Mehmet TIRAŞ
1930’larda Sovyetler Birliği’nde Josef Stalin dönemi…
Stalin’in muhaliflerini yok etmek için yargıyı mitralyöz (çok namlulu silah) gibi kullanmaya başlamıştır…
Bu davalara “Tünel Bakışlı” davalar denir.
Neden “Tünel Bakışlı” davalar denir?
Çünkü, ”Trenin kimin üzerinden geçeceği önceden bellidir…”
Sovyetler ’de ‘Tünel Bakışlı’ davalar da tren ne kadar makas değiştirip farklı istasyonlara uğrasa da; er-geç sonunda tren Stalin’in muhalifi olan, Lev Troçki ve taraftarlarının üzerinden geçer.
Daha sonra ”Tünel Bakışlı” davalara Almanya’da faşist Hitler döneminde rastlanır…
Ve artık hep diktatörler “Yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak” kullanmaya başlar.
Diktatörler her yerde ve her dönem de muhaliflerini sandıkta yenemeyince toplumda bir korku oluşturup, muhaliflerine üç öneride bulunuyorlar:
1-Ya bana biat edeceksiniz,
2-Ya cezaevlerini seçeceksiniz,
3-Ya da ülkeyi terk edeceksiniz.
Bugün bizde siyasal iktidar yargıyı muhaliflerine karşı siyasi bir güç olarak kullanmıyor mu?
Stalin döneminde uygulanan “Tünel Bakışlı” davalar anımsatıyor ister istemez.
10 Şubat 2025 Tarihinde T24’den gazeteci Cansu Çamlıbel’e konuşan ceza hukuku profesörü Adem Sözüer; ”Son yıllarda siyasal iktidar Türkiye’de Ceza Kanunu siyaseti dizayn etmek için kullanıyor” diyordu.
Mutlaka okunup paylaşılması gereken bir söyleşi…
Eşit vatandaşlık Hukukunu Tanımayan baskıcı iktidarlar muhalefeti yargı yolu ile kuşatıyorlar.
Bir ülkede “Hukuk” toplumsal ortak payda olarak kabul edilmediği sürece…
O ülkede devlet Nötr olmadığı gibi “mahkemeler de adalet dağıtmıyor tutuklama yapıyor.”
Şuan bizde uygulandığı gibi.
Mevcut siyasal iktidar Sandıkta yenemediği muhaliflerini ya terörle iltisaklı diye kayyımlar atıyor;
Ya da on yıl geriye giderek Gezi direnişinden suç üreterek, siyasi yasaklı haline getirmenin yollarını arıyor.
Baskıcı rejimler hep aynı…
Muhalefeti rejim karşıtı gören diktatörler baskılarına hız kesmeden devam ediyorlar.
Öyle ki Çin,Rusya,İran,Azerbeycan’dan sonra, bu kervana AB müzakerelerinden uzaklaşan Türkiye’de katıldı.
Baskıcı ülkelerde tutuklu ve hükümlü mahkûm sayısı, dünyada hukuk ve basın özgürlüğü endeksindeki yerlerini kendi rejimlerinin niteliğini fazlası ile ele veriyor.
-Çin’de cezaevi sayısı 683,tutuklu ve hükümlü sayısı ise 2 milyon 200 bin kişi iken. Çin Hukuk devleti endeksinde 173 ülke arasında 95’ci,Basın özgürlüğünde ise 180 ülke arasındaki yeri ise 172’ci. Yolsuzluk endeksinde Çin 180 ülke arasında 80’ci.
-Rusya’da 478 bin 714 tutuklu ve hükümlü mahkûm var. Rusya Hukuk devleti endeksinde 173 ülke arasında 113’cü sırada,Basın özgürlüğünde ise 180 ülke arasında 164’cü sırada yer alıyor.Rusya yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 137’ci.
-Türkiye’ de cezaevi sayısı 403, tutuklu ve hükümlü mahkûm sayısı ise 350 bin kişi iken…
Türkiye 2016 yılında İstanbul Silivri’ye Avrupa’nın en büyük 40 bin kişilik Marmara cezaevini yaptı. Türkiye hukuk endeksinde 173 ülke arasında 147ci,basın özgürlüğünde ise 180 ülke arasında 155’ci sırada. Türkiye yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 107’ci sırada yer alıyor.
Hukuk ve basın özgürlüğü toplumların karnesi gibidir.
Şahsım devletin sahibi, toplumun gerçek gündemini unutturmak istiyor.
Yargı yolu ile muhalefeti kuşatmanın bir nedeni de siyasal iktidarın kendi gündemini yaratıp; derin yoksulluk realitesini taca atarken…
“Açlık üzerine açıklamalar abartılıyor, algı operasyonu yapıyorlar” diyordu ama…
Ramazan ayı yaklaşırken Diyanet İşler Başkanı(DİB) Ali Erbaş’ın; ” Fitre ve zekâtlarınızı Asgari ücretle çalışanlar ile emeklilere verebilirsiniz” açıklaması tüm muhalefetin çığlığından daha keskin ve delici oldu.
Sonunda Erdoğan’ın en güvendiği ve yakınında olan DİB başkanı Ali Erbaş bile, toplumun açlık ve yoksulluğunu ifşa etmek zorunda kaldı.
“Tünel bakışlı davalar” hukuku bertaraf ederken açlık ve yoksulluğu daha da derinleştiriyor.
Ve bu nedenle siyasallaşmış yargı baskıya devam ediyor.
Ancak bunlar artık taşınmaz ve çekilmez hale geldi.
Son olarak 13 Şubat 2025 Tarihinde TÜSİAD Başkanı Orhan Turna ve YİK Başkanı Ömer Aras’ın siyasal iktidarı eleştiren, ülkedeki hukuksuzluğa dikkat çeken ve ”Yargı bağımsız değil” konuşması üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Turna ve Aras hakkında “Adil yargılamayı etkilemekten” soruşturma başlattı.
Ülke “Tünel Bakışlı Davalar”la bilinmez bir karanlığa doğru hızla gidiyor.
Hayır olsun.
Not:Sahi Bolu Kartalkaya otel yangının da 21 ocak 2025 tarihinde 78 kişi yanarak ölmüştü,İçişleri Bakanı da 10 günde failleri ortaya çıkacak demişti, ne oldu? M.T.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025