Taner AKÇAM
Hürriyet’in pek bilinmeyen bir başka operasyonundan söz edeceğim. Temmuz 2007’de bana karşı yürüttükleri kampanya.
Amacım konuyu kişiselleştirmek değil. Hrant’a karşı yürütülen kampanya ile aradaki benzerlikler çok çarpıcı. Bu nedenle süreklilik, istikrar, tutarlılık ve metot benzerliği kavramlarına bu kampanya özelinde bakmak istiyorum.
Tarihi gerilere gitmekle birlikte, bana yönelik kampanya 2006-2007 yıllarında yoğunlaşmıştı. Başını ABD’deki Türk Dernekleri ve bazı internet siteleri çekiyordu. Bunlar arasında Tall-Armenian Taleadlı sitenin özel bir yeri vardı. Bu sitenin yöneticisi, babası da vaktiyle Hürriyet gazetesinde çalışmışMurat Gümen adlı bir kişiydi ve ama adını gizliyordu.
Gümen Türkçe bilmiyordu ama sitesinde, benim 1974-5’lerde öğrenci iken afiş asmak, bildiri dağıtmak gibi nedenlerle gözaltına alınmalarımın tam listesini bile yayınlamıştı. Hiçbir gazetede yer almayan; benim bile sayısı ve tarihlerini unuttuğum bu sıradan gözaltılar açık ki Murat Gümen’e Ankara’dan servis edilmiş.
Ama sözkonusu site bunları Akçam’ın silahlı terör eylemleri olarak sunmuştu. Kampanyanın özeti şu: Ben Türkiye’de Amerikalı öldürmüşüm ve 1975’te terörist örgüt üyesi olmaktan tutuklanmışım. Bir terörist olarak Amerika’ya sokulmamam gerekiyormuş.
“Haine selam gönderin”, denerek e-mail adres ve telefon numaralarım internet üzerinden dolaştırıldı. Üniversitelerde verdiğim konferanslar basıldı. Hatta 2006 kasımında New York’ta fiziki saldırıya dahi maruz kaldım.
2007 şubatında Kanada’ya bir konferansa girerken, “terörist” suçlaması ile gözaltına alındım. Kanada Göçmen ve Güvenlik bakanlarının doğrudan devreye girmeleri sayesinde serbest bırakıldım.
Ben de bir savunma tedbiri olarak ufak bir araştırma yaptım ve Murat Gümen’in gerçek kimliğini öğrendim. Bunu da 21 Mayıs 2007’de AGOS gazetesindeki köşe yazımda açıkladım.
Önce 11 Haziran tarihinde iliklerime kadar ürperdiğim ölüm tehdidini aldım.
Sonra Hürriyet gazetesi devreye girdi.
21 Haziran’dan başlayarak üç gün üst üste birinci sayfadan aleyhime yayına başladı.
Türk Lobisinin çok önemli bir elamanını deşifre ederek, hayatını tehlikeye atmışım. Emin Çölaşan veOktay Ekşi de devredeydi. “Ermeni lobileri tarafından beslenen”, ülkesine “ihanet eden” bir “vatan haini” olduğum üzerine yazılar yazdılar.
Aslında yaptığım, haber değeri bile olmayan sıradan bir işti. Adını sanını saklı tutarak bana karşı ağır ithamlarda bulunan birisine, “ben ortadayım, sen de ortaya çık” demiştim.
Türkiye’nin en büyük gazetesinin, bu sıradan olayı üç gün manşetten haber yapması ve önemli yazarlarının bu konuyla uğraşmaları biraz tuhaf değil mi?
Daha bitmedi! Hürriyet haberlerini takiben hakkımda savcılığa suç duyuruları yapılmış. Bunu da Ergenekon iddianamesinden öğrendim.
İddianameden başka bir şey daha öğrendim. Suç duyurularının arkasındaki isim Kemal Kerinçsiz idi. Tüm girişimleri o koordine ediyordu.
Hrant’a karşı yürütülen kampanya ile aradaki benzerlik çarpıcı.
Mekanizma aynı.
Sıradan bir AGOS haberinin Hürriyet manşetine çekilmesi; elektronik posta üzerinden gelen ölüm tehditleri; ve bugün Ergenekon sanıkları arasında bulunan kişilerin peş peşe suç duyuruları.
Sanki Hürriyet sorumluları, planlı bir kampanyanın basın ayağını üstlenmiş ve kamuoyunu olası gelişmelere hazırlıyor. Üç günlük kampanyayı başka türlü açıklamak mümkün değil.
Bu nedenle, tüm bir dönem için Hürriyet’in o dönem sorumluları ve Ertuğrul Özkök hakkında soruşturma açılmalı ve bu insanlar hesap vermeli diyorum.
Özkök’ün, mahkeme önünde, Cengiz Çandar, Akın Birdal, Ahmet Kaya, Hrant Dink ve diğerleriyle kıyaslanmayacak boyutta olsa da bana karşı yürütülen kampanyalar ile yayınları arasında hiçbir alakanın bulunmadığını, paralelliklerin tamamıyla tesadüf eseri olduğunu anlatmasını çok isterim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2025
5.06.2023
1.04.2021
15.07.2020
2.05.2020
25.04.2020
22.04.2020
5.04.2020
28.01.2020
21.01.2020