Mahmut ÖVÜR
Çok değil, üç yıl önce tam da bugünlerde 12 Eylül 2010 referandumuna giderken çok yoğun biçimde son 60 yılımıza damgasını vuran darbelerin yargılanıp yargılanamayacağı tartışılıyordu.
O referandumun bu yolu açacağını söyleyenlerden biriydim.
Sevgili "aykırı" arkadaşım Enver Aysever'le o günlerde SkyTürk'te yaptığımız Gündem Özel programlarının vazgeçilmez konusu da buydu.
Tabii siyasetin de önemli gündem maddesiydi.
Askeri vesayetin etkin olduğu, Ergenekon eksenli darbe girişimleri davasının sürdüğü, Balyoz Darbe planlarıyla ilgili operasyonların yankı yarattığı bir zeminde, kafaları karıştıran onlarca soru ortalıkta uçuşuyordu.
Özellikle referanduma karşı çıkan CHP ve sol kesim, ısrarla şu iddiayı dile getiriyordu:
"Ortada darbe yokken insanlar yargılanıyor, gerçekleşmiş darbelere karşı ise hiçbir şey yapılmıyor. Sıkıysa 12 Eylül ve 28 Şubatçılar yargılansın da görelim..."
Neyse ki bu tartışma uzun sürmedi ve tarih, o referanduma destek verenleri haklı çıkardı.
12 Eylül darbecileri de 28 Şubatçılar da yargı önüne çıktı.
Dün 28 Şubat postmodern darbesine imza atanların ilk duruşma günüydü.
Eminim, yarının tarih yazıcıları geriye dönüp baktıklarında 2 Eylül 2013 gününü -ilginç bir tesadüf, ilk darbeden tam 100 yıl sonra- Türkiye demokrasi tarihi açısından bir dönüm noktası olarak niteleyecek.
Çünkü 28 Şubat yargılaması, gerçek anlamda ilk darbe yargılaması olacak.
12 Eylül'ün üzerinden 33 yıl geçtiği ve birçok sorumlusu yaşamını yitirdiği için simgesel olmaktan öteye geçmeyecekti.
Ergenekon veya Balyoz yargılamaları ise "girişim" düzeyinde kaldığı ve ilk darbe yargılamaları olduğu için "yanlışlara açıktı" ve bu nedenle çok tartışmalıydı. Karşı kampanyanın güçlü olması da kafaları karıştırmıştı.
Ama 28 Şubat postmodern darbe bu ikisinden de farklı.
Hem yakın tarih olduğu için yapanlar ve destekleyenler hem de mağdurlar hayatta...
Adı "postmodern" de olsa bal gibi darbeydi ve bu konuda ortak kanaat de oluşmuştu.
Bu darbe yargılanmasının adil sonuçlanması, sürecin toplum tarafından içselleştirilmesi başarılırsa, darbeci anlayış da tarih olur.
Bunu başaran bir demokrasi de diğer sorunlarını çok daha çabuk çözer.
Anadolu Ajansı'nın Kürtçe yayını
Türkiye'nin darbeci zihniyetlerden arınmasıyla birikmiş sorunlarını çözmesi arasında da paralellik var. Alın şu çok korkulan dil meselesini...
Şu sıralarda siyasetin gündeminde de bu mesele var; demokratikleşme paketinde ana dilde eğitim olacak mı olmayacak mı?
Bakın bu tartışmalar sürerken devletin resmi haber kurumu Anadolu Ajansı ne yaptı? Hiç gündemde olmayan sessiz sedasız bir devrime imza attı. Kürtçe ve Soranca yayına başladı. Darısı Milli Eğitimin başına...
Daha önce İngilizce, Boşnakça, Arapça ve Rusça yayın yapan AA'nın bu kararı sıradan bir karar değil. Bu köklü bir değişimin işareti.
Bu kararla devlet, tam 91 yıl sonra kendi koyduğu bir tabuyu yıktı ve değiştiğini gösterdi.
Gerçekten "barış ve demokrasi" isteyenlerin bu hamleye farklı bir gözle bakmasında yarar var.
Artık gerilime sürüklenmeden demokrasi içinde en sert soruna bile çözüm bulmak mümkün.
Tıpkı darbeler gibi şiddet de devreden çıktığında siyasetin "bizi böler" denilen en zor sorunların nasıl kolay çözüldüğü görülecek.
Darbeci ve şiddet severlerin görmemizi istemediği de bu...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019