Hasan CEMAL
Süleyman Şah Türbesi...
İki gündür akıl erdirmeye çalışıyorum, bu ‘operasyon’un neresizafer diye...
Emin olun anlayamıyorum.
Erdoğan’ın ‘başkumandanlık’ açıklamaları, Davutoğlu’nun muzaffer bir komutan edasıyla estirdiği havalar, hele ‘yandaş medya’nın tam sayfaları...
Tek kelimeyle ayıp kaçıyor.
Ya da hem acıklı, hem gülünç, yani trajikomik dedikleri türden...
Doğrusu, alay eder gibi olacak diye, yazmak da içimden gelmiyor.
'Türk birliğine zorluk çıkarmayın'
Rojava’da, Süleyman Şah Türbesi’nin yakınlarındaki o geceyi anımsıyorum.
Türk askeri birliğinin son olarak değiştirildiği geceydi.
YPG’li komutan talimat vermişti:
“Türk birliği sınır kapısında bizim YPG bayrağının altından geçmek istemezse, zorluk çıkarmayın!”
2014 yılı Nisan ayı.
Rojava’nın Cizre kantonunda dokuz gün geçirmiştim.
Neredeyse her adımda Tayyip Erdoğan’la IŞİD’in adı birlikte anılıyordu.
O geceyi unutmuyorum.
Kamışlı’da, zifiri karanlıkta Kürt meslektaşlarım Berfin, Erdal ve Zeynel’le etrafı yüksek duvarlarla çevrili büyük bir evin bahçesine giriyoruz.
Ellerinde silahları ve gerilla giysileriyle YPG’li askerler tarafından kapıda karşılanıyoruz.
Türkçesi, Halk Savunma Birlikleri olan YPG, “Rojava Devrimi’nin ordusu...”
Komutan güler yüzlü. Fotoğrafının çekilmesini, adının yazılmasını istemiyor.
Suriyeli bir Kürt.
Tabii PKK saflarından geliyor.
YPG’nin Rojava’daki ilk örgütlenmesi 2004 yılında başlamış. 2011’de Suriye İç Savaşı’nın patlamasıyla birlikte resmen sahneye çıkmış...
Türkçesi gayet iyi YPG’li komutanın.
Üç noktanın altını çiziyor:
(1) “Önder Apo 20 yılını bu topraklarda geçirdi ve Kuzey’den ilk olarak 1970’lerin sonunda Kobanê'den girdi Rojava’ya...”
(2) “Unutmayın, Rojava Kürtleri PKK saflarında savaşırken 5 bin şehit verdi.”
(3) “Türkiye Kürtleriyle Rojava Kürtleri birbirine daha yakındır, daha sıcaktır. Sınırın iki yanında akrabalar, parçalanmış aileler vardır.”
'Türkiye'nin bize karşı olmasında
ne menfaati olabilir?'
Televizyon açıktı o gece.
Sohbet sırasında bir yandan da Atletico Madrid-Chelsea arasında Şampiyonlar Ligi yarı final maçını seyrediyorduk. Arda Turan’ın oyuna girişi ilgi yaratmıştı.
Bu arada YPG’li komutan, gece yarısı yaşanacak önemli bir gelişmeyi bize haber vermişti.
Kobanê’deki Türkiye toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ndeki Türk birliği değişecekmiş gece yarısı…
Türbe’nin çevresinde üç kilometrelik bölümü radikal İslamcı örgüt DAİŞ (IŞİD) kuşatmış…
Onun da etrafında, Türkiye sınır kapısı dâhil, YPG bulunuyor.
Türkiye tarafı birlik değişimi için YPG ile de temas kurmuş…
“Kapıda bizim bayrağın, YPG bayrağının altından geçmek istemezlerse, zorluk çıkarmayın” talimatı da verilmiş sınırdaki YPG’ye...
Komutan bana soruyor:
“Türkiye’nin Rojava Kürtlerine karşı olmasında, bize karşı olmasında ne menfaati olabilir ki?”
“Türkiye’nin bizimle dostluktan başka bir menfaati olamaz”dedikten sonra devam ediyor:
“Bakın, Türkiye’nin Rojava’yla sınırı toplam 500 kilometre kadar…Cizre Kantonu’yla 240 kilometre, Kobanê’yle 100, Hatay-Azaz-Kilis tarafı 30, Afrin 150, Samandağ tarafında da bir 15 kilometrelik ortak sınırımız var.”
Erdoğan'ın iki yanılgısı
YPG’li komutan, Türkiye’yle komşuluk ilişkilerinin iyi olmadığını belirtirken, “Üç yıldır biz YPG olarak dikkat ettiğimiz için bir olay, bir çatışma çıkmadı” dedikten sonra şunları ekliyor:
“Türkiye, Özgür Suriye Ordusu’nu bizim üstümüze saldırttıAfrin’de, yenildiler. Yine Halep’te YPG ile savaştılar, yine yenildiler. Yine Türkiye bize karşı Serakani ve Kobanê’de el Nusra’yı (el Kaide’nin Suriye kolu) destekledi. Yenildiler yine...”
Şöyle devam ediyor:
“Sizin anlayacağınız Türkiye’yle zoraki komşu olduk.”
YPG’li komutan vurguluyor:
“Rojava’yı bizden alamazlar!”
Sözü tekrar Erdoğan’a getiriyor:
“Tayyip Erdoğan iki konuda yanıldı. Beşşar Esad’ın çok çabuk yıkılacağını sandı. Özgür Suriye Ordusu’nun gücünü fazla abarttı. 500 kilometrelik ortak sınırımız var, Türkiye Rojava Kürtlerine çok yardım edebilirdi.”
Bir noktayı özellikle vuguluyor:
“Türkiye eninde sonunda bizi de tanıyacak bir realite olarak... Nasıl Güney’i, Irak Kürdistanı’nı tanıdıysa, Rojava’yla da öyle olacak...”
Gerçekler Erdoğan'a anlatılabilir mi?
YPG’li komutan son olarak sözü Türkiye’deki ‘çözüm süreci’ne getiriyor:
“Türkiye bizi ne kadar baskı altına almak ister ve askeri olarak da üstümüze gelirse, ‘çözüm süreci’ de o kadar olumsuz etkilenir. Tersi de geçerlidir. Rojava Kürdistanı’yla iyi ilişkiler, çözüm sürecini olumlu etkiler.”
On ay geçmiş aradan.
Son türbe olayı, YPG’li komutanın bakış açılarındaki büyük gerçek payını bir kez daha göstermiş durumda.
Suriye ya da Rojava Kürtleri ile iyi ilişkiler, Türkiye’nin çıkarlarıyla da uyumludur.
Ankara eğer IŞİD’i gerçekten mücadele edilecek bir düşmanolarak görüyorsa, bölgede ‘nüfuz alanı’nı genişletmek istiyorsa,barış ve istikrar meselesini, ‘çözüm süreci’ni önemsiyorsa, ‘Kuzey Irak’ gibi ‘Kuzey Suriye’yi, yani ‘Rojava Kürtleri’ni de bir realiteolarak tanımalıdır.
Kobanê’den sonra türbe olayı da bu çıplak ‘realite’nin altını kalın olarak çizmiştir çünkü…
Ama bütün bu gerçekler acaba Ankara'da Tayyip Erdoğan'a anlatılabilir mi?
Soru ve sorun budur.
Nisan 2014'te Rojava'da dokuz gün geçiren Hasan Cemal'in bölgeden yazdığı yazıları buradan okuyabilirsiniz
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Murat
Hadi ya, tuh, bir yanlislik sonuc 10bin adam aclik grevine mi girdi simdi? Kursat keske daha onceden haber verseydin! Ocalan ev hapsine alinacak diyorlar hatta adalet bakani ev bakiyormus falan gibi seyler de knusuluyor, sana gelmedi herhalde bu dedikodular henuz. Bir an once haber versek bari iceridekilere! Sagol Kursat!