Yalçın AKDOĞAN
Yerel seçimler yaklaşırken yereli aşan siyasi hesaplar da artıyor.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın seçilmesini engelleyemeyeceklerini bilen çevrelerin öncelikli hedefi AK Parti’nin Meclis grubunu zayıf düşürüp sistemi işlemez hale getirmekti. Bunu başaramayınca gözlerini yerel seçimlere diktiler.
AK Parti’nin Ankara ve İstanbul’u kaybetmesi veya Türkiye genelinde oy oranlarında büyük düşüş yaşaması üzerine yeni hesaplar yapıyorlar, oluşabilecek bir türbülansla sistemi geri çevirecek bir durumun hasıl olmasını arzuluyorlar. Özellikle FETÖ’cülerin tabandaki çözülüşü yavaşlatmak için yerel seçime sarıldıkları anlaşılıyor.
CHP ve işbirliği yaptığı partilerin/örgütlerin siyasi tükenmişlik sebebiyle medet umdukları tek konu ekonomi. Ekonomik zorluklar üzerinden bir başarı yakalayabileceklerine inanıyorlar. “Gidişat vatandaşın cebine dokundu, iktidarın işi bitti” gibi tezviratlar yapıyorlar. Verdikleri örnek ise küresel krizin etkisinin hissedildiği 2009 yerel seçimlerinde AK Parti’nin oyunun yüzde 39’lara düşmesi.
Ekonomik tablo ile seçimler arasında bir ilişki olduğu kuşkusuz. Seçmen davranışlarını etkileyen birçok faktörün içinde elbette ekonomik saikler de vardır. Ancak unutmamak gerekir ki, seçmen sadece cebini düşünerek hareket etmez. Türkiye’de son dönemde yaşanan gelişmelere baktığımızda devlete de vatandaşın canına da kasteden olaylar ortaya çıkmıştır ve insanımız hayatını hiçe sayarak bu meydan okumaları boşa çıkarmıştır.
Son aylarda ekonomide bir kısım zorluklar, manipülasyonlar veya sıkıntılar yaşanmıştır. Ancak milletimiz bu olayları nasıl okuyor ve ne sonuç çıkarıyor, bunu iyi analiz etmek gerekir. Vatandaş harici müdahalelerin de farkında, iktidarın sorunu çözme konusundaki gayretlerinin de farkında. Dün Berat Albayrak’ın açıkladığı Enflasyonla Mücadele Programı piyasaları da vatandaşı da rahatlatacak mahiyette.
Geçenlerde yurtdışından gelen bir arkadaşım, ekonomik tablodaki dalgalanmada yönetim faktörünün ne kadar etkisi olduğunu sordu. Ona şunları söyledim: Türkiye öyle hadiseler yaşadı ki, bunlar hangi ülkenin başına gelse yüzyıl belini doğrultamazdı. Bu ülkede darbe girişimi oldu, darbe… Daha ötesi var mı?
Hala sınırlarımızda ve ötesinde ciddi bir güvenlik mücadelesi veriliyor.
Sokak olaylarından, yargı darbelerine, terör saldırılarından çevremizde yaşanan savaşa kadar ekonomiyi etkileyecek her şey başımıza geldi. Ama ekonomimiz çökmedi. Bu büyük bir yönetim başarısıdır.
Ayrıca olağandışı bu tür müdahalelerin ötesinde ekonomiyi bir şekilde etkileyen olağan/sistem işi gelişmeler de yaşandı. Üst üste yapılan seçimler yatırımdan tüketime kadar ekonomiye doğrudan veya dolaylı birçok etki yapabiliyor.
Son dolar müdahalesi bile normalde sıradan bir ülke ekonomisini çökertebilecek bir hamleydi. Pazar akşamı dış kaynaklı döviz hareketliliği ve ertesi gün vatandaşın parasını çekmek için bankalara koştuğu bir ortamda yaşanabilecek likidite sıkıntısının büyük bir çalkantı meydana getirmesi amaçlanıyordu.
AK Parti iktidarı, lideriyle ekonomi yönetimiyle bu büyük salvoyu da savuşturdu.
Bu kadar oyunun oynandığı bir zeminde ülke ekonomisi sınavı başarıyla geçti. Zorluklar ve sıkıntılar ise elbette bir süreç içinde ortadan kalkacak. Alınan tedbirler ve atılan adımlar son derece yerindedir.
Halkımızın yaşananları anladığını ve büyük resmi doğru okuduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ekonomi/yerel seçim ilişkisi üzerinden siyasi hesap yapanlar yine amaçlarına ulaşamayacaklar.
2009 seçimlerinde AK Parti yüzde 39’lara düşmesine rağmen büyükşehirlerin birçoğunu kazanmış ve bir sonraki seçimde yüzde 49’a çıkmıştı. Bu da Erdoğan’a ve AK Parti’yi duyulan büyük güveni gösteriyor. Yerel seçimde yerel faktörler de elbette etkili olacaktır ama Türkiye’nin geleceği üzerine oynanan oyunlar da hesaba katılacak ve gereken cevap verilecektir.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019