Hasan CEMAL
SÖZÜM YİNE AK PARTİ İKTİDARINA
Sözüm, dünkü yazımda olduğu gibi bugün de Ak Parti iktidarına... Yargı hâlâ çift başlı, biri sivil, biri askeri. Askeri yargı reformu hâlâ bekliyor, Ak Parti iktidarı ipe un sermeye devam ediyor. Neden? Askerle iyi geçinmeyi öngören ‘2014 hesapları’ da devrede mi yoksa?...
Sözüm, dünkü yazımda olduğu gibi bugün de Ak Parti iktidarına...
Evet öyle, 12 Eylül’leri, 28 Şubat’ları tarihin çöplüğüne atmak lafla olmuyor.
Günlük deyişle:
Peynir gemisi lafla yürümüyor!
Hem askeri vesayet denecek, hem bunun anayasal ve yasal altyapısı oluşturulmayacak, hem de vesayeti gerçekten bitirecek kurumsallaşmanın temelleri atılmayacak.
Olmaz.
Bu durumda, birinci sınıf demokrasiden söz etmenin herhangi bir inandırıcılığı olamaz.
Örnek:
Birinci sınıf demokrasilerde, hukuk devletinde yargı, sivil-asker diye çift başlı değildir. Askeriyargıtay, askeri yüksek idare mahkemesi yoktur o demokrasilerde.
Bizde ise var.
Hukuk devletine ters düşen bu durumun değişeceğine dair umutlar uyanmıştı bir zamanlar. Ama şimdi anlaşılan bu umutlar da sönmeye başlıyor.
Dünkü Taraf’ın manşetinde Adnan Keskin’in bir haberi vardı, “Askeri vesayet böyle bitmez!” başlığını taşıyan.
Bir bölümü şöyleydi:
“Adalet Bakanlığı, 2009’da Avrupa Birliği’ne de sunduğu Yargı Reformu Stratejisi Eylem Planı’nı yenilemek için çalışma başlatırken, geçen sürede yargı bağımsızlığı hedefinin gerçekleştiğini savundu.
Ancak, ileri bir adımla askerî yargıda ‘soruşturma emri’ni kaldırmayı da gündemine alan bakanlık, 103 yeni hedef arasında askerî yargının tümden kaldırılmasına yer vermediği gibi, askeri yargıda istinaf mahkemeleri kurularak bu alanın büyütülmesini istedi.
Askerî yargının tümden kaldırılıp yargı birliğini sağlama talepleri bu taslağa yansımadı. 103 hedef arasında ‘askeri yargı kaldırılacak’ beyanı yok.
Halen disiplin mahkemeleri dışında askeri yargı, adli konularda askeri mahkemeler ve Askeri Yargıtay, idari konularda ise Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nden oluşuyor.
Bakanlık, şimdi buna ilave olarak askeri yargıda da istinaf yargılamasını (ara-üst mahkeme) gündeme getirdi.”
Kısacası:
Askeri yargı reformu bekliyor.
Ak Parti iktidarı bu konuda ipe un sermeye devam ediyor. Bu ülkede yargı hâlâ iki başlı, biri askeri, diğeri sivil..
Yine hâlâ Başbakanlığa karşı sorumlu olan Genelkurmay Başkanlığı, demokrasilerde olduğu gibi Savunma Bakanlığı’na bağlı değil.
Genelkurmay’ın demokrasiyle bağdaşması mümkün olmayan yetkileri hâlâ yerli yerinde.
Yine demokrasi diyorsak, Genelkurmay Başkanı Bakanlar Kurulu tarafından atanmalı. Yüksek rütbeli subayların terfiinde de son söz Bakanlar Kurulu’nda olmalı ancak yetkinin kullanımı askerle işbirliğine dayanan bir sistemle kullanılmalı.
Jandarma’ya gelince...
İçişleri Bakanlığı’na bağlı olması kuralı korunurken, jandarmanın bünyesindeki tayin ve terfileri sivil otoriteye tabi kılmak gerekir.
Türkiye’de siyasal kurumların askerileşmesi, askeri makamların siyasallaşmasında önemli faktörlerden biri de, güvenlik ve savunma kavramlarının iç içe geçmesidir.
Güvenlik ve savunma kavramları birbirinden ayrılmalı, dış tehditler savunma hizmetleri çerçevesine sokulmalı ve bundan Türk Silahlı Kuvvetleri sorumlu kılınmalıdır.
27 Mayıs darbesinden beri anayasal bir kurum olan Milli Güvenlik Kurulu darbeden önceki gibi, Milli Savunma Üst Kurulu adı altında yeniden yapılandırılmalı ve başbakanın başkanlığını yaptığı kurula askeri otoriteyi temsilen sadece Genelkurmay Başkanı katılmalıdır.
1971’deki 12 Mart Muhtırası’yla yapılan Anayasa değişikliğiyle, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harcamaları Sayıştay’ın denetimi dışında bırakılmıştı. Bu madde 2004 Anayasa değişikliğiyle kaldırılmış, askeri harcamaların şeffaflaşması ve denetlenebilir hale gelmesi konusunda önemli bir adım atılmıştı.
Bu anayasal reformu uygulanır kılacak yasal düzenlemeler ise geçen yıl yapılmakla birlikte yeterli olmaktan uzaktır. Askeri harcamaların şeffaflığı ve denetlenebilirliği konusu hâlâ gündemdeki yerini koruyor. Vicdani ret hakkı temel bir hak olarak tanınmalıdır.
İç Hizmetler Kanunu ‘35. Madde’yi tarihin arşivine kaldırmak ve askeri okullardaki ders kitaplarını demokrasi kültürü ile uyumlu hale getirmek de gerekiyor eğer demokrasi diyorsak...
12 Eylüller, 28 Şubatlar tarihin çöplüğüne ancak böyle atılır.
Ama galiba asker ‘bizim asker’ olunca ve de devreye ‘askerle de iyi geçinme’yi öngören 2014 hesapları girince, demokratik hukuk devletini birinci sınıf yapacak adımlar anlaşılan es geçiliyor.
Hukukun üstünlüğü ve özgürlükler dahil yapacak çok iş var ama Ak Parti’nin doruklarında esen havalar o kadar farklı ki...
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024