Halil BERKTAY
La Guerre est Finie’nin (15 Aralık 2011) sonunda, mistik üslûbun içerikte mistisizmle tamamlanması noktasına gelmiştim. Ortada bir tarihsel sosyalizm var : Sovyetler Birliği, Çin ve türevleri, 1989’a kadar Doğu Avrupa’da ve hâlâ Küba’da, Vietnam’da, Laos’ta, nihayet Kuzey Kore’de varolan “halk demokrasileri.” Tartıştığım arkadaşlardan bir bölümü (umarım hepsi değildir), bu gerçekliği kendilerinden uzak tutmak, sorumluluğunu almamak ve/ya asgarîleştirmek, önemsizleştirmek, referans noktası olmaktan çıkarmak anlamına gelen şeyler söylüyor.
Benim yirmi yıl kadar içinde yer aldığım (şimdi tamamen faşistleşmiş bulunan) Maocu hareketin de böyle eksantrik bir tavrı vardı. Bize göre, Sovyetler Birliği Stalin’in ölümüne kadar iyiydi de sonra, Kruşçev’le birlikte bir karşı-devrim yaşamış; Leninizmin terki revizyonizm anlamına, revizyonizmin iktidarı da burjuvazinin iktidarı anlamına gelmişti. Böylece, el çabukluğu marifet, rejimin bütün kötülüklerini komünizme değil komünizmin zıddına yıkmış oluyorduk. Kabahat proletarya diktatörlüğünde değildi. Kruşçev ve halefleri Stalin’e göre biraz daha “normal”diyse biz bundan memnun değildik. Doğru sosyalizmi, sosyalizmin hası ve safını, daha fazla demokraside değil, daha fazla diktatörlükte arıyorduk.
Paradigmatik körlük, yani bir teorinin içinde yaşayıp realiteyi göremez olmak ne demekmiş, ben bunu kendimde farkettim, bizzat yaşayarak öğrendim.
Şimdi benzer bir körlüğü en aşırı şekliyle Roni Margulies sergiliyor –ve dolayısıyla ben aslında sadece kendi geçmişimin değil, onun da geçmişi ve bugününü öz-eleştiriyorum, ama (sosyalistlik ve/ya komünistlikte hâlâ bir etik üstünlük vehmettiğinden) bu benzerlik ve iyiliğin bile farkında değil. Onun da kendine göre bir karşı-devrim momenti var, kötülüğü düşüşten, cennetten kovuluştan sonrakidönem ve süreçlere yıkan. Bir kere, bütün bunların tektanrıcı dinlerle olduğu kadar Atatürkçülükle de, yani başka bir asr-ı saadetin ardından Kemalist devrimin (1946-50’deki) bir karşı-devrimle yıkıldığı öyküsüyle de paralelliğine dikkat çekmek istiyorum. Sırf bu paralellikler bile bir çürüklüğe işaret ediyor.
Margulies versiyonunda asr-ı saadet Lenin ve Leninizmi kapsıyor. Her nasılsa Lenin iyi de Stalin kötü. Ekim 1917’den İç Savaş ve Savaş Komünizminin sonuna kadar herşey doğru. Fakat ah işte dünya devrimi olmayınca, geri ve yıkılmış bir ülkede Sovyet iktidarı yalnız kalıyor. İster istemez ayakta kalmaya çalışıyor; ayakta kalmaya çalıştıkça bürokratikleşiyor; halkı, işçi sınıfını fazla zorluyor –ve bunun da adı karşı-devrim oluyor.
Alternatifi var mıydı ? Bir kere illâ ihtilâl, proletarya diktatörlüğü ve kamusal mülkiyet dedikten sonra, bunlar zorunlu ve kaçınılmaz değil miydi ? 1903’ten itibaren Martov ve Menşevikler, Rusya koşullarında bir devrim zorlamasının tam da böyle bir Asyaî bürokratik despotizme yol açacağını söylemediler miydi ?
Öyle olmadı mı ? Stalin “ikinci devrim”ini başlatmadan önce Troçki ve Preobrajenski, zorla kollektivizasyonun daha da “sol” aşırısını köylülerin sırtından gerçekleştirilecek bir “sosyalist ilk birikim” adı altında savunmuyor muydu ? Troçki’nin sevabı kaybetmekten başka neydi ki ? Kazara kazansaydı, belki biraz daha renkli ve heyecanlı, daha geveze bir Stalin’den ne farkı olacaktı ?
“Burjuva demokrasisi”ni reddederek “proletarya devrimi ve diktatörlüğü”nde israr, Marx’tan kaynaklanmıyor muydu ? 1852’de Weydemeyer’e yazdığı mektupta, getirdiğim yenilik bunlardan ibarettir sözleriyle bu fikri Marksistliğin temel kriteri haline getiren, gene Marx’ın kendisi değil miydi ? Lenin de aynı “ilke”yi alıp, Devlet ve İhtilâl’de, Proletarya İhtilâli ve Dönek Kautsky’de, sayfalar boyu kullanmadı mı ?
“Neden kapitalizmin gelişmesini, burjuva devriminin tamamlanmasını bekleyelim de, önce proletaryanın önderliğinde iktidarı ele geçirip sonra kapitalizmin tarihî misyonunu biz tamamlamayalım ?” Lenin’in İki Taktik’ten başlayarak temel fikri bu değil miydi ? Marx ve Lenin, kitlelerin yaratıcı eylemine hiçbir ön-reçete yazmayan saf spontaneistler miydi ? Çelik çekirdeğini profesyonel devrimcilerin oluşturduğu, iki kademeli, “legaliteyi istismar” üzerine kurulu “yeni tip parti”yi kim icad etti ?
İkinci – Üçüncü Enternasyonal bölünmesi de böyle temellendirilmedi mi ? Stalin Lenin’in başlattığını, gene Lenin’in yaratıp devrettiği koşullar temelinde, bütün mantıkî ve tarihî sonuçlarıyla birlikte sürdürmekten başka ne yaptı ?
Roni Margulies zerrece değinmiyor bu ve benzeri sorulara. Sovyetler Birliği’nin “Marx’ın yazdıkları ve Lenin’in yapmaya çalıştıklarıyla hiçbir alâkası yok” diye kestirip atıyor (17 Aralık). Bunu kim ciddiye alır ? Kendisi mi bu kadar cahil ? “Bahtsız”lığıyla ilgilenmediği muhatabını bunları bilmeyecek ve sormayacak kadar cahil mi sanıyor ?
Daha kritik bir nokta var. Margulies, Lenin’in kaçınılmaz olarak Stalin’e, 1917’nin 1989’a gitmediğini göstermenin hayli zor olduğunu kabul edip, bunun “tek bir yolu” vardır da demiş : İkisi arasında bir kırılma noktası, bir karşı-devrim olduğunu göstermek (keza 17 Aralık). Önce amaç belirleniyor, neyi, neden aradığını baştan söylüyor; sonra aracı arıyor ve “buluyor” da. Hayata bakıp teorisini değiştirmiyor; teorisini (imanını mı demeli) korumak için hayatı kesip biçmeye kalkıyor.
Bu, bilim değil, materyalizm değil, tarihsel realizm değil. Bu, bir teorik apriorizm itirafıdır.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024