Ahmet TAŞGETİREN
Fethullah Gülen, son konuşmasında şunları söylüyor:
“Öyle bir suikast ki, zahiren bazı siyasîleri ve itirafçı kılıklı müfterîleri hedefe koyacaklar. Şimdi bu itirafçılardan endişem benim, iftiracılardan daha doğrusu. Onlar için de bir şey yapabilirler. Dolayısıyla buna da derler ki, ‘hizmet yaptı, çünkü daha evvel içlerindeydi. İhanet ettiğinden dolayı cezalandırdılar.’ Bunu da yapabilirler. Herkes bilmeli.
“Şimdi ise ayağa düşmüş bir şey var: MHP’den mi, CHP’den mi, bir insanı öldürtmek suretiyle bir de onlarda Hizmet Hareketi’ne karşı antipati uyarma… Doğrudan doğruya, karar alınmış; sadece maktulü belirleme kalmış. “Kimi yaparsak, isabetli davranmış oluruz?!. Kimi yaparsak turnayı gözünden vurmuş oluruz?!.” Maktulü belirleme mevzuu kalmış sadece. Bu da ayağa düşmüş, dillere düşmüş. Hapishaneler koydukları o insanlar için de bir başkaldırma tablosu göstermek suretiyle ateş etme öldürmek suretiyle, işte bakın bunlar terörist filan dedirtme meseleleri konuşulan şeylerdir.”
Özeti şu:
- İtirafçılara suikast yapılıp “Hizmet”in üzerine atılabilir.
- CHP ve MHP’den bir politikacıya suikast yapılıp “Hizmet”in üzerine atılabilir.
Gülen bu iddiaların “ayağa düştüğü”nü ya da “kulağına geldiği”ni söylüyor.
Nasıl bakmalı bu sözlere?
Yeni Şafak, haberi “Suikast tehdidi” şeklinde değerlendirmiş. Gazete Karlov suikastini de hatırlatarak, FETÖ’nün bu defa da siyasetçileri tehdit ettiğini ifade ediyor.
Bu yorumdan, FETÖ’nün CHP veya MHP’li bir politikacıya suikast yapabileceği ihtimalini mi anlamalıyız? Hani, darbeye kalkışan bir hareketten böylesi de beklenebilir mi, neden olmasın, denebilir. Bundan ne kazanmayı umar FETÖ ki, diye sorulursa, darbe girişiminden ne kazandı ki, o yapının hangi davranışında mantık aranır ki, diye de sorulabilir.
Ben bu kadar net değerlendirme yapamıyorum.
Ama Gülen’in sözlerinin, böyle bir yapının düştüğü çukurun derinleşmesinde son merhale olarak okunmasının daha geçerli olduğunu düşünüyorum.
Bir kere bu iddiaları dolaşıma sokmak suretiyle, hala “istihbarat işleri” ile meşgul olduğu, başında bulunduğu yapının cinayetlerle irtibatlandırılma boyutunu önemsediği gibi bir algıya zemin hazırlıyor ki, bu başlı başına bir vehametin sergilenmesidir.
Bir ara “Bu işlerden Gülen’in haberi varsa bir vahim, yoksa daha çok vahim” gibi bir cümle kullanmıştım.
- MİT Başkanını “devletteki adamlarınız” tarafından ifadeye çağırdınız.
- 17-25 Aralık’ta Emniyet ve Yargıdaki adamlarınızla Başbakan’a kumpas kurdunuz.
- Emniyeti - yargıyı suç üretme makinasına dönüştürdünüz.
- “Cemaat”in en uç noktalarına devlet ricaline ilişkin mut’a nikahı hikayeleri pompaladınız.
- Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki adamlarınız darbeye kalkıştı.
- Osman Özsoy, “Keşke bugünlerde albay olsaydım” türünden askerleşme özlemleri yansıttı, Kerim Balcı darbe gecesi, darbenin başarı hikayesine dair haberler bekledi.
Eeee?
Bütün bunlar olurken FG nerede idi?
Bir gün çıkıp da “Yaa, arkadaşlar, biz nereye gidiyoruz? Bu işin sonu nereye varır? Bu çarpık güç vehmi, güç zehirlenmesi olmasın? Kim bizi zehirliyor? Bir provokasyona alet olmayalım” falan dedi mi?
“Hizmet!” Hani hizmet? “Cemaat!” Hani cemaat? Kadınlara Çağlayan Adliyesi önünde Yasin okuturken “Bu kadınları savaşa alet etmeyin” diye seslendim. Gülen’den bir ses çıktı mı?
Dize getireceğinizi düşünüyordunuz değil mi? Amerika’yı ve Avrupa’yı yanınıza almıştınız değil mi? Onların “Tayyip Erdoğan düşmanlığı” sizin de işinize yarayacaktı değil mi?
Binlerce insan içerde, FG dışarda. Üstelik tam dışarda, Amerika’da. Birçok avenesi ile birlikte ABD’de. Binlerce insanın “Hizmet duygusu” dümura uğratılmış durumda.
Gülen’in yukardaki sözleri darbe için söylediği “Tiyatro” tanımlamasından farksız. Bir oyun oynandı evet. Oynanıyor. Oyunun aktörleri içinde FG de var. Gönüllü rol aldılar oyunda ve hüsranla bitti oyun. Senarist ve yönetmen hala oynuyor onlarla. Ve onları çok daha derin hüsranlar bekliyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025