Taha Akyol
Yer bilimleri uzmanı Prof. Dr. Naci Görür dört ay önce Elazığ çevresinde büyük bir deprem olacağı uyarısında bulunmuştu…
Maalesef hocanın bilimsel tahmini gerçekleşti.
Önceki gün saat 20.55’te Elazığ ve Malatya’da büyük hasar ve can kaybı yaratan 6.8 büyüklüğünde deprem gerçekleşti.
Merkez üssü Elazığ’ın Sivrice ilçesi.
Kendisi de Elazığlı olan Prof. Naci Görür, daha önce Elazığ için projeler hazırladıklarını ancak TÜBİTAK ve DPT tarafından reddedildiğini de derin bir teessürle açıklamış bulunuyor.
BİLİMİN UYARILARI
Prof. Görür aynı fay hattında “1874 yılında 7.1, 1875 yılında 6.7 büyüklükte iki deprem” olduğunu hatırlatıyor:
“Doğu Anadolu Fay (DAF) hattında uzun süredir deprem olmamıştı… Elazığ depremiyle DAF uyanmaya başladı…”
Demek ki arkası gelecek!
Tabii insan “beklenen İstanbul depremi”ni ve yine tedbir alınmadığını düşünmeden edemiyor.
Bizans’tan beri büyük depremlere sahne olan İstanbul’da da 1776 ve 1894 yıllarında korkunç yıkım ve can kayıplarına yol açan büyük depremler olduğunu hiç unutmamak lazım!
Kuzey Anadolu Fay hattının 7 büyüklüğündeki depremlerle enerjisini boşalttığını belirten Prof. Naci Görür hemen ekliyor: “İstanbul hariç!”
İstanbul depremine yol açacak fay hattında enerji birikmesi devam ediyor; büyük bir depremden endişelenmemek mümkün mü?
Zaten aksini söyleyen tek biliminsanı yok.
İSTANBUL GÖZLER ÖNÜNDE!
Bütün yerbilimciler “beklenen büyük İstanbul depremi”nden bahsediyor. Bilinmeyen sadece tarihi…
Ama Elazığ’da beklenen deprem konusunda Prof. Görür arkadaşlarının hazırladığı projeyi TÜBİTAK ve DPT’nin reddettiğini görünce, bundan sonra Türkiye’nin bütün fay hatlarındaki “beklenen depremler” konusunda endişe duymamak mümkün mü?
İstanbul’da bırakın tedbiri, bazı binaların ve altyapıların güçlendirilmesi dışında, ciddi bir tedbir alınmadı. Aksine deprem toplanma alanları imara açıldı! Rant dinamiğiyle ekonomiyi çevirmek için betonlaşma teşvik edildi, bunun sonucu olarak nüfus yoğunluğu feci derecede arttırrıldı.
1999 Gölcük depreminden sona, İstanbul nüfusu 2000 yılında 9 milyondu, 2019’da 15 milyona çıktı!
Şimdi “Kanal İstanbul” projesiyle betonlaşma devam edecek!
Yetkililer “Kanal çevresinde yerleşecek nüfus 500 bini geçmeyecek” diye teminat veriyor!
İstanbul coğrafyasında yeni 500 bin nüfus?!
Halbuki düzenli ve denetimli “kentsel dönüşüm” projeleri de fazlasıyla rant yaratırdı.
Ama dayanıksız binaları olduğu gibi bırakıp kanal kazacağız!
Halbuki Anadolu’da cazibe merkezleri olacak sanayi bölgelerini kuvvetli teşviklerle desteklemek hem dengeli nüfus dağılımı bakımından zorunlu idi hem endüstriyi geliştirmek için…
Aksine, inşaatı körüklemek İstanbul’u kalabalığa ve betona boğdu, “İstanbul’a ihanet ettik.”
DÜZENLİ, DENETİMLİ
Elazığ ve Malatya’da yaşanan yıkımda yine düzensiz ve denetimsiz kentleşme faktörü facialar halinde ortaya çıktı. TV’lerlde, internet sitelerinde sağlam yapılar arasında tamamen kum ve tuğla yığınına dönmüş apartmanlar görülüyor.
Tamamen denetimsizlikten kaynaklanıyor bu facialar.
İstihdam artsın diye inşaat sektörünün plansız ve aşırı teşvik edilmesi hem krize yol açtı, hem deprem facialarına…
Yerbilimleri ve deprem uzmanları Himayalardan Anadolu’ya, Balkanlar ve Güney Avrupa’ya uzanan fay hatlarına dikkat çekiyor.
Aynı büyüklükteki deprem Pakistan’da, İran’da facialara yok açıyor; İtalya’da, İspanya’da hafif hasarlara sebep oluyor.
Sebep besbelli: Gelişmişlik, az gelişmişlik farkı…
Türkiye iktisadi seviyesi bakımından da ikisinin ortasında: Doğuya göre ileride, Batıya göre geride…
Siyasi kavgalara harcadığımız beşeri enerjiyi eğitime, endüstriye, şehirciliğe, imar işlerinin şeffaf ve denetlenebilir olmasına harcasaydık “gelişmiş toplum” düzeyine daha bir yaklaşmış olurduk.
Özetle, rasyonel zihniyet, denetlenebilir ve dengelenebilir kurumlar…
Elazığ depremi için bütün Türkiye’ye geçmiş olsun diyorum. Hayatını kaybedenleri rahmetle anıyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Yardıma koşan kişi ve kuruluşlara kolaylıklar diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025