Akif BEKİ
Kılıçdaroğlu helalleşmeyi, toplumu barıştırmayı Allah göstermesin ya başarırsa (!)...
Korkusunu saklayamayan sadece iktidar cephesi değil. Hafta sonu Diyarbakır’daydım, duydum ki HDP cenahında da kavgadan beslenip normalleşmeden ödü kopanlar var.
Selahattin Demirtaş haklıymış. 18 Kasım’da Politikyol sitesinde çıkan “Helalleşme” yazısında öngörmüş ve göze almıştı alacağı tepkileri.
CHP liderinin çağrısına, cezaevinden tam destek verirken şöyle demişti:
“Buradan özeleştiri yapmamız kimilerince istismar edilecek, birilerine yaranma çabası olarak yorumlanabilecektir.”
Beklediği gibi, varlığı ‘çözümsüzlüğün devamı’na bağlı olanlar, paniğe kapılmış.
Çatışma biterse varlık nedenleri, geçim kapıları ortadan kalkacak olanlar bunlar.
Barışmaktan, helalleşmekten, normalleşmekten Azrail’den korkar gibi korkuyorlar.
Güya Demirtaş, birilerine göz kırpıyor, yaranmaya çalışıyormuş.
Şu sözleri, belli çevrelerin gözüne girmek, şirin görünmek için etmekle suçlanıyor:
“...Bu durumumuza rağmen, bizim de halka karşı özür borcumuz var. Ben şahsen, bu özeleştiriyi ve özür dileğimi halka sunmaktan geri durmam, özeleştirimizin muhatabı siyasetin aparatına dönüşmüş mahkemeler değildir elbette. Bununla birlikte halkımıza, tüm Türkiye toplumuna sözümüz olsun, biz de kendi hatalarımızla yüzleşecek ve hep birlikte helalleşeceğiz.”
Toplumu kavga ettirerek, birbirine düşürerek kazanmaya ayarlanmış siyasetin iki tarafı da rahatsız.
Öyle ya, nereden çıktı şimdi bu helalleşme? Yaraları kaşıyarak, öfkeleri kızıştırarak, kimlikleri çarpıştırarak karşılıklı ne güzel kazanıp gidiyorlardı.
Halkı kin ve nefrete kışkırtmaktan, birbirine karşı doldurmaktan geçinenler, yumruklarını indirip kavgadan çekilenlere kızgın. Çok da belli ediyorlar.
Kim derdi ki gün gelecek AK Parti sözcüleri, Kılıçdaroğlu CHP’sini, ‘CeHaPe zihniyeti’nden uzaklaşıyor, başörtüsüyle de barıştı diye kendi tabanına şikayet edecek!...
Hatta muhafazakar duyarlılıklarla didişen Baykal CHP’sini yerli ve milli bulacak, didişmeyi bıraktı diye Kılıçdaroğlu CHP’sini yerli ve milli olmamakla suçlayacaklar, kim derdi!...
Yine de iktidarı anlayabiliyorsunuz. Kolay yoldan seçim kazanma imkanı elden gidiyor.
Fakat helalleşme çağrısından rahatsız olan muhalifleri anlamak ne mümkün!
Hem ana muhalefeti, iktidarın bütün yıpranmışlığına rağmen yüzde 25’i aşamamakla suçluyorlar...Hem de bunca sene niye aşamadığı ve nasıl aşabileceği üzerine hiç düşünmüyorlar.
Din ve değerler üzerinden AK Parti’yle her kavgaya tutuşan, hangi inatlaşma minderine çekilmek istendiyse gelen, CHP’yi din ve diyanet düşmanı göstermelerine yarayacak her kozu iktidara veren siyasetten şahin muhalifler ne hayır gördü!
Kutuplaşma siyaseti biter, yaralar kapanır, öfke ve düşmanlık geride bırakılırsa boşta kalacaklarından, anlamsızlaşacaklarından mı korkuyorlar?
CHP ve HDP taraftarı helalleşme karşıtları, eğer iktidara çalışmıyor ve ezeli mağlup olmaktan tuhaf bir haz almıyorlarsa başka izahı yok.
Helalleşme istemeyen AK Partililer ne istiyor?
Helalleşme; karşıdakini tek taraflı özre, af dilemeye zorlayarak mı olacaktı?
Kendi öfkeni tatmin ederek mi karşı öfke dindirilecek, öbür taraf öfkesinden vazgeçirilecekti?
Kinini, öfkesini diri tutanlar, karşı kin ve öfkeyi diri tutmaktan başka bir şeye hizmet etmedi bugüne kadar.
Onlar bir taraftan, karşıtları diğer taraftan körükledikleri öfkeyi kullandılar, yaraları kaşıyarak ve kanırtarak sömürdüler.
İstismarın sonlanma ihtimali, o yüzden uykularını kaçırıyor.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin geçmişte açtığı yaraların sorumluluğunu alarak, hatalarını üstlenmekten kaçmayarak çıktı yola.
Bu, CHP seçmeninin hiç öfkesi, yarası yok demek değil ki...
Demirtaş da iğneyi önce kendi tarafına batırarak başladı. HDP’nin de çatışmadan beslenenlerin ekmeğine yağ süren hatalar yaptığını kabul etti. Şiddet ve teröre karşı siyasetçilerin yeterince inisiyatif alamamasıyla yüzleşti. Kendi payına bu hataların sorumluluğunu üstlendi. Kırılıp incinenlerden özür dilemekten çekinmedi.
Bu, HDP seçmeninde de kırılıp incinenlerin varlığını inkar değil ki...
Kavganın ekmeğini yiyenler işsiz ve güçsüz kalmasın diye millet, birbirinin gözünü mü oysun, bunu mu istiyorsunuz?
Yazarlar
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025