Ahmet TAŞGETİREN
HDP’nin Türkiye siyasetindeki varlığı ve konumu önümüzdeki günlerde de en çok konuşulacak konulardan olacak gibi gözüküyor.
HDP tartışmasının ana ekseni terörle arasına mesafe koyup koymaması noktasında toplanıyor.
Bugün konunun netleşmesi amacıyla hem bu konuda hassas olan kamuoyuna hem de bizzat HDP’nin kendisine bazı sorular sormak istiyorum.
-İlk soru HDP’nin İmralı ile ilişkisine dair olsun. Şayet HDP’den “İmralı ile arasına mesafe koysun” talebinde bulunuluyor ise, “İmralı’nın şu andaki pozisyonunun ne olduğu” düşünülüyor, sorusunu sormak gerekiyor. Şundan dolayı: İmralı devlet kontrolünde ve İmralı’da oturan zat, seçimlerde devletin ya da iktidarın istediği, kamuoyuna duyurulmasında sakınca görmediği hatta seçim sonuçlarını etkilemesi umudunu taşıdığı bir mektubu yazdı, gönderdi, okuttu. Yani resmen İmralı, HDP’nin politikalarının karşısında yer aldı. Bu duruma göre HDP zaten İmralı ile karşı karşıya gelmiş olmuyor mu, ya da İmralı kimi destekliyor ya da zaten İmralı “yerli ve milli” kapsama girmiş olmuyor mu? HDP “İmralı ile ilişkim yok” diye bir açıklama yapsa, bu terörle arasına mesafe koymak mı olur yoksa İmralı’nın yerli ve milli çizgisine karşı çıkmak mı olur?
-İkinci konu, “Terörist başı” olarak kayda geçmiş olan İmralı’nın “Terör yuvası” olarak kayda geçmiş olan Kandil ile ilişkisinin netleşmesi açısından önemli. Acaba şu anda İmralı hala terörist başı mı, Kandil ile ilişkisi gerçekten “terörist başı ilişkisi” mi yoksa çoktan bir “avara kasnak” niteliğine bürünmüş bir ilişki mi? Bu ortaya çıkmalı ki “HDP’nin hangi ilişkisi terörle ilişki” kapsamında değerlendiriliyor, daha net görülsün.
-İçişleri Bakanlığının açıklamalarına baktığımızda şu anda yurt içindeki terörist sayısının 100’ün altına indiği, yani nerede ise ihmal edilebilir bir yoğunluğa ulaştığı söylenebilir. Kandil’dekilerin ise, sürdürülen İHA – SİHA ile desteklenen operasyonlar sayesinde nerede ise başlarını çıkaramayacak konumda oldukları ifade ediliyor. Bu durumda HDP hangi korku saikiyle terör yapılanmasının inisiyatifinde hareket ediyor olabilir? Yoksa KCK yapılanması mı hala HDP’yi denetiminde tutmaktadır? Benim bildiğim mesela Mithat Sancar, bu ağın dışında bir insandır. Yani ne KCK, ne İmralı ne de Kandil’den gelecek direktife göre hareket edeceğini sanmıyorum. Yanılıyor muyum? Ya da HDP şu anda, Mithat Sancar benzeri isimlerin yer aldığı sol bir bileşen durumundadır. Bu bileşenlerin tamamı Kandil ya da İmralı gibi bir dış güdüme evet mi demişlerdir? Bu sorular HDP’nin dış terör güdümü ile ilgisinin açıklığa kavuşması açısından önemlidir.
-Kandil pasifize edilmişse, İmralı zaten devlet kontrolünde ise, KCK disiplininin icra edilmesi iç operasyonlar sebebiyle zaten imkansız hale gelmişse, HDP’nin, korku – baskı – KCK denetimi sebebiyle terörle iltisak zorunda kalmaktan korunmuş olması lazım. Yani teröre karşı sürdürülen operasyonlar en çok HDPyi özgürce siyaset yapabilir hale getiriyor demektir. Bu durumda HDP’nin “Biz Kandilin vesayetine de karşıyız, İmralının vesayetine de, KCKnın denetimine de” gibi bir açıklama yapabiliyor gerekmez mi?
-Tabii işin bir de doğrudan HDP’nin bizzat kendisinin ideolojik yapı probleminden söz edilebilir. Ancak genelde tartışmanın siyaset zemininde işe yarayan – yıpratıcı bölümü “dış terör güdümü” olduğu için ona yoğunlaşılıyor, ama belki de asıl tartışılması gereken husus, HDP’nin kendisini nerede konumlandırdığı meselesidir. O noktada içerden eleştiriler aldı HDP çizgisi. Önce Altan Tan, HDPnin “Dindar Kürtler”i ıskaladığını, “Kürt oylarını Türkiye soluna destek konumuna sürüklediği”ni söyledi. En son Ayhan Bilgen “HDPnin Türkiyelileşme siyasetindeki yalpalama”ya işaret etti. Acaba asıl sorun HDP’de Kürt sorunu’nun nasıl çözüleceği”ne dair kafa karışıklığında mı odaklaşıyor? Onu da Suriye denklemi mi etkiliyor? Suriye denkleminde Amerikan – Rus politikaları devreye girdiğinden beri her şey allak bullak mı oldu?
-HDP’lilere yönelik siyaset odaklı operasyonların sürdüğü bir zamanda hem Altan Tan’ın (mesela Aydınlık’ta) hem Ayhan Bilgen’in eleştirel duruşları sorunlu görünse de ben HDP milletvekilliği tecrübesini de yaşayan Altan Tan’ın “Kürt sorununun çözümüne ilişkin analizleri”nin dikkat çekici olduğunu düşünüyorum. Özellikle “Neler olmaz?” başlığı altında yazdıklarını ve gerekçelerini önemli buluyorum. Ve diyelim HDP’nin Kürt sorununun çözümü noktasında odaklaşan kesimlerinin bunları değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu ayrı bir yazıda ele alacağım.
Bu yazıyı şöyle bitireyim: Sadece siyasetin değil Türkiye’nin birincil sorununun odağında yer alan HDP’nin her şeyi yeni baştan değerlendirme zamanı geldi geçiyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025