Ümit KIVANÇ
Almanya parlamentosu (Bundestag) Dışişeri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen,Tageszeitung Şef Redaktörü Ines Pohl'ün Ukrayna meselesine dair sorularını cevaplarken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında ilginç sözler etmiş:
"Bana göre Putin'in stratejisi, ülkesine ilişkin vizyonu yok. Taktik tavırlar alıyor. [Ukrayna konusundaki] Tavrı, kendisini iki yönden tehdit ettiğini düşündüğü [Kiev'deki] Meydan hareketine tepki. Kızıl Meydan'ın yeni Meydan olmasından korktu. En çok korktuğu şey, özgürlük mikrobu. Kafasında, arka planda hep Sovyetler Birliği'nin dağılışı var; daha fazla toprak kaybına, jeopolitik etki alanı kaybına dair korkusu var. Askerî yöntemlere başvurması, stratejisinin değil zayıflığının ifadesi."
Görüşmenin devamında, gazeteci Kırım'ın halini soruyor, siyasetçi, fiilen orada Ukrayna'nın herhangi bir hükümranlığının kalmadığına işaret edip, uluslararası hukuka göre olması gereken durumla fiiliyatın açıkça çeliştiğini, yapacak pek bir şey kalmadığını imâ ederek anlatıyor. Tabiî söz, kaba kuvvetle sonuç alınmış bu olayın Putin'i benzer başka harekâtlar için heveslendirip heveslendirmeyeceğine geliyor.
Alman parlamenter şöyle diyor:
"Putin, kendisinin ve Rusya'nın jeopolitik kudretini mümkün olduğu kadar genişletmek istiyor ve bunun için uğraşacak, bana kalırsa. Yani bu mantığı sürdürecek demek bu; ne kadarını elde edebiliyorsa o kadarını alacak."
Sözün bundan sonraki akışı, Röttgen'in yaratmaya çalıştığı izlenimin aksine, Putin gibi bir hırslı otokrat karşısında Avrupa'nın ne kadar aciz kalacağını ortaya koyuyor. Gazeteci, siyasetçiye, "Putin böyle davranacaksa Batı'nın tepkisi ne olacak?" diye soruyor haliyle. Cevap:
"Eğer ona askerî karşılık vermeyerek anlaşmazlığı asimetrik tarzda sürdürürsek -ki ben bunu kesinlikle doğru buluyorum-, kısa vadede hamle önceliği ve taktik kazanımlar bakımından Putin kazançlı çıkacaktır. Orta ve uzun vadedeyse kaybedecek, çünkü çıkmaza girecek. Tavrının sonucu Rusya'nın tecrit olmasıdır. Ama dönemimizde karşılıklı bağımlılık ve globalleşme esastır. Yani mesele zamandır ve bu açıdan Batı'nın stratejik malzemesi birliği ve bütünlüğüdür. [Rusya'ya uygulanan ekonomik] Yaptırımların anlamı da burada. Ekonomik yaptırımlar, Batı'nın birliğinin ve kararlılığının ifadesidir."
Belki izlemişsinizdir, bir-iki gün önce, ABD'de "Ukrayna'ya silah yardımı yapalım mı?" tartışması yeniden alevlendi. Hattâ CNN televizyonu, bu konudaki haberinde Washington'ın Ukrayna'daki "ABD yanlısı birliklere" silah yardımı yapacağına dair bant geçip bilahare -özellikle bu ifade yüzünden- özür dilemek zorunda kaldı. Bu özüre Beyaz Saray'dan gelen, "Ne yapıyorsunuz, bizi savaşa mı sokacaksınız!" yollu bir fırçanın yolaçtığını düşünebiliriz herhalde.
taz'ın şef redaktörü Pohl buna işaret edip, "Amerikalılar silah göndersek mi diye tartışıyor, Hollande ile Merkel Putin'le ABD'siz görüşüyor, hani Batı'nın birliği?" sorusunu soruyor Alman parlamentosunun komisyon başkanına. Röttgen, gerçi şu ana kadar silah gönderilmediğini ve Batı'nın bütünüyle birlik halinde davrandığını belirtiyor, ama ABD'nin Ukrayna'ya silah göndermesi ihtimaline ilişkin olarak, "Bu Batı'yı güçlendirmezdi," gibi gayet şaibeli bir cevap veriyor. Yani ABD'nin Ukrayna konusunda Avrupa'dan bağımsız davranması ihtimalini varsayıyor.
Merkel'in silah gönderilmesine açıkça karşı çıkışı için, "Tartışma ortalığa dökülüp sertleşmeden önce belki de birbirimizle [ABD-Almanya] yeterince konuşmadık," diyen Röttgen, bu vesileyle, Almanya-ABD ilişkilerinin limonî olduğu imâsını içeren sözler ediyor.
Atlantik ötesi bir yana, Avrupa yekvücut davranabilir mi? Pohl bunu soruyor. Alman siyasetçi, Putin'in tam da bunu önlemeye uğraştığını, sadece ABD ile Avrupa'nın arasını açmaya çalışmakla kalmadığını, Avrupa'nın birlikte hareket edebilirliğini de hedefe koyduğunu belirtiyor. Ve Rusya devlet başkanının, Fransa'ya yapacağı yıkıcı etkilerden ötürü, faşist Ulusal Cephe'yi finanse ettiğini ileri sürüyor.
Alman parlamentosunun dışişleri komisyonuna başkanlık eden Röttgen, görüşmenin sonuna doğru, "Avrupa"nın karşısındaki tehlikeyi de kabul ediyor: Farklı ülkelerin iktidar partilerinin içeride kazanacakları destek uğruna Avrupa bütünlüğünden feragat etmeleri, ulusal iradelerin yeniden güçlenmesi, birliğin zayıflaması.
(Bütün bu nüanslar şüphesiz bizi, Türkiye'de yaşayanları ilgilendirmiyor. Biz "ABD-AB emperyalizmi" gibi global öznelerle çözüyoruz işleri. AKP'yi de IŞİD'i de onlar yönetiyor. Kürtleri de onlar ayaklandırmıştı. Batı, emperyalist değilse Hıristiyan veya ikisi birden. Ukrayna'daki savaş da bizi ilgilendirmiyor, tutacağımız taraf yok; biri Putin, ötekiler faşist, ikisi de Müslüman değil falan. Ben de iş olsun diye bunları çevirip aktarıyorum. Hayırlı işler.)
http://riyatabirleri.blogspot.com.tr/2015/02/putin-mi-zayf-bat-m-ilginc-bir-gorusme.html#more
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024