Cem SANCAR
Aşk kelimesi ucuza kullanıldığında AŞK biter mi? Bitmez.
E o zaman gerçek aşka sarıl sen. Kulak asma bahtsız gevezelere.
Birsen Tezer o şarkıyı ne güzel söylüyor:
"Aşk bu değil yapma güzel, sen insanı güldürürsün." Aşkı, aşka âşık olmayı sevmek bir hastalık değil. Yalnız bir tedbir var onu alacaksın: Önce kendine bakacaksın, bu büyük işi becerebilecek güç var mı sende?
Öyle bir kuvvete sahip olacaksın ki aşkın, coşkunun, sevginin, sevmenin ve sevilmenin sınavından geçeceksin. Onun adına da bu dünyada biz Hû diyoruz. Biz kökten O'na aşığız.
Asıl aşka somut aşklardan geçeriz. O büyük aşka mecazdır sevdiklerimiz. Egzersizi orada yaparız. Mecazi sevdalar da lazım ama bir yere kadar. Fazlası israf, inan bana.
Mamafih her taklit sanat eserinde orijinal bir şey saklıdır. Mecazi aşklarda da öyle. Sen kandırıldığına yanma, sana acı veren aldatmacanın içinde parlayan o pirinç tanesine bak, ona bir mücevher gibi sahip çık.
Bir de şunu söylemeyim: Aşk bitmez ama sen bitersin!
Şimdi seni bir çocuk gibi karşıma alıp aşkın senin anladığın gibi bir şey olmadığını, kapıyı çalan ve başka boyuttan -hadi gaipten diyelim- gelen bir melek, bir meleke olduğunu ve sana bana benzeyen kısalıkta bir ömrü olmadığını, zaman dışı olduğunu ve Yaradan'ın evrensel bir işareti olduğunu anlatsam...
O sözde kısa süren aşkların aşk olmadığını, içgüdüsel hazzı gizleyen numaradan bir kelime olduğunu ya da bağlantıyı yitirmiş, kendini klişelere zincirlemiş filmlerde uydurulduğunu, çünkü bizim muazzam narsistik bir çukurda her şeyi tüketme, bitirme ve kenara atma hakkımız olduğu yanlış fikriyle yaşadığımızı söylesem...
Bize aşk adı altında verilen mucizeyi rezil etme yeteneğiyle, şefkatin yaşıyla aşkın yaşını eşitleyemeyen dümbelekler olduğumuzu nasıl anlatırım sana?
Aşk bitmez ama sen bitersin, evet.
Çünkü beyninin tıpası fırlamamış, başından aşağıya lavlar dökülmemiş, gözlerin yârenlikle şavkımamıştır...
Diye başlasam beni dinler misin ki?
***
Bir de şu var, insan çaresizken yalana dolana âşık olur, serap görür. Tecrübeyle sabit. Onun için dertliyken sevda işinden uzak dur.
Eşine, sevdiğine duyduğun hürmetin kapısını açıyorsun, aşkı yeniden keşfediyorsun!
İlahî aşkın mertebeleri kat kat. İşimiz, aşk içinde aşka yolculuktur.
Sevmek bazen delice serseridir. Kurallar kaideler silinir, insanın kalbinden adına bencilik denen yük kalkar. "Ulan" dersin, "Bana yâr olmayan Allah'ın olsun, mutlu olsun. Bileyim onun güldüğünü bana yeter" dersin. Feragat aşkın imtihanıdır.
Sevmek bazen bir kürdilihicazkar, sevgiye çalışmak derslerin en güzeli.
Aşk emanetini yerler gökler kabul etmedi de gariban insan kabul etti. İnsanın emaneti aşktır. Bilgisinin kaynağı da âlemde devran edip duran da odur. Birbirine uzak olanların aşkı şiddetlidir. Mesafemiz vuslatı büyütür.
Aşk dediğin hayatın çatlaklarından, kırışıklıklarından sızan bir baldır. Ve insana sirayet ederse, ardında balkıyan bir iz bırakır.
İnsan yaş aldıkça aşka yaklaşıyor. Yanlış anlama! 'Anlamına' diyorum.
"İçimizdeki boşluk" lafı Moderncilerin lafıdır, onların problemidir, bizim değil.
Bizim içimizdeki uzayın bir sahibi vardır.
Boşluk filan yoktur...
Modern insan 'yoksul' insandır. Kararsız ve bağımlı. Karşılaştığı, 'aşkım' dediği insanın içindeki boşluğu doldurmasını ister. Olmaz ama! Çünkü herkes aynı zor hayattadır vesselam. Onun için de endişelidir hep. Sınırlara gidip gelir, kaprislerin, vesveselerin, krizlerin koynunda kabuslara sıçrar. Modern insan, bin parçadır. 'Paramparça' göbek adımızdır bizim...
Boşuna konuşuyorum aslında. Biz ahde vefa, kal ü beladan beri gönül zenginliğini seçtik, aşkı seçtik. Kurtuluşumuz ondandır.
Biliyorsun zaten sen...
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2021
13.09.2020
7.09.2020
30.08.2020
23.08.2020
16.08.2020
27.07.2020
21.07.2020
15.12.2019
18.11.2019