Hasan Bülent KAHRAMAN
Ne dersler var Trump'ın yemin ve göreve başlama gününden çıkarılacak, ne dersler.
Teker teker ele alalım.
Birincisi, çeşitli mecralarda da tartışıldığı gibi, yemin töreninin bizzat kendisi. Yani, törenin 'dinsel' ve 'ruhani' boyutu. Gördüğümüz, görünce şaşırdığımız, bazen hoşumuza giden ama üstünde hiç düşünmediğimiz şekilde, evet, ABD hayli dindar bir ülkedir. Böyle demek bile yanlış. ABD, apaçık bir şekilde muhafazakâr bir ülkedir. Bu gerçek demokratı, liberali yani sol kesimi için de geçerlidir, bırakın cumhuriyetçi yani muhafazakâr kesimi. Öyle AB ülkelerinde olduğu gibi laiklik ötesi bir ateist yayılımdan o ülke için sözaçılamaz.
Bütün resmi toplantıları dinsel boyuta sahiptir. Meclisleri öyle açılır, anayasada yer almaz ama, Başkan yeminini 'Allahım sen bana yardım et' diye bitirir. Çeşitli mertebelerdeki papazlar gelir dua eder, İncil'den bölümler okur, gördük. (Haham da dua eder. Eksiklik imamın duasıdır.) Paranın üstünde de 'Allah'a iman ederiz' yazılıdır. (İngilizce bilmeyenler oradaki 'trust' kelimesini hemen 'güven' diye çevirir. Doğrudur da, dinsel bağlamda yetersizdir, anlam türetmez. 'İman' kelimesinin kökü güvendir, Arapçada da İngilizcede de aynıdır.)
Töreni izleyenler, ellerini vicdanlarına koyup söylesin, sarı saçlı bir hanımın okuduğu ABD için edilen duayı bizde etseler yer yerinden oynamaz mı? Demek ki, bu laiklik denen hadiseyi yeniden ele almak şart. İslam ve Müslümanlık temelinde laiklik ise yepyeni bir bölüm olarak yeniden yazılıp okunmalı.
Bunca lafı sözü başka yere getirmek için değil, bu eğilim bundan sonra artacak demek için ettim. Artıyor da zaten. Nedeni, bizi ikinci derse getirir.
Trump'ın konuşması düpedüz hakaretamiz bir konuşmaydı. Eski başkanlar karşısındaydı ve o halkın ne kadar yüz üstü bırakıldığından, unutulduğundan, terk edildiğinden söz ediyordu. Obama, Trump konuşurken apaçık bir şekilde adeta 'kriz' geçirdi. Şimdi düşünün bir trilyoner ve sağ siyasetçi bunları söylüyor, sol Başkan bu sözlere muhatap oluyor. Söylediklerinin, politik yan anlamları bir yana, yanlış olduğunu da kimsenin iddia edecek hali yok.
Bu koşulun adı çok belli: popülizm. Yeni dönemin adı da popülist dönem olacak. Hatta şunu belirteyim. Popülist/radikal sağ kayma eski solun yerini alacak, alıyor. Durum bu. Siyasal bir yorum veya tercih değil. Övgü veya destek içermez. Bugünkü dünyada gerçek bu.
Bahusus ABD için bu nasıl, nerede başladı derseniz, 11 Eylül derim. O gün ABD'ye toplumsal dayanışma önerildi. Her şiddetli toplumsal dayanışma önerisi sağ /milliyetçi (onlar 'patriotic' der, aynı şeydir) bir savrulmayla sonuçlanır. Öyle oldu.
Üçüncüsü, toplumsal kabul ve ayrışma.
Bundan sonra Amerikan toplumu ayrışacak. Dünyanın her yerinde toplumlar çok sert şekilde ayrışacak. Bu ayrışma elitizm- popülizm temelinde olacak dersem kimse bir şey anlamaz. Elitler ve halkçılar dersem biraz daha anlaşılır. Ama asıl anlaşılacak şekli kitlelerve seçkinlerdir. Zenginler ve yoksullardır. Yoksul kitlelerin nasıl olup da sol partilerden uzaklaşıp sağ partilerin tabanını oluşturduğu sorusunun cevabı ise bu köşeyi okuyanlar için açıktır, bir daha yazayım: sol partiler seçkinlerin partisi oldu.
Trump'ın konuşmasındaki 'feryat' buydu. Ben 'halkın başkanıyım' dedi, halk iktidara yeniden döndü dedi, halkın çağı yeniden başlıyor dedi. Pek yalan da sayılmazdı söyledikleri, Obama döneminin ihmallerini düşününce.
ABD, Trump'ı kader yaptı, hayırlı olsun, ama kararım karar bir yazı daha yazacağım...
Yazarlar
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024