Akif BEKİ
Reform bekleyenler yeni yıla moralsiz giriyor.
Nedeni, doların ateşinin reformsuz da düşmesi.
Dolar kuru 30 kuruş gevşedi, yurt dışından para girişi başladı. Yağmasa, akmasa da damlıyor.
'Demek ki reformsuz da oluyor' denmesi bundan.
'Sermaye kazancına bakar, hak hukuk umurunda mı' görüşündeki karamsarların korktuğu buydu.
Peki ama hukuk ve demokrasi umutlarına veda mı ediyoruz gerçekten? Reform başka bahara mı kaldı?
İktidar zaten gönülsüz, Cumhur ortakları pek de istekli değildi. Mecbur kalmasalar, reformun lafını bile ağızlarına almazlardı.
Fakat "Bu saatten sonra reform hikaye, geldi dolar gitti reform" sonucunu çıkarmak için hala erken.
İktidarın elinden gelse yan çizeceği muhakkak...
Dolar da faize gelmeye başladı başlamasına...
Ve ancak kaça patladı, hangi dişin kovuğunu dolduracak?
Yüksek faize, düne kadar faiz lobisi olmakla suçlanan TÜSİAD dahi karşı. Tuncay Özilhan'ın son YİK toplantısındaki uyarılarına bir daha bakın. Ekonomik büyümeye, yatırıma, istihdama darbe vuracağını söylüyor.
İşe yarasa, habersiz faiz arttırdı diye Bakan Albayrak gitmez, yerinde oturuyor olurdu.
Ayrıca, doları dizginlemek için 130 milyar dolarlık rezerv yaktırılır mıydı?
Günü kurtarır, o kadar. Yüksek faizle yaşanmaz, sürdürülebilir değil.
Nereye kadar gidilecek bununla, iki günlük mazot nihayet.
Bu bir çıkış olabilseydi, Cumhurbaşkanı'yla Adalet ve Maliye bakanları bize demokrasi ve hukuku düzeltmeden ekonominin düzelmeyeceğini baştan hiç söyler miydi?
Taşıma suyla değirmen döndürmek gibi. Yalancı bahar bu, geçici toparlanma, palyatif çözüm...
Devleti yönetenler, ekonomik çöküşün sorumlusu olarak demokrasi ve hukuktan uzaklaşmayı göstermediler mi?
Kasada demokrasi ve hukuk dışı çözümleri finanse edecek para kalsa, bu itirafı akıllarından bile geçirmezlerdi.
Demokrasi ve hukuku toparlamadan ekonomideki kötüleşmeyi toparlayamayacağınızı söylüyorsanız, ne anlama geleceğini bilirsiniz.
Demokrasi ve hukuktan uzaklaştığımız için yoksullaştığımızı itiraf ettiğiniz anlaşılır.
Fakirleşen, hayat standardı 10 yıl geriye düşen ve parası pula dönen millet de sormaz mı; sorumlusu kim diye?
Türkiye'yi, yoksullaştırma pahasına adalet ve demokrasiden muhalefet mi, Bay Kemal mi uzaklaştırdı? Başarısızlığı Berat Albayrak'a yıkarak geçiştirilebilir mi?
Tek başlı sistemde...Millet, keyfi yönetim yollarını denemek uğruna kendisine ödetilen bedelden dümende kim varsa onu sorumlu tutmaz mı?
Hem demokrasi ve hukuktan mahrum edileceksiniz, hak ve özgürlük standartlarınız geriye gidecek...Hem de faturası cebinizden çıkacak, maliyeti size ödetilecek. Ve iktidarın yanına kalacak, öyle mi!
Bunu göze alma pahasına, demokrasi ve hukuk reformu vaat edildiyse başka seçenek kalmamıştır.
Kasada yüksek faizleri finanse edecek para kalmış olsaydı, baştan bu yola hiç tevessül edilmezdi zaten.
Onun için, şimdi yüksek faizle havadan para kazanmaya gelen dolarlar, kuru 30 kuruş gevşetti diye reformdan vazgeçilecek değil.
Geldi yüksek faiz, geldi dolar diye gitmedi, gitmez reform.
"Geldi kafiye gitti Safiye" kolaylığıyla açıklanamayacak bir açmazda Türkiye.
İktidar sağa sola yalpa vurabilir, bir ileri iki geri mehteran gelgitleri yaşanabilir, AB'ye karşı kuyruğu dik tutmak için AİHM'e kafa tutulabilir...
Ama o reform illa ki buraya gelir, yazın bir kenara.
RTÜK’e kökten çözüm önerisi
RTÜK, düzenleme ve denetleme görevini yeni bir boyuta taşıdı. “Aziz RTÜK gelmiş, şeker şerbet ez hanım” tadında bir yeni yıl isteğiyle...
Madem ki “yayıncılık otoritesi”yiz dedi ve TV’lerden şu kadarcığını isteme hakkını kendine tanıdı:
“Yeni yılla birlikte 4 gün boyunca aziz vatandaşlarımızın evde aileleriyle birlikte zaman geçirecekleri göz önünde bulundurulduğunda, televizyonlarda nostalji günlerinde olduğu gibi ailenin sıcaklığını yansıtacak faydalı, eğlendirici ve bilgilendirici programların yayınlanmasının önemi bir kat daha artmaktadır. Maziden hatırladığımız örnek ve güzel ev manzaralarında olduğu gibi evin en küçüğüyle en büyüğünün, belki dedeyle torunun, birlikte izleyebileceği ve dinleyebileceği türden yayınları ısrarla tavsiye ediyoruz.”
Kendini bu kadarcık şımartmayı RTÜK’e çok görecek değil ya medyamız! Israr etmiş üstelik. Eh, kırmaz, ikiletmezler artık.
Fakat TV’lerin yayın akışına her seferinde böyle rica minnet mi karışacak RTÜK? Oldu olacak, merkezi yayına geçilsin. RTÜK tek akış yapsın, hepsi uysun. Bir kerede kökten çözülsün. Bak ısrar ediyorum, hatırım kalır.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025