Akif BEKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sene başında partililerine şöyle seslenmişti:
“Siyasi tükenmişlik yaşayan, yalan terörü ve iftira haricinde millete söyleyecek hiçbir sözü olmayan muhalefetin, toplumumuzu kutuplaştırmasına müsaade etmeyeceğiz.”
Ne anlıyoruz?
Muhalefetin, halka anlatacağı hiçbir politikası yok. Siyasi tükenmişlik yaşıyor. Yalan ve iftiradan başka bir şey gelmiyor elinden. Tek yapabildiği, nefret söylemleriyle, provokasyonlarla halkı kutuplaşmaya kışkırtmak, kin ve düşmanlığa tahrik etmek.
Başka ne anlıyoruz?
İktidarınsa anlatacak daha çok hikayesi, yapacak çok hizmetleri var, bitmiş de tükenmiş değil.
Gerçi muhalefetin yalanlarıyla kaybedecek zamanı yok, AK Parti’nin işi başından aşkın.
Ama Bay Kemal’le Bayan Meral’in halkı kutuplaştırmasına da Cumhurbaşkanı müsaade edemez, bir kere ağzından söz çıktı.
İktidar mecbur, işi gücü bırakıp muhalefetin yalanlarıyla, nefret söylemleriyle mücadele edecek.
Ne dediğini bilmeyecek yaşta mektep çocuğuna mikrofon uzatıp Bay Kemal’e “hain” dedirtmek, bu kapsamda olsa gerek.
Bay Kemal’in, hakkında işlem olmayıp sabıka kaydı bile bulunmayan 44 bin teröristi belediyelere doldurduğunu söylemek de bu mücadelenin parçası sanırım.
İmamoğlu’nun balığından Kılıçdaroğlu’nun otel odasına, boş gündemlerle iktidarı oyalamak, demek bir muhalefet stratejisi.
Baksanıza; Sanayi Bakanı bile Twitter’da ona buna laf yetiştirmekten, sanayideki elektrik ve doğal gaz kesintileriyle ilgili bir tivitçik atmaya fırsat bulamadı daha.
Belki de Bay Kemal, başka türlü yenemedikleri AK Parti’yi, iş yaptırmayarak başarısız göstermenin gayreti içinde.
Akla, başka bir açıklaması gelmiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tepe kadrosunun, Sedef Kabaş’a ayırdıkları süreyi düşünün.
Hakaret suçuna girdiği yargıda kesinleşse dahi en nihayet bir kişiden ve ettiği bir laftan bahsediyoruz. Üstelik, yatarı olmayan bir suçtan tutuklu da yargılanıyor.
Yine de 85 milyonun en mühim meselesi gibi Cumhurbaşkanı, konuşmalarına dakikalarca onu konu ediyor. O bitiyor, İmamoğlu’nun balık yemeği başlıyor. Üstüne bir de Bay Kemal’in otel odası çıktı.
Büyütecek her dert bitmiş, onlar kalmış gibi.
Büyütmesine sebep, muhalefet demek ki.
Halkın can yakıcı gerçek sorunlarını konuşmaya sıra gelmesin, zaman yetmesin istiyor yani muhalefet.
Hatta Cumhurbaşkanı, oyalamacalarından dolayı Bay Kemal’e dün şöyle patladı:
“Bir tane lüks otelden, geceliği 100 bin lira olmak suretiyle, yapacağınız yayınlarla bu millet aldanmaz.”
Kızmakta haksız mı?
Bay Kemal, İstanbul’un en eskimiş otellerinden birine lüks süsü veriyor. Öyle bir odası varmış gibi, kendini geceliği yüz bin liraya kalmış gösteriyor. Hem havasını atıyor hem de itibardan tasarruf etmeyen iktidar seçkinlerinin fiyakasını bozuyor.
Biliyor ki iktidar elitleri, sosyeteye rezil olmayı yediremeyecek. Bay Kemal’in otelinin, kendilerinin kapattığı otellerden daha pahalı olmadığını ispata uğraşacaklar. Bir yalanı daha çürüteyim derken de yine aynı tuzağa düşecekler. Gerçek sorunlar dururken sahte, suni gündemde boğulacak, milletin zamanını ziyan edecekler.
Erdoğan, Bay Kemal’e işte bundan kızıyor olmalı. Mesele yalanla mücadele, doğru anlamış mıyım?
SİYASETTE HARP HİLE MİDİR?
Bay Kemal, “Harp hiledir” hadisini çarpıtanlara güvenmesin. Yalana dolana fetva vermiyor.
O hadisten, siyasette kazanmak için her yola, yalan ve aldatmaya başvurma hakkı çıkaran çok yanılır.
Diyanet’in İslam Ansiklopedisi’nde şöyle yazıyor:
“Askerî maksatlarla veya düşmanı aldatmak için savaş hilelerine başvurmak meşrûdur. Hz. Peygamber’in, ‘Savaş hiledir’ şeklindeki tesbiti, savaşta uyanık olup ihtiyatı elden bırakmamak gerektiği ve karşı tarafı şaşırtacak oyunlardan faydalanılabileceğini anlatmaktadır.”
Dikkat ederseniz, askeri savaştan söz ediyor. Aynı milletin siyasi partileri arasındaki güç ve propaganda savaşından değil.
Rakibini din düşmanı, siyasi çekişmeyi din savaşı gibi gösteren, Allah’ı değil kendisini kandırır. Partisine oy vermeyeni küffar ordusu yerine koydu diye, hileyle tuzağa çekip tepeleme hakkı doğmuyor.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025