Cafer Solgun
Sayın Erdoğan giderayak memlekette ‘olağan’ bir hava esmesin diye ortalığı ‘karıştırdı’. Fakat bu ‘karışıklığın’ sabun köpüğü misali yarın öbür gün unutulup gitmemesi gerekiyor. Zira ‘meselemiz’ daha önce olmadığı kadar netleşmiş durumda. ‘Muhalif yazar’ ya da medya kimliğiyle söylenenler bugüne değin meselemizin ne olduğunu bu denli etkili şekilde ortaya koymamış ya da yandaş koronun gürültüsü nedeniyle inandırıcı, etkili olmamıştır.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan önceki gün kendisi ve mahkeme hakkında yürütülen linç kampanyasına cevap verirken, “Kimsenin yanında ya da karşısında değiliz. Sadece hukukun ve adaletin yanındayız. Haksızlığın ve hukuksuzluğun karşısındayız. Şiarımız herkes için hukuk ve adalettir” dedi. Arslan’ın sözleri bir ölçü, bir kriter, bir ‘ortak payda’ değeri taşıyor.
Zaten Saray ve Saray’ın ağır vesayeti altındaki AKP iktidarı ile varsa bir ‘meselemiz’ o da budur; yani hukuk ve adalet değerlerini, demokrasinin en asgari normlarını işlemez ve tanınmaz hale getirmeleri.
Unutmuyoruz: Can Dündar ve Erdem Gül, neredeyse bütün detaylarıyla kamuoyuna yansımış bir ‘olay’la ilgili yayınladıkları ‘haber’ nedeniyle tutuklandılar. Yaptıkları ‘iş’ gazetecilikti. Ama ‘casusluk’ yapmakla, ‘vatana ihanet’ ile suçlandılar, tutuklandılar. Bu ağır, vahim ve onur kırıcı suçlamanın iddianamede ortaya konulan en ‘somut’ delili ise, Dündar’ın ‘Sayın Cumhurbaşkanımızı’ eleştiren yazılarıydı.
AYM’nin kararı bu ağır mağduriyete son verdi. Benzer davalar için de ‘emsal’ teşkil etti. Saray’a ve AKP’ye hakim olan zihniyetin tutumunu gözden geçirmesi için altın değerinde bir fırsat sundu. Ne var ki Sayın Erdoğan oralı bile olmadığı gibi, “Tanımıyorum, kabul etmiyorum, saygı da duymuyorum” çıkışıyla herkesi bir kez daha, hadi kutuplaştırma demeyeyim, taraflaştırmayı tercih etti.
Mesele yaptıkları gazeteciliğe bedel ödetilen Dündar ve Gül’ün ‘kişisel’ meselesi değildi zaten ve artık hiç değildir.
Mesele, ağzından çıkanın ‘kanun’ sayılması gerektiğine, ‘düşman’ dediğine herkesin ‘düşman’, ‘terörist’ dediğine ‘terörist’, ‘casus’ dediğine ‘casus’ dememiz gerektiğine inanan, kendisini ne zannettiğini anlamakta çoğu zaman şaşıp kaldığımız bir anlayışın yol açtığı ‘kriz’dir.
Bir başka ifadeyle; herkes için demokrasi, özgürlük, hukuk ve adalet değerlerini savunmak ya da bu değerleri bir kişinin keyfi tasarrufuna göre anlamak ya da anlamazdan gelmek arasında yapmamız gereken bir ‘tercih’ meselesidir. Ve şunu da açıklıkla vurgulama gereği var. Bu ‘mesele’ evet, bütün Türkiye’nin meselesidir; ama en çok da AKP ve AKP’lilerin meselesidir. Özellikle mevcut gidişattan rahatsız olduklarını artık ve nihayet gizlemeyen AKP’lilerin.
Mesela devleti muhalif kesimler üzerinde bir ‘sopa’ haline getiren yasaları yanlış ve antidemokratik olduğunu bile bile onaylayan Abdullah Gül’ün meselesidir. ‘Cadı avı’ başlatan hükümetin sözcülüğünü yapan, ‘özgül ağırlığı’ defalarca boşa çıkartılan Bülent Arınç’ın, parti sözcülüğü yapmış Hüseyin Çelik’in, Adalet Bakanlığı yapmış Sadullah Ergin’in meselesidir. Kabataş, Dolmabahçe Camii yalanlarının ‘gazeteciliğini’ yapanların meselesidir...
Günahsa günah, kabahatse kabahat, sorumluluksa sorumluluk, kim adına ne diyorsa, kendi payına düşeni sahiplenmek zorunda.
Bilinen sözdür, şeyh uçmaz, ama müritler uçurur...
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025