Ümit KIVANÇ
Medine’deki Mescid-i Nebevî, Müslümanlar için dünyadaki en kutsal mekânlardan biri. Yeryüzünü putlardan, tapınaklardan arındırma mesaisinde kendinden geçmiş bir adam Suudi güvenlik görevlilerince engellenmese, şu anda molozları kimbilir kaç kişinin kanına bulanmış olacaktı.
“İslâm Devleti”nin Mescid-i Nebevî’ye saldırısı, örgütün bugüne kadarki en simgesel eylemiydi. Eylem, “İslâm âlemi” diye bir şeyin yanılsamadan ibaret olduğunu ortaya koydu.
Gerçekten varolsaydı, Mescid-i Nebevî’ye saldırıldığında ayağa kalkardı. Oysa gördüğümüz, ne diyeceğini ne edeceğini bilemeyenlerin âlemiydi.
Niye böyle?
“İslâm âlemi”nin ilgililerine sesleniyorum: Niye böyle olduğunu artık hepimiz anlamaya başladık. Haberiniz olsun. Şu örgütü “kendinden saymamayı becerememe” halinin gerisinde yatan kirli hesaba kurban edilmeyecek herhangi bir değer kalmadı, belli.
Yeşilköy Havalimanı’nda baskın sonrası girişilen insanlık dışı uygulamanın gerisinde yatan zihniyeti maalesef tanıyoruz, neyi niye yaptığını maalesef biliyoruz, bu başka şeyleri anlamada bize yol gösteriyor. Şehit yakınlarına, –ama “yakınlarından birine”, hepsine değil ha!– araç alırken ÖTV indirimi yapılacağını şahadete hazır bir edâyla takdim eden para-pul-menfaat düşkünü acınası zihniyet bu. Bir anda kanları temizlediler, katliam mahallini örttüler, şoka uğramış, travma geçiren insanları ertesi sabah orada çalışmaya zorladılar. Ve “turizm geliri”ni daha fazla tehlikeye atmamak için, hiçbir şey olmamış gibi davranmayı seçtiler.
Çünkü onlar bir katliamdan sonra hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorlar. Bu bir.
Fakat Mescid-i Nebevî’ye saldırı da ÖTV ile falan geçiştirilemez ki! İki.
Her iki saldırıyı Müslüman olmayan birileri yapmış olsaydı? Üç.
Müslümanların üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken sorunları burada biz halledemeyiz. Bunun yerine, havalimancı-turistçileri çok yakın zamanda çok yakından meşgûl edecek bir başka konudan sözedelim.
Katil yakın akrabasıymış!..
İstanbul’da havalimanı baskınını düzenleyenler, polisin ilk anda kendilerinden şüphelenmeyeceğinden muhtemelen emindiler: Arap veya Kürt “tipli” değillerdi. TC polisinin doğal polislik refleksini harekete geçirmeden ortalıkta dolaşabilecek tiplerdi.
Önümüzdeki dönemde bu tiplerden epeycesi benzer işlere kalkışacak. Orta Asya ve Kafkasya’nın ücra yerlerinden başlayıp Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’a uzanan hatta yolculuklar artık tek yönlü değil. Türk’ün cihan hakimiyeti mefkûresine ayıp olacak, ama yakın vadede Türkiye’yi kana bulayacak eylemciler, eğer buralı değillerse, muhtemelen çoğunlukla Orta Asyalı, Kafkasyalı olacaklar. 1992-97 arasında, elli bin kişinin hayatına mal olan Tacikistan İçsavaşı’na civardaki ezcümle silahlı İslâmcılar koşup katılmıştı. Özbekistan İslâmî Hareketi, 2015 Ağustos’unda İD’e biatını açıkladı. (Aslında götürüp baktırmak lazım, cihan hakimiyeti mefkûresi meme yapmış olabilir. Fakat mazallah ona bir şey olursa İslâm-Türk sentezi de yenilmiş mi sayılacak?)
Müstakbel katillerin sözkonusu yörelerden gelecek oluşu ne anlama gelir? İlkin, bunlar daha iyi askerî eğitimli, tecrübeli, sıkı militanlar olacaklar. İkincisi, epey bir “Türkiye tecrübesine” sahip olacaklar. Bu, sınırdan kaçak girmiş veya devlet tarafından gizlice sokulmuş cihatçının belli adreslerle, muhitlerle sınırlı tecrübesinden çok daha geniş ve zengin bir tecrübe olacak, çünkü çoğunun Türkiye’ye yasal yollardan, vize dahi almadan rahatça girip çıkması mümkün. Böyle de yapıyorlar zaten.
Kırgızistanlılar, Gürcistanlılar 90 güne, Rusya vatandaşları (Çeçenler, Dağıstanlılar) 60 güne kadar, Azerbaycan, Tacikistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan vatandaşları 30 güne kadar Türkiye’de vizesiz kalabiliyorlar.
İD’in son zamanlarda propaganda filmlerinde özellikle hedef aldığı eski Sovyet cumhuriyetleri (Türk cumhuriyetleri), “İslâm Devleti”ne militan akışında ciddî pay sahibi. Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’dan İD’e katılanların sayısı iki bin kadar tahmin ediliyor. Suriye ve Irak’ta, İD ve başka cihatçı örgütlerin safında savaşan Rus vatandaşlarının (Çeçenler, Dağıstanlılar) sayısı da muhtemelen bu kadar. Tunuslular veya Suudiler daha kalabalık, ama konu ettiğimiz yörelerden gelenlerin savaşçı olarak “özgül ağırlığı” fazla. Bu ülkelerdeki sıkı zorunlu askerliğin, potansiyel militanların “temel eğitim” almasını sağladığı, Ortadoğulu örgütleri bu yükten kurtardığı söyleniyor. Orta Asyalı ve Kafkasyalı militanların bir bölümü Afganistan tecrübesine sahip, bir bölümü de Çeçenistan’da Ruslara karşı savaşta pişmiş kişiler.
Pankisi Vadisi
Yüzyıllardır Gürcistan’ın en fakir yöresi olan Pankisi Vadisi, silahlı İslâmcı-cihatçı örgütler için âdetâ bir sera. Ülke nüfusunun yüzde onunu oluşturan Müslümanlar ağırlıkla bu vadide yaşıyor. 19. yüzyıl ortalarından başlayarak, Rusların kaçmaya mecbur bıraktığı Çeçenler buraya yerleşti. Onlara Kist’ler deniyor.
İş ve eğitim seçeneklerinin, gençler için özlenir-istenir herhangi bir yaşam imkânının varolmadığı bu ihmal edilmiş bölge, Ömer el-Şişani adıyla şöhret kazanan meşhur kızıl sakallı Çeçen savaşçı Tarkan Teymurazoviç Batıraşvili’nin de doğup büyüdüğü yer. Burada çok cihatçı yetişti. Pankisi Vadisi’nden Suriye’ye gidenlerin yolu, 2012’den itibaren Türkiye’den geçiyordu. Tarkan Batiraşvili, babasının elindeki aile albümünden çocukluk-gençlik fotoğraflarını çıkarıp yok ederek, bu yoldan Cihad’a gitti.
Rusya’nın, 2014’e kadar cihatçı militanların Kafkasya’dan Ortadoğu’ya geçişini -“şunlardan kutlalalım” diye- âdetâ serbest bıraktığı ileri sürülüyor. 2014 ortalarına kadar gidenlere dokunmamışlar.
Rusya yetkililerinin, ellerinden gelse bütün Pankisi Vadisi nüfusunu Ortadoğu’nun savaş alanlarına göndereceğini tahmin etmek zor değil –tabiî dönmemeleri koşuluyla. Çünkü 1990’larda Rusya ile savaş halindeki Çeçenler buraya göçmeye başladı. Buradaki Kist’ler de Rusya’ya karşı savaşmak için Çeçenistan’a geçiyorlardı. Savaş kaybedilince, sırf Rus ordusuyla savaşa savaşa pişmiş tecrübeli Çeçen savaşçılar değil, onların yanında savaşmaya gelmiş Araplar, Türkler, Azeriler, Kürtler ve Afgan (Taliban) savaşçılar da vadiye yerleşti.
Marcin Mamon’ın mükemmel röportajında ( “The Mujahedeen’s Valley. A Remote Region of Georgia Loses its Children to ISIS”, The Intercept, 9 Haziran 2015) ayrıntısıyla anlattığı üzre, bu savaşçı akını sadece buranın nüfus dengesini değiştirmekle kalmadı, “buradaki İslâm’ı da değiştirdi”. Eskiden Hıristiyanlarla Müslümanların yanyana yaşadığı yerde, diyor Mamon, sadece Vahabiler ve onların kurduğu hayat kaldı.
Gürcistan’ın vadideki bu yoğun Selefi savaşçı varlığına ilişkin tavrı tuhaf. 2004-2005’te bir ara, Gürcistan’ın o zamanki başkanı Mikhail Saakaşvili, Rusya’nın bunların varlığını bahane ederek ülkesine müdahale edeceğinden çekinmiş, buradaki Çeçenleri ülkelerine göndermeye kalkışmış, Mamon’ın aktardığına göre. Fakat 2008’de Güney Osetya meselesi yüzünden Rusya ile savaşa tutuşulacağı zaman Gürcistan devleti kendi eliyle yeni bir cihatçı dalgasını ülkeye soktu, hattâ gizli servis eliyle bunları silahlandırdı. Ancak Azerbaycan, Dağıstan ve Çeçenistan’dan gelen bu cihatçılar işe yaramadı, çünkü Gürcistan ordusu Rusya kuvvetleri karşısında tutunamadı, savaş beş günde bitti.
Bu sırada Tarkan Batıraşvili düşman hatlarının gerisinde, Rus birliklerinin hareketlerini izleyip bildiren bir istiharat elemanı olarak görev yapıyormuş. Askere gittiğinde onu itihbaratçı olarak ayırıp yetiştirmişler.
Gürcistan’ın, günün birinde Rusya ile yine kapışırsa lazım olacağını düşünerek, ülkesinde cihatçıların yetişmesine ve devşirilip Suriye’ye savaşa götürülmesine engel olmadığı –yani aslında “nezaret ettiği”— ileri sürülüyor.
Halen vadide İD’in temsilcileri faaliyette. 2015 Haziran’ında, Marcin Mamon’ın sözkonusu röportajının eksen konusu olan iki oğlanın İD’e kaçması oradaki duruma biraz ışık tuttu. Uçağa binip giden oğlanlardan biri 16 yaşındaydı. Kendi başına uçak yolculuğu yapabilmesi imkânsızdı. Ama gidebildi. Yani İD örgütlenmesi sadece ücra vadide değil, havaalanında da gerekli uzantılara sahipti.
(Mamon’dan sözetmişken, bu gazetecinin emeğinin hakkını verme, meraklısına da kıyak çekme amacıyla, onun Pankisi Vadisi röportajlarından ikincisinin de – ayine The Intercept’e— linkini vereyim. Tarkan Batıraşvili’nin, olanlara mânâ veremeyen, sigaranın birini söndürüp ötekini yakan Ortodoks Hıristiyan babasıyla yapılmış röportaj! İşte şu: “The Mujahedeen’s Valley. How a Chechen from Georgia Became a Feared Leader of ISIS”.)
Pankisi Vadisi’nden epeyce misafir ağırlayacağa benziyoruz. Aynı şekilde, Çeçenistan, Dağıstan ve Orta Asya Türk cumhuriyetlerinden de. Dökecekleri kan, alacakları can, Ankara’dan beklentilerinin ne kadar azalacağı veya Ankara’yı birşeylere zorlayabileceklerine ne kadar ihtimal verecekleriyle doğru orantılı.
İD açısından düşünüldüğünde...
Sahi, ne düşüneceğiz? Mescid-i Nebevî’yi içindeki insanlarla birlikte havaya uçurmayı göze alan, Ramazan boyunca sırf İstanbul ile Bağdat’ta üç yüz kişi öldüren, Haseke’de intihar eylemini tam da insanların pide-ekmek kuyruğuna girdikleri fırın önünde yapan bir örgütün neyi “düşünmesini” bekleyeceğiz?
Elbette öyle, insanî anlamda düşünmesini bekleyemeyiz. Ama şunu bekleriz:
İD Suriye ve Irak’ta hiçbir Çeçen’i, Kafkasyalı’yı intihar saldırılarında harcamadı; çünkü onlar az bulunur, zor yetişir, değerli savaşçılar. Peki İstanbul’da niye harcadı? Yeşilköy Havalimanı saldırısının simgesel öneminden ötürü mü?
Bu soruya cevabım yok. Fakat soru çok.
“İslâm Devleti” artık kendisine yönelik sempatinin yüzde 8 seviyesinde seyrettiği bir ülkede katliamlar düzenliyor ve kurbanları o ülkenin muktedirlerinin ölmesini istediklerinden, anaları yuhlanacak, cenazelerine hakaret edilecek, saygı duruşları ıslıklanacaklardan ibaret değil.
İD’in, eylemlerini açıkça üstlenmediği iki ülkeden biri Türkiye, öbürü Suudi Arabistan.
(NOT: Bu yazının üzerine HaberTürk’ten Esedullah Oğuz’un haberini de okursanız manzara berraklaşacaktır: “Kafkasya ve Orta Asya cumhuriyetlerinde IŞİD tehlikesi”)
http://platform24.org/yazarlar/1609/her-sehirde-birkac--pankisi-mahallesi--hayal-mi
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024