Halil BERKTAY
Atina’ya uçarken, Tülay’ın elinde bir Evliya Çelebi cildi. Okuyor, altını çiziyor, not alıyor. Bak, diyor, burası tam sana göre. Uluç Ali Reis ya da Kılıç Ali Paşa hakkında, hem komik hem düşündürücü bir bölümü gösteriyor.
Önce hatırlatalım; faraza internette nereye baksanız “büyük Türk denizcisi” olarak geçen Uluç Ali, diğer bazı “büyük Türk denizcileri” gibi, köken itibariyle Türk ve Müslüman değil. Herhalde “Osmanlı devletinin [resmî veya yarı resmî] hizmetinde bulundukları”nı söylemek daha doğru. Burada birleştirici olan, emperyal şemsiye. Resmî ile yarı resmî hizmetin karışımı (ya da ayrışmamışlığı) ise modernite öncesinin bir özelliği. Yasallık ile yasa dışılık arasında net bir sınır yok. Tersine, birinden diğerine geçişler ya da sürekli bir dolaşım söz konusu. Karada, bir gün haydut (veya eşkıya), ertesi gün paşa, üçüncü gün tekrar eşkıya olmak mümkün (nitekim Osmanlı devleti, 16.-17. yüzyıllardaki Celâlî isyanlarına karşı sürekli bu yönteme başvuruyor : bazı Celâlî reislerine valilik verip kendi yanına çekiyor ve diğerlerini ezmede kullanıyor). Denizlerde de aynı durum söz konusu : bazen korsanlar çeşitli vaatlerle devlet emrine alınıyor ve kriz atlatılınca gene korsanlığa dönüyor. Batıda da böyle (Francis Drake = Sir Francis Drake), doğuda da böyle (Hızır Reis = Barbaros Hayreddin Paşa).
Etnisite açısından baktığımızda, bu kategoride bir, küçük yaşta devşirilenler var (Macar asıllı Piyale Paşa gibi). İki, Akdeniz’de esir alınıp Osmanlı’da kalan ve İslâmiyeti kabul ederek tırmananlar var, ki 15. ve 16. yüzyıllarda bunların çoğu İtalyan asıllı oluyor. Cigalazâde (Cağaloğlu) Sinan Paşa (1545-1605), örneğin, İtalya’nın Cicala ailesinden gelme. Cerbe’de (1560) babasıyla birlikte esir düşüyor; sonra babası fidye karşılığı serbest bırakılırken kendisi geri gitmeyip enderundan yetişerek yükselmeyi tercih ediyor.
Bir yere kadar benzer şekilde, Uluç Ali de İtalya’nın güney ucundaki Calabria’da, bugün heykelinin olduğu Le Castella köyünde, 1500 dolayında doğuyor. Vaftiz adı Giovanni Dionigi Galeni. 20 yaşında, rivayete göre papaz olmak için Napoli’ye gideceği tutuyor. Gemiyle yola çıkıyor; Cezayirli Ali Ahmed Reis’in eline geçiyor (1520) ve bir süre forsalık yaptıktan sonra Müslüman olup o da Ali adını alıyor. Lâkâbını, mâlûm, Uluç koyuyorlar. Acaba ne demek ? İnternet gene uydurma dolu : “çok büyük, yüce; çok yüksek ve büyük olan şey.” Tabii bu, Lepanto bozgunundan sol cenahın bir kısmını kurtaran Ali Reisin, terfi ederken neden Uluç yerine Kılıç unvanını aldığını açıklayamıyor.
Nitekim ciddî sözlük ve tarihî kaynaklarda tam tersi gözleniyor. Ünlü Alman Arabisti Hans Wehr’in Arabisches Wörterbuch’unda (1952) ve İngilizcesinde, örneğin, ilc ve çoğulu uluc karşılığı (1) kâfir (infidel): (2) yarma, kaba kişi gibi karşılıklar verilmekte. Karahisarî’nin Ahterî-i Kebir’inde ise gene ilc ve uluc için (1) kervan; (2) vahşi himar (eşek) deniyor.
İdris Bostan, herhalde Osmanlı denizcilik tarihinin bugünkü en önemli ismi. Diyanet Vakfı’nın yeni İslâm Ansiklopedisi’ndeki Kılıç Ali Paşa maddesini de Prof. Bostan yazmış. Ve o da Karahisarî’ye ve Kâmus Tercümesi’ne dayanarak uluç’un Kuzey Afrika’da “Arap olmayan kâfir ve dinsiz” anlamına gelen bir lâkâp olarak kullanıldığını belirtiyor (cilt 25, 411a). İdris Bostan devamla, sözcüğün arşiv belgelerinde daha çok denizciler için “uluç ve müslüman sûretinde kâfirler” şeklinde kullanıldığını, “casusluk yapan hıristiyan denizci”leri ifade ettiğini kaydediyor.
Bütün bunlardan sonra, Evliya Çelebi’yi kapaktan kapağa bilen Robert Dankoff’un, Türkçeye Semih Tezcan’ın çevirdiği Evliya Çelebi Seyahatnamesi Okuma Sözlüğü’nde verdiği anlamlar da aşağı yukarı aynı : “kaba, köylü, yontulmamış” (âdi, kaba, bayağı) (s. 269). Bir adım ötede, anlıyoruz ki sözcük özellikle “iri yarı, kaba saba barbar”lar için kullanılıyor (İngilizcesinde a coarse, sturdy barbarian). Ve tam da söz etmek istediğim pasajın ilk cümlesini zikrediyor Dankoff : Kılıç Ali Paşa uluç âdemisi olmağile lisanı Fireng lehcesi imiş. Dahası, gene Evliya’dan “Frenk asıllı uluç taifesi” (Frengü’l-asl) ibaresini de ekliyor. Nereden bakarsak bakalım, aşikâr ki Akdeniz korsanları arasında ve Osmanlı pratiğinde uluç, İspanyolca converso sözcüğü gibi bir şey; İngilizce renegade karşılığı, Hıristiyanlıktan Müslümanlığa “dönen”lere uygulanıyor.
Bu da kuşkusuz bir başka geçiş kolaylığı; bir hanedan devletinden diğerine ve (kısmen de olsa) bir kültür dairesinden diğerine, henüz milliyetçiliği tanımayan bir dünyada. Fakat şimdi gelelim asıl meseleye : acaba böyle kimlik değişimleri, ne kadar derine iniyor ? İşte Evliya’nın hikâyesi bu noktada önemli. Machiel Kiel’in 1959’da ilk tanıdığı “Yunan” köyünün gizli tarihi, beni hemen, daha bir gün önce uçakta okuduğum sayfalara gönderiyor.
Yazarlar
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024