Ahmet TAŞGETİREN
Herkes biliyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan başka türlü davransa süreç başka türlü işlerdi.
Sedat Peker’in iddiaları karşısındaki tavırdan söz ediyorum.
Cumhurbaşkanı “Her iddia en ince detayına kadar incelensin. Hiçbir suçlamayı ıskalamayın. Nereye uzanıyorsa uzansın, hiç kimsenin yaptığı kesesine kalmasın” deseydi, bunun için mesela Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirseydi, bunun için Meclis’te bir komisyon oluşturulmasına katkı sunsaydı, “Yargı gerekeni yapsın” şeklinde tavır koysaydı, en başta da mesela İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya –”Nedir bunlar?” diye sorduğu kamuoyuna yansısaydı…. Evet, süreç başka işlerdi.
Çünkü devlet bünyesinde herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözünün içine bakıyor.
Eminim ki, Peker’in suçlamalarına konu olan ve sıranın kendisine geleceğinden kuşku duyan herkesin “Acaba Cumhurbaşkanı ne yapacak?” sorusunun cevabını merak ediyor, tabii ki uykular kaçıyordu.
Ama Cumhurbaşkanı’nın parti MKYK’sında “iddiaları önemsemeyin” yollu ikazda bulunduğu haberi kamuoyuna yansıyınca, Pekerin hedefindeki herkesin rahat nefes aldığını tahmin etmek zor değil.
Son grup konuşmasında da sosyal medya hedef alındığına göre Peker’in iddiaları ve ardından ortaya çıkıp sosyal medyada dolaşanlar önemsenmeyecek, hatta bir komplonun parçası olarak görülüp düşmanlaştırılacak. Bu durumda da sanki tüm suçlananlar Ak Parti Cephesinin elemanları haline gelecek.
Bunun o suçlananlar için nasıl bir paye olduğunu tahmin etmek zor değil. Ancak Cumhurbaşkanlığı’nın ve Ak Parti’nin böyle bir yükü nasıl taşıyacağı önemli soru. Aynı yük, sahada Ak Parti yanında yer alan insanlar için, özellikle bu kirlenmeler karşısında duyarlı olan “muhafazakar” nitelikli insanlar için de söz konusu.
Burada şu soru tabii ki sorulacak:
-Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan Peker’in iddialarına konu olan her şeyden haberdar mıydı?
Bu sorunun tabii ki devamı da olacaktır:
-Haberdar ise her şeyin normal olduğunu, hiçbir anormallik - yasa dışılık bulunmadığını mı düşündü?
-Süreç devam ederken müdahaleleri oldu ise, bunlar nasıl sonuç verdi?
Peker’in iddialarına bakılırsa, herkes gemisini yürütmüş. Herhangi bir müdahale olmamış, aksine suçlananlar, devlet mekanizmasının içinden aparatlar edinmişler.
Devlet mekanizmasının içinden derken, Yargı’dan, Emniyet’ten, siyasetten ve her kademeden.
Her kademeden derken işin içine bakan isimleri bile sokuluyor.
Suçlamaların hedefindeki Bakan tv’lere çıkıp kendini savunduğunda Cumhurbaşkanı’nın tavrı nasıl olmuş olabilir?
Kamuoyunun cevap beklentisini tahrik ettiği için suçlanmış olabilir mi?
Bir de, siz “önemsemeyin” deseniz bile, bir boyutu uluslararası şebeke niteliği kazanan yapılar için başka ülkeler harekete geçiyor ve ister istemez ilgilenmek durumunda kalıyorsunuz.
SBK’yı tutuklu bulunduğu Avusturya’dan Amerika mı alsın, biz mi alalım?
SBK Zarrab’a dönüşsün mü, dönüşmesin mi?
SBK denen adamla ilgili iddialar, Peker’in iddialarının sadece bir parçası. Hani ‘o konuşursa’ ihtimali yüzünden panik oluşturuyor.
Ama o konuşmadan da, ‘Ne, nasıl oldu?’ diye sorulacak adamlar var. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi - Politika Kurulu’nda görevlendirilen kişinin SBK ile ilişkisini sormak için SBK’yı beklemeye gerek var mı?
Ya da SBK’ya yurt dışına çıkış imkanı sağlayan yargı mensupları ya da İçişleri Bakanlığı’nda yapıldığı iddia edilen görüşmede rol alanlara sorulamaz mı?
“Sedat Peker Türkiye’ye karşı açılan savaşın aparatı, öyleyse topyekun savunma hattı oluşturulsun.”
Yani iddiaları örtmek için bu uğurda şehit bile verebiliriz.
Bu mudur?
Oysa, “bir yerlerde kirlenme var, onu temizlemek bu ülkeye sadakatin olmazsa olmazıdır. Kimse ülkenin üzerine kara para aklamanın araçsallaştığı, yok bilmem narko devlet yaftasının yapıştırıldığı bir kötülüğü yapamaz”, diyebilmek zor mu?
Kimlerin feda edilmesinden endişe edilmiş olabilir ki?
“İddiaların binde biri bile doğru olsa, araştırılması gerekir” demek de bir tavırdı, “önemsemeyin, üzerinde durmayın” demek de bir tavırdır. Bir hukuk devleti için, yolsuzluklar konusunda duyarlı bir devlet için, kirlenmeye karşı olan, temiz yönetimi hayati değerde bulan bir devlet için hangisi tercih edilmeliydi, varın siz karar verin.
ADALET İYİ BİR ŞEY
Anayasa Mahkemesi (AYM), vekilliği düşürülen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun bireysel başvurusunu sonuçlandırdı. Yüksek Mahkeme, Gergerlioğlu’nun “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca Gergerlioğlu hakkında ilk cezayı veren Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’ne ivedilikle yazı gönderilerek tahliye edilmesi için gerekli işlemin yapılmasına hükmetti. İyi ki ara sıra bunları yaşıyoruz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025