Ahmet TAŞGETİREN
Bugün Suriye gündemine ara verip, hukuktan siyasete, toplum hayatına yönelik bütün alanları etkileyen bir başka sancılı konuyu değerlendirmek istiyorum. Cemaati…
“Cemaat” dini topluluk demek. Bütün dinlerin cemaatleri vardır. İslam’da cemaat, öncelikle camide ibadet için bir araya gelen insanları anlatır. İslam, ibadetin böyle cemaat halinde yapılmasını tavsiye etmiştir.
Ancak toplum hayatında cemaat, cami cemaatinden daha geniş bir anlam ifade eder. İnsanlar farklı saiklerle bir araya gelir, cemaat oluştururlar. Alanı inceleyen sosyologlar, din psikologları insanları cemaat bünyesinde bir araya getiren sebepler arasında duygu derinliği elde etme, dayanışma, bir misyonun ifası gibi sebepleri görmüşlerdir.
***
“İbadet katmanı” tanımlaması, bir cemaatin suç örgütü haline gelmesi ve onunla mücadele bağlamında ifade edilmiştir. İfade bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aittir. Fethullah Gülen etrafındaki oluşumu, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İbadet-Ticaret-İhanet katmanları olarak tasnif etmiş, ibadet katmanını da en masum ama aldatılmış alan olarak nitelemiştir.
İbadet katmanının cemaatlerin en geniş alanını oluşturduğu söylenebilir.
Ticaret katmanında ibadetle çıkar ilişkisinin iç içe geçmesi söz konusudur.
İhanet katmanı, belli ki cemaat yapısının yönetici kesimlerinin fesada uğraması sonucu oluşur. Cemaatin kurucu, yönetici kesimi, baştan mı kötü niyetlidir, sonradan mı fesada uğrar, ihanet, cemaatin şahsi çıkarlar istikametinde kötüye kullanılması anlamına mı gelir, ihanet, insanların davet edildiği misyona yani yol arkadaşlarına mıdır yoksa içinden çıkılan topluma, çatısı altında yaşanılan devlete midir, bunlar “İhanet”le birlikte ayrı ayrı analiz edilmesi gereken hususlardır.
İbadet katmanının masumiyetini düşünmek sebepsiz değildir. İslâmî alanı bilenler, insanların cemaat yapılanmalarına daha çok kendi manevi dünyalarını korumak, dünyevi savrulmalar içinde kaybolmamak, çoluk – çocuğunun dini bir iklimde yetişmesini temin etmek, tarikat boyutunda manevi bir yükseliş seyrine girmek gibi amaçlar güderler. Cemaatin toplum hayatında etkinlik kazanması ölçüsünde kimi maddi hesapların da cemaatle ilişkide rol oynaması söz konusu olabilir. Ama “sade insan” diyebileceğimiz geniş kesim, kelimenin en doğru anlamıyla “ibadet” saikiyle hareket eder.
Türkiye’de onlarca cemaat vardır ve bu cemaatlerin milyonlara ulaşan bağlıları bulunur.
Tüm bu cemaatler ibadet-ticaret-ihanet boyutuyla değerlendirilebilir. Türkiye tüm dini alanın gözetim altında bulunduğu dönemlerde cemaat-tarikat gibi dini yapıların böyle bir kuşkuya hedef olduğunu da görmüştür. 20 yıla yakın bir zamandır ise Türkiye’de cemaat yapılarına sıcak bakan, onlarla sıcak ilişki içinde bulunan, onlarla kadro alışverişi gerçekleştiren bir yönetici ekip vardır. Gülen cemaati ile bilinen hesaplaşmanın yaşandığı süreçte – ki halen bu süreç devam ediyor- yönetici ekibin farklı cemaatlerle ilişkisi devam etmektedir.
***
Cemaat yapılarını tahlil ederken, ibadet katmanı ile ihanet katmanı arasındaki ilişkinin tespiti önemlidir ve bu noktada şunu sormak gerekir: İbadet katmanı cemaat liderliğinin ya da cemaat içinde kimi odaklaşmaların sapma yaşadığını ve ihanete doğru yol aldığını görebilir mi, görüp müdahale edebilir mi, ya da nasıl tavır geliştirebilir?
İşte burada cemaat bünyelerinde ciddi problem yaşanıyor. Bu noktada söylenebilecek en akla yatkın tespit, ibadet katmanının tepede olan bitenleri keşfetmesinin çok uzun zaman aldığı ve çoğu zaman iş işten geçtikten sonra gerçekleştiğidir. Hatta en tepeye gelenlerin bile uyanma zamanının bir hayli geç gerçekleşmesi, mesela Gülen yapısında apaçık ortadadır. Buna bir de, uyananların hain ilan edilmesini, dışlanmasını, münasebet sınırlamasına maruz bırakılıp bir tür ortadan kaybolmaya mahkum edilmesini eklediğinizde, taban diye niteleyebileceğimiz ibadet katmanı her şeyden habersiz bir hale gelebilmektedir. Bu sürece, Türkiye’de hükümferma olan cemaat karşıtlığının yapıştırıcı unsur olarak kullanılması boyutu da eklendiğinde insanlar, cemaati din gibi savunur hale gelebilmektedir.
Şimdi buradan baktığımızda, “FETÖ ile mücadele” bağlamında sürdürülen operasyonların büyük kitleler halinde ibadet katmanını da içine aldığını söyleyebiliriz. “Bağlılık bitmedi” ifadesi, en çok seslendirilen ve hatta halk kitlelerine de nüfuz eden gerekçe. Bu süreçte herkes biliyor ki “Kuru”nun yanında “Yaş” da yandı. Yani “ihanet” eden varsa – ki var- ibadet katmanı da onun ateşine yandı. Türkiye bu zamana kadar böylesine kitlevi bir takibat yaşadı mı, bilmiyorum. “İltisak” kelimesi bir tür av kokusu anlamına geliyor.
İbadet katmanına “uyanın” diyebilirsiniz. Ama Türkiye’deki “cemaat gerçeği”ni doğru okursanız, insanların “safiyeti”nin , belki bilgi - irade zafiyetinin pek çok problemi beraberinde getirdiğini görürsünüz. Bu vakıayı kriminolojik hale getirmek ve yüzbinlerce insanın lekelenmesi sonucunu doğurmak yerine, mesela Diyanet’in bilinç ve idrak eğitimi yapmasını sağlamak daha doğru olmaz mı? Konuyu yazmaya devam edeceğim.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025