlarımızdan kurtulacağız ve yolumuza koşar adım devam edeceğiz.”
Kurtulmuş bu sözleri, iktidarın yanlışlarını görüp bir tür yaptırım olarak sandığa gitmeyen kitleleri 23 Haziran seçimleri için ikna amacıyla söylüyor.
Ama sistemik bir eksiği de ifşa etmiş oluyor: Hataları önleyebilecek denetim ve denge, eleştiri mekanizmaları, bağımsız kurumlar gibi hukuki düzenlemelerin eksik kalmış olması…
Bu hukuki kurumların yetersizliğini vicdani “tövbe istiğfar” ne kadar kapatabilir?
DÜZENLEME VE DENETLEME
Sayın Kurtulmuş “biz de siyaseti biliyoruz” diyor. Demek ki bilmek siyasette yanlışları önlemeye pek de yetmiyor; bilenler suskun kalmış veya siyasete öncelik vermiş olabilir.
“Eksikleri hataları görüyoruz” diyor. Demek ki görmek de yetmiyor; görenler suskun kalmış veya siyasete öncelik vermiş olabilir.
Nitekim Sayın Kurtulmuş da “önce” seçim kazanmayı vurguluyor.
Seçimsiz demokrasi olamayacağına göre, yanlışlar görülse bile düzeltilmesi hep seçim sonrasına ertelenmez mi?
Siyasi tarih bize gösteriyor ki, “düzenleme ve denetleme” yeterince yapılmayan sistemlerde “hata ve yanlışlar” birike birike bir krize yol açabiliyor.
AK Parti iktidarında, özellikle dış kaynak azalma işaretleri verdiğinde hala tüketim, inşaat ve ithalata dayalı büyümenin krize yol açabileceğini iş dünyasından ve iktisatçılardan birçok kimse söylemişti. Ama oy getirdiği için devam ettirildi; gelinen yer bellidir.
Dahası bir gözün dikkatini çekmeyen bir yanlışı, başka bir göz görebilir.
Onun için hür basına, etkin muhalefete, parti içinde serbest müzakerelere çok ihtiyaç vardır.
Bizim siyasi kültürümüzde hukuk yeterince önemsenmez ama meselenin hukuki yönü fevkalade önemlidir…
BAĞIMSIZ MERKEZ BANKASI
Nobel ödüllü iktisatçılar Finn Kydland ve Edward Prescott 2004’teki akademik yayınlarında gösterdiler ki, seçim düşüncesinden son derece etkilenen politikanın öncelikleriyle, ekonominin daha uzun vadeli rasyonel gerekleri arasında “zamanlama uyumu” açısından önemli bir çelişki vardır. Bu sebeple maliye politikalarını (yatırım vs.) siyasi iktidarlar belirlerken, enflasyon gibi nesilleri etkileyecek konulardaki “para politikası”nı bağımsız Merkez Bankaları seçimleri düşünmeden sadece iktisadi rasyonalizmle belirlemelidir.
Friedrich von Hayek, Merkez Bankalarının bağımsızlığının zorunlu olduğunu hukuk ve siyaset teorisi açısından yazmış, hatta anayasalara konulmasını savunmuştu. Kydland ve Prescott da ekonometrik olarak bunu gösterdi.
Hatırlayalım, bizde Merkez Bankası yönetimleri, tüketimi büsbütün körükleyecek faiz indirimine direnmiş, politikacılardan bayağı zılgıt yemişlerdi.
Onun için siyasette hataları olabildiğince azaltmanın yolu eleştiri, özgür basın, etkin muhalefet yanında, Merkez Bankası ve BDDK gibi kurumların işlevsel bağımsızlığı, özellikle de yargı bağımsızlığıdır…
HUKUK EKSİK KALIRSA
Günümüzde ekonomik verimliğinin şartlarından biri yolsuzlukla mücadele ve şeffaflıktır. AB ile yürüttüğümüz “vize serbestisi” müzakerelerinde Türkiye’nin tamamlaması istenen “6 Şart”tan biri yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık kanunlarının çıkarılmasıdır.
Bu, AB ilerleme Raporlarında da yer alıyor.
Ahmet Davutoğlu’nun hükümet programında bu konuda “Şeffaflık” başlığı altında ayrıntılı bir bölüm vardı. “Şeffaflık Paketi” çıkarılacağını söylüyordu.
Paketi Ali Babacan evrensel iktisat ve hukuk normlarına göre hazırlamıştı ama gerçekleşmedi.
Belediyelerin durumu şeffaflığın önemini gösterdiği gibi, Türkiye vize serbestisine bir adam daha yaklaşırdı. Ekonomiye de ciddi faydası olurdu.
Tövbe istiğfar bir mümin için büyük bir manevi mesuliyet duygusunu ifade eder. Fakat artık her sorunda hukuk tarafını düşünen bir kültür geliştirmeliyiz. Zira çağımızda devlet ve hayat o kadar karmaşıktır ki bireysel ahlak yetmez. Mutlaka hukukun üstün olması, hukuki kuralların ve kurumlarının eksik bırakılmaması ve güçlü olması şarttır.
Yoksa, sözün retorikten öte değeri yoktur.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025