Vedat Bilgin
Bu seçimde kime, hangi adaya oy verilecek olmasından daha önemlisi, neye oy verileceğidir. Bugün, Mahalli İdareler seçimidir, kasabayı, ilçeyi, ili hangi belediye başkanı yönetsin diye düşünülemez çünkü hangi siyasi tercihin yapıldığının tarihi olarak öne çıktığı önem kazandığı bir aşamadan geçiyoruz.
Türkiye birçok seçim yapmıştır fakat 15 Temmuz’dan sonra gerek sistem değişimi için yapılan referandum gerekse Cumhurbaşkanlığı/Devlet Başkanlığı seçiminden itibaren seçimlerin tarihi anlamı farklılaşmış, yeni bir boyut kazanmıştır. Elbette 1950 seçimleri tarihsel bakımdan demokrasiye geçişin ilk adımı olduğu için önemlidir, elbette 27 Mayıs, 12 Mart ya da 12 Eylül sonrası demokratik süreçlerin yeniden başlatılması bakımından yapılan ilk seçimler çok çok değerlidirler, zaten onlar olmasaydı, millet demokrasinin kurumlarının inşa edilmesinde darbelere karşı ısrarlı bir tavır takınmamış olsaydı bugüne gelemezdik fakat seçim şimdi artık yeni bir anlam kazanmıştır.
BU SEÇİMİN ANLAMI!
31 Mart Mahalli İdareler veya Belediye Seçimlerini farklı kılan nedir; mesele neden belediyeyi şu adayın yönetmesiyle, bir başka adayın yönetmesi konusu olmaktan çıkmıştır; hani diyorlar ya ‘Belediyeyi Cumhur İttifakının adayı yönetince beka sorunu olmuyor da bizim adayımız yönetince neden beka sorunu olsun’, gerçekten farklı olan nedir?
Bunlardan birincisi, 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin mahiyetinin kavranamamış olmasıyla ilgilidir. Bunun, Türkiye’ye karşı uluslararası bir dış operasyonun sonucu olduğunu, orada kullanılan FETÖ yapılanmasının kendiliğinden değil, doğrudan bir yabancı servisin iradesinin uzantısı olarak yapılan bir girişim olması anlaşılmadan meselenin kavranması zordur.
İkincisi, Batı sisteminin Ortadoğu ülkelerinin siyasi haritalarını değiştirmek üzere uygulamaya soktuğu stratejik saldırıya karşı Türkiye’nin verdiği cevap, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsında bir siyaset anlayışına bir iradeye dönüşmüş bulunmaktadır, dolayısıyla seçimleri bu iradenin zayıflatılması için bir fırsata dönüştürmek, sistem açısından öncelikli hale gelmiş bulunmaktadır. Sistemin patronajındaki ABD’nin Suriye topraklarında PKK/PYD’yi Türkiye karşısında silahlandırmasını, yapılan ekonomik operasyonların tesadüfen olduğunu söyleyebilir miyiz?
NEYİN SEÇİMİ?
Üçüncü mesele Türkiye’nin bütün bu saldırılara karşı verdiği stratejik cevapla ilgilidir. Batı sisteminin bugün Suriye, yarın İran konusundaki parçalama siyasetli, Türkiye’ye yönelik tehditleri karşısında yeni bir uluslararası stratejik savunma anlayışına yönelim, Türkiye-Rusya-İran ittifakının oluşumu, savunma teknolojisinde yeni işbirliklerinin geliştirilmesi, savunma sanayiine ağırlık veren bir yaklaşım önemlidir; bütün bunların arkasındaki siyasetin zayıflatılması arzusu, elbette meseleyi belediye yönetiminin ötesinde, milletin desteğinin nerede durduğunu göstermek bakımından anlamlı hale getirmektedir.
O halde bu seçimde neye vereceğiz sorusunun cevabı açıktır: Türkiye’ye yönelen tehditlere karşı ortaya konulan siyasetin milletçe sahiplenildiğini göstermek için oy vereceğiz, Türkiye’nin boyun eğdirilemeyeceğine, varlığına, birliğine, kısaca bağımsızlığına oy vereceğiz.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.03.2020
27.05.2019
20.05.2019
9.05.2019
6.05.2019
2.05.2019
30.04.2019
22.04.2019
18.04.2019
15.04.2019