Barış Soydan
Capital dergisinin 'en beğenilen şirketler' araştırmasını bilmem biliyor musunuz? Capital tarafından 19 yıldır sürdürülen araştırmaya bu yıl 600’ün üzerinde şirketi temsil eden bin 401 yönetici katılmış. Ankete katılan yöneticilere, kendi şirketlerini dışarıda tutarak hem Türkiye hem kendi sektörlerinde en beğendikleri şirket sorulmuş...
Zirvede pek bir sürpriz yok: 2019’un 'en beğenilen şirketler' listesinin 1 numarasında Koç Holding var. İkinci Arçelik, üçüncü Eczacıbaşı...
"Bunda ne var?" diyeceksiniz. Haklısınız, liste şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan ilk 3 değil, listede yaşanan değişim.
Turkcell bir zamanlar Capital’in 'en beğenilen şirketler' araştırmasının zirvesini parsellemişti. Bundan 5 yıl öncesine kadar teknoloji, vizyon, gelecek deyince Türkiye’de ilk akla gelen şirket Turkcell’di. Bu algının etkisiyle Capital’in araştırmasında her yıl en beğenilen şirket seçilirdi.
Düşüş 2015’te başladı.
Bu tarihte ne oldu? Turkcell bir anlamda devlet şirketi oldu. Nasıl? Şöyle...
Turkcell’in kurucusu, Çukurova Holding’in patronu Mehmet Emin Karamehmet, 2001 krizinde zora düşmüştü. Karamehmet’in diğer işlerindeki sıkıntılar bir süre sonra Turkcell’e de sıçradı ve karmaşık bir sürecin sonucunda şirketi Rus hissedar Alfa’ya kaptırma noktasına geldi.
Devlet Turkcell gibi bir şirketin Ruslar’ın eline geçmesine izin vermek istemedi. 2014’de Turkcell’in 7 kişilik yönetim kuruluna devleti temsilen 5 kişi atandı. Böylece, ortaklar arasındaki yönetim kurulunu ele geçirme kavgası, şirketin tartışılmaz bir biçimde devletin hakimiyetine geçmesiyle sona erdi.
Teknoloji dünyasının en saygın isimlerinden biri olan Genel Müdür Süreyya Ciliv birdenbire görevinden ayrıldı. Yerine Kaan Terzioğlu geldi. Turkcell yönetiminde büyük bir değişim başladı. Yılların tecrübesine sahip genel müdür yardımcıları, birim müdürleri arka arkaya görevlerinden ayrıldılar. Yerlerine yapılan atamalarda liyakat değil iktidara yakınlık 'ilkesinin' gözetildiği iddia ediliyordu.
Bir süre sonra Turkcell’in Ensar Vakfı’na sponsor olduğu duyuldu. Oysa Turkcell, 2000’li yıllarda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’yle birlikte gerçekleştirdiği, kız öğrencilerin eğitimlerinin desteklenmesini hedefleyen 'Kardelenler' projesiyle gönüllere taht kurmuştu. Ensar Vakfı da nereden çıkmıştı? Yükselen tepkilere rağmen şirket Ensar Vakfı’nın desteklenmesinden vazgeçilmeyeceğini açıkladı.
Hayır, bilançoda önemli bir sorun yok. Şirketin net borcu 9.7 milyar TL civarında ama Turkcell kâr eden bir şirket. Ne de olsa telefonda çene çalmayı seven 85 milyonluk dev bir pazarda ilk başlayan olma avantajına sahip.
Ama Turkcell son yıllarda hayranlık yaratan, 'yıkıcı' veya İngilizcesiyle 'disruptive' bir teknoloji çıkaramadı. Artık Turkcell deyince birçok insanın aklına teknoloji, vizyon, gelecek gelmiyor.
Bugün Turkcell deyince aklınıza ne geliyor? Benim aklıma Ensar Vakfı geliyor. Ve aradan 20 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ Koç Holding’in Turkcell’e ortak olma fırsatını nasıl kaçırdığının meşhur hikâyesi geliyor. Yeni bir hikâyenin olmadığı bir yerde eski hikâyeler anlatılır durur.
Ha bu arada, küçücük şeker fabrikalarının bile özelleştirme aşkına özelleştirildiği bir ülkede Turkcell’in hissedar meselesi ne zaman çözülecek, şirket özel sektöre ne zaman geçecek acaba? Yoksa devlet şirket yönetmeyi sevdi mi? O zaman şeker fabrikalarının günahı neydi?
Capital’in listesindeki değişimin hikâyesi böyle…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021