Hasan CEMAL
Evet öyle, Kobanê Kürtlerin destanıdır.
Erdoğan’ın da hüsranıdır.
Yenilgisidir.
Kürtler Kobanê’de destan yazdı.
Bütün Kürtleri birbirine yakınlaştıran, birbiriyle kaynaştıran bir büyük destan.
Tayyip Erdoğan, böyle bir destan yazılmasına karşıydı.
Onun içindir ki:
Daha ekim ayında “Kobani düştü düşecek!” demişti, içindeki özlemi saklamamıştı.
Onun içindir ki:
PKK da, PYD de aynıdır, ikisi de ‘terör örgütü’dür, demişti.
Onun içindir ki:
Kürtlerin hakim olduğu bir ‘Kuzey Irak’tan sonra, bir de ‘Kuzey Suriye’ istemiyoruz yanı başımızda, demişti.
Onun içindir ki:
Rojava’da Kürtlere karşı IŞİD’e, El Nusra’ya yol vermiş, el vermişti.
Onun içindir ki:
Kobanê’de Kürtlerin IŞİD tarafından ezilmesine uzun zaman seyirci kalmış, kayıtsız kalmıştı.
Onun içindir ki:
Dünya âleme rezil rüsva olmuştu.
Düşmanlığının sebebi,
Suriye Kürdistanı’nın özerkleşme ihtimali
Rojava’yı geçen yıl nisan ayında gezmiştim.
Nereye gitsem, Erdoğan’ın adıyla IŞİD ve El Nusra birlikte anılıyordu.
PYD-YPG güçlerine sınırın kapalı, IŞİD’le El Nusra’ya açık tutulduğu her adımda kulaklara çarpıyordu.
Kürtlere bu düşmanlık neden diye soruluyordu.
Nedeni açıktı:
Rojava’da, yani Suriye Kürdistanı’nda, ‘Kuzey Irak’taki gibi özerk bir Kürt yönetimi görmek istemiyordu Tayyip Erdoğan.
Bir başka deyişle:
Suriye’deki ‘Kürt realitesi’ni de kabul etmek istemiyordu.
Bunun için de Kürtleri, radikal İslamcı örgütlere yedirmenin peşindeydi.
Rojava’da, Kobanê’de IŞİD’e yol ve el vermesi bu yüzdendi.
Bir ara, “Kobanê düştü düşüyor!” diyecek kadar da umutlanmıştı.
Saray’daki Sultan ve ‘Serok Obama’
Tayyip Erdoğan, genel Suriye politikasından sonra Kobanê’de olan biteni de yanlış okumuştu.
Kürtlerin her geçen gün nasıl uluslararası sahneye çıktığını... Ortadoğu’da nasıl önemli bir oyuncu haline geldiklerini... Amerika’nın nasıl daha çok devreye girdiğini...
Ve PYD aracılığıyla da olsa PKK ile nasıl ilişki ördüğünü…
Bütün bunları yerli yerine oturtamamıştı Erdoğan.
En nihayet, Amerikan savaş uçakları IŞİD’i bombalamaya başlayınca uyanır gibi oldu.
Ama artık çok geçti.
Erdoğan’ın Kobanê tavrı, bir yandan Kürtlerin içinde büyük bir yara açtı, diğer yandan Türkiye’yi uluslararası kamuoyunda radikal İslamcı örgütlerle neredeyse aynı kaba koyuverdi.
Bu nedenle, Kobanê’nin kurtuluşuyla birlikte Kürtlerden Biji Serok Obama sloganları kulaklara çalınırken, Saray’daki Sultan’ın esamesi bile okunmuyordu.
Davutoğlu, Demirel’i hatırlatırken
Hâl böyleyken, Başbakan Davutoğlu’nun Diyarbakır’danKobanê’ye selam sallaması ya da güzel Kürtçe gibi şirinlikler yapması hiç de sahici değildi.
Daha açık deyişle sırıtıyordu.
1991 yılının sonunu anımsıyorum.
Başbakan Demirel, Diyarbakır’da “Kürt realitesini tanıyoruz” deyince yer yerinden oynamıştı.
Bu bir devrim manşetleri uçuşmuştu.
Ama sloganın arkası gelmemiş, devletin bir gri yalanı olarak kalmış ve 1990’larda hukuk dışına çıkan devlet Güneydoğu’da koca bir cehennem çukuru açmıştı.
Roboski’ye sırtını dönen…
Onun içindir ki:
Bugün artık şirinlik zamanı değil.
Lafa karnı tok insanların.
Laf değil iş yapma zamanı.
Bir kez daha vurguluyorum:
Kobanê Kürtlerin destanıdır, Erdoğan’ın da hüsranı…
Bu büyük yenilgiden gerekli dersleri çıkartabilir mi Tayyip Erdoğan?..
Sanmıyorum.
Saray’daki Sultan’ın demokrasi ve hukukla bağları kopmuş durumda çünkü…
Son söz:
Roboski’ye sırtını dönen, Kobanê’yi hissedemez, Kobanêdestanını anlayamaz.
OKURA DUYURU
Çok uzun zamandır tatil yapmadım.
10 gün izninizi rica ediyorum.
Yakında tekrar bu köşede buluşmak üzere, HC.
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024