Hasan CEMAL
Cumhurbaşkanı seçimine on ay kaldı. Erdoğan cumhurbaşkanı olunca Gül de başbakan mı olacak, sorusu Türkiye’de siyasetin yakın vadede nasıl şekilleneceğini ilgilendiren bir düğüm. Erdoğan, Çankaya’ya partisiz cumhurbaşkanı olarak çıkarsa AK Parti’ye dair sorulacaklar sır değil.
Erdoğan sonrası AK Parti’ye kim seçim kazandırabilir? Arınç gibi partinin ‘kurucu babaları’ partinin başında Gül’den başkasını görmek ister mi? Gül, başbakan olarak yetkilerini paylaşmazsa, Erdoğan, Özal ve Demirel’in pozisyonuna düşer mi? İstenmediği takdirde, Gül devre dışı bırakılabilir mi?
Siyasi köşe yazmak bazen kolaydır bu ülkede.
Bir soru atarsın ortaya:
Erdoğan cumhurbaşkanı olunca, Gül de başbakan mı olacak?
Sonra da altını doldurursun gider.
Peki, yazı okunur mu?
Okunur okunur.
Güncel bir konudur çünkü.
Türkiye’de siyasetin yakın vadede nasıl şekilleneceğini ilgilendiren bir düğüm olduğu için, böyle bir sorunun altını nasıl doldurursan doldur yazı yine de idare eder.
Bu ülkede siyaseti yakın markajda tutmak isteyen çevrelerin cevabını en çok merak ettikleri soru, yazımın başında yer alan sorudur.
Cumhurbaşkanlığı seçimi 2014’ün Ağustos ayında yapılacak.
On ay kaldı.
Tayyip Erdoğan Çankaya’ya çıkarsa Abdullah Gül başbakan mı olacak, sorusu bu ülkedesiyasal istikrar meselesini çok yakından ilgilendiriyor.
Erdoğan partisiz cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıktığında AK Parti’ye ilişkin sorulacak sorular da sır değil.
Partiyi kim birlik içinde tutabilir?
Partiye kim seçim kazandırabilir?
Belki bir başka deyişle:
Tayyip Erdoğan liderliğinde üst üste üç genel seçim kazanmış olan partinin bu seçim başarılarını kim devam ettirebilir?
AK Parti’nin kurucu babaları Gül’den başkasını ister mi?
Kafalarda eğer mucize reçeteler yoksa bu soruların başka sorulara da kaynaklık edeceği söylenebilir.
İşte birkaç örnek:
AK Parti’nin Bülent Arınç gibi ‘kurucu babaları’ Erdoğan sonrası partinin başında ve Başbakanlık koltuğunda Abdullah Gül’den bir başkasını görmek isteyebilirler mi?
Erdoğan’ın AK Parti’yi mesela Numan Kurtulmuş’a ‘emanet etmesi’ partinin iç kamuoyunda ve büyükleri nezdinde ne kadar kabul görebilir?
Abdullah Gül, eğer kendisi başbakan olursa, Numan Kurtulmuş’un da genel başkan olmasını ister mi?
Ya da böyle bir model, başbakan olarak ‘iktidar ipleri’ni eline alacak olan Gül’ün manevra alanını ne ölçüde sınırlayabilir?
Birçok senaryo yazılıyor.
Bunlar arasında Anayasa gereğince konuşulan, "Gül Köşk'ten indiğinde milletvekili olmayacağı için zaten Başbakan olamaz" senaryosu da var.
Gelecek yıl Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırken, genel seçimler de bir yıl erkene alınıp meydanlara iki sandık konabilir mi?
Böyle bir ‘oyun içinde oyun’la Abdullah Gül’ün altından yine halı çekilebilir mi?
Bu durumda bir diğer ihtimal:
Çift sandık durumunda Gül'ün, Köşk'ten zamanında önce çekilip milletvekili seçilerek başbakanlık seçeneğini açık tutmasına imkân verilir mi?
Evet, kulislerin kuytuluklarında birçok senaryo üretiliyor.
Gül’ün 2007’de Çankaya Köşkü’ne çıkmasına sıcak bakmayan bazı AK Partili odaklar, 2014’te de onun başbakan olmasına, partinin başına geçmesine gönüllü olmayacaklardır.
Yedi yıl önce Erdoğan’la yakın çevresi, başlangıçta Gül’ün cumhurbaşkanı olmasına sıcak bakmamışlardı. Ama özellikle Erdoğan’ın reelpolitik anlayışı ya da siyasal pragmatizmi, Gül’e dönük olumsuz havayı zamanla dağıtmıştı.
Bu yine yaşanabilir.
Ama bunun yaşanabilmesi için başka bazı soru işaretlerinin cevaplarının daha açıklığa kavuşması gerekir.
Gül başbakan olursa, Köşk Erdoğan’ı sıkar mı?
Erdoğan, mevcut anayasa uyarınca, partisiz bir cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkarsa...
Yine Erdoğan, başkanlık ve yarı başkanlık sistemi olmadan, mevcut anayasal yetkiler ile cumhurbaşkanı olursa...
‘Başbakan’la ilişkileri nasıl olur?
Başbakanlık koltuğunda nasıl birisinin oturmasını ister?
Abdullah Gül gibi güçlü bir siyasal şahsiyet başbakan olursa, ne yapar Erdoğan?
Gül, başbakan olarak yetkilerini bir süre sonra kendisiyle paylaşmaya yanaşmazsa, bir zamanlar Özal ya da Demirel’in Çankaya’daki durumuna düşebilir mi, sıkılmaya başlar mı Tayyip Erdoğan da?..
Kimileri de diyor ki:
Ama Tayyip Erdoğan halkın oyuyla cumhurbaşkanı seçilecek, bu da yüzde 50’nin üzerinde olacak. Bu gerçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı başbakan karşısında Özal ve Demirel’in durumuna düşmekten kurtarır!
Bu görüşte olanlar da yok değil.
Gül devre dışı bırakılabilir mi?
Peki, ben mi ne düşünüyorum?
Perde arkasında, Erdoğan ve yakın çevresinde ne olup bittiğinden, kafalarda hangi tilkilerin dolaştığından haberim yok.
Ama bu dünyada, Tayyip Erdoğan’la birlikte 11 yıldır iktidara ve güç kullanmaya alışmış olanların, Gül’ün Başbakanlık koltuğuna oturmasına ve iktidar iplerini eline geçirmesine pek öyle sıcak bakabileceklerine ihtimal vermiyorum.
Onun içindir ki Erdoğan'ın bu dünyasında, Gül’ün iktidar oyununda devre dışı kalması istenebilir.
Peki ama Gül devre dışı bırakılabilir mi?
Bu bana pek kolay gelmiyor.
Aklıma takılan soruya gelince:
Gül'ün devre dışı bırakılmasının öyle kolay olmadığını, eninde sonunda, tıpkı 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi, Tayyip Erdoğan yine görebilir mi?
Mümkün, görebilir.
Tersi de olabilir mi?
Bu da mümkün.
Çünkü bugünün kibirli Erdoğan’ı 2007’deki Erdoğan, eski Erdoğan değil.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024