Mehmet TIRAŞ
Yazının başlığına kızıp küfür edip geçmeyin,bir zahmet okuyun ondan sonra bana küfü edin, müsaade ediyorum.
Gündem hizmet hareketi(Gülen Cemaatiyle) ile AKP arasındaki polemiklerle sürerken ve kısmi olarak ta Suriye deki iç savaşla ilgili yayınlar,tartışmalar devam ederken birden farklı bir gündemle tanıştık ama ne gündem insanın kanının donduğu tüflerini ürperten, tam bir insanlık suçu işlenen gündemle..
Ülkenin gündemi de dünyanın gündemini de; 14 ağustosta darbeye karşı direnen savunmasız insanların üzerine saldıran ve savaş ilan eden mısır ordusu silah kullandı ve gelen haberlere göre en az 500 kişinin öldüğü, darbecilerin haberlerine göre de 150 kişin öldüğü, binlerce yaralının olduğu haberleri gelmeye devam ediyor ama gelen haberlere göre ölü sayısının artacağından da endişe duyulurken;Mısır günden güne iç savaşa sürükleniyor.
Bilindiği gibi 3 Temmuzda seçimle iş başına gelmiş Mursi yönetimine karşı Mısır ordusu darbe yaparak yönetime el koydu ve Mursi taraftarları darbeden bu yana Adeviye meydanını hiç terk etmedi, bundan on beş gün önce yine darbeciler Mursi taraftarlarına güvenlik güçleri saldırarak 50 kişinin ölümüne neden olmuştu.
Mısır ordusunun yani darbecilerin yaptığı bir katliamdır ve tam bir insanlık suçu işlemektedir; çünkü savunmasız insanlara saldırmıştır Mısır güvenlik güçleri,silaha sarılmış askerlerle çatışan karşısında bir güç yoktur ve affedilecek ve savunulacak hiçbir yanı yok bu vahşetin.
Gelelim işin detayına; yani darbeye karşı olanlarla Mısır da ki darbeyi çok yönlü irdeleyenler arasında geçen; demokrasiyi kendine göre tanımlayanların arasında geçen tartışmalara..
Mısırda darbeye karşı direnen halkın yanında olmak ve destek vermek çok güzel bir tavırdır bu demokrat bir duruştur..Suriye de rojava da Kürtlere yapılan katliamlara ve kendi ülkesinde askeri uçaklarla katledilen 34 Kürt vatandaşının katledilmesi konusunda sesi soluğu kesilen ve görmezlikten gelen,kör ve sağır rolü oynamayı nereye koyacaksınız ey yandaşlar?
Başbakan Mısırda güvenlik güçlerinin darbe karşıtlarına yaptığı katliama; yerden göğe kadar haklı isyan edecek derecede kınaması ve lanetlemesi;Batı ve kimi İslami ülkelerini bu vahşete sessiz kalmakla insanlık suçuna ortak oluyorlar derken, duyarlı olmaya çağırması yerinde bir öfkeli çıkıştır..
Erdoğan’ın konuşmasını televizyonlar canlı yayında(gerçi hangi konuşmasını vermiyorlar ki) verirken özellikle de dinledim; Başbakan ABD’ye bu konuda Mısırda ki katliamla ilgili hiç eleştiri getirmediği gibi, uyarıda da bulunmaması manidar değil mi?
Mısırdaki askeri darbeye ABD karşı çıksaydı Mısır ordusu darbe yapabilir miydi?
Kesinlikle yapamazdı.
Peki Başbakan ve onun dalkavuk medyası alabildiğine Mısır da ki darbe üzerinden Gezi olaylarını darbeyle ilişkilendireceklerine;ABD’nin Mısırdaki askeri darbeye karşı sessiz kalmasını neden hiç gündemlerine almıyorlar ve yazmıyorlar?
Çünkü Başbakan konuşmadığı için başka bir tarifi var mı bunun!.
Merkez ana akım medya içinde yer alan ve hükümete yandaşlık yaparak yayın hayatını devam ettiren gazetelere bakıyorsunuz; bu yayın politikalarını ve düşüncellerini rakipleri değil,en yakınları olan yüreğinin sesini dinleyen, demokrat insanlara bile inandıramazlar.
Bir türlü alacakaranlıktan Sabahı olmayanı mı dersiniz,star olup ta yıldızlaşamayanı mı sayalım,yoksa şafak olup ta bir türlü şafağın sökmemesini mi hatırlatalım,bir türlü akşam olup ta sabahı göstermeyen TMSF’nin el koyduğu beslemelerin ekmek teknesine dönüştüğü gazeteyi ve tv kanallarını mı sayalım.
Mısırdaki asker darbeye gösterdikleri hassasiyetin yüzde beşini bile ülke içindeki sorunlara ayırmayan dalkavuk medya;Mısır daki darbeye karşı direnenleri özgürlükçü; Gezi olaylarında sokaklara dökülenleri çapulcu,darbeci diyerek yaftalama yapmaya devam edenlerin, darbelere karşı çıkmaları inandırıcı olabilir mi?Ne kadar doğru bir söz;”Söze değil kimin söylediğine bakacaksınız”.
İnandırıcı olamadığından olsa gerek ki; Gezi olaylarıyla test edildiğinden demokratik dünya kamuoyu bunun için Erdoğan’ın samimiyetine ve onun medyasına itibar etmiyorlar.
Başbakan demokrasiyi sandıkla sınırlayıp demokrasini kuvvetler ayrılığını ayak bağı görmesi,demokrasiyi gideceği yere kadar binilecek bir tren anlayışı,medyasının da bu yolda yürümesi tesadüf ola bilir mi?
Erdoğan’ın Mısırdaki darbeye karşı çıkması,ittifak yaptığı İslam ülkelerinde bile destek görmüyor; çünkü kendi halkının tepkisini darbeci gören bir zihniyetin, demokrat olması ve demokrasiyi savunması inandırıcı gelemez,gelmiyor da!.
Erdoğan,Mısırda askeri darbeye ve yaptığı katliamlara karşı,sessiz kalan AB ve İslam ülkelerine gösterdiği efelenmeleri neden ABD’ye göstermiyor,niye yazmıyorsunuz veya sormuyorsunuz ey yandaşçılar?
Ya Gezi olayları üzerine ABD; Başbakan ve hükümetine 19 defa uyarı anlamında ve Gezi direnişçilerini destekler babında açıklamaları konusunda niye bir yanıt vermediğiniz,niye diyemediğiniz siz de zencileri katletmiştiniz,diye?
Darbeye karşı çıkmak çok iyi bir şeyde, karşı çıkanın kimi olduğunu sorarlar adama!.
Gezi olaylarında 5 kişin polis şiddeti ve kurşunlarıyla ölmesi,12 kişini bir gözünü kaybederek engelli olması ve 8 bin kişinin işkenceden geçtiği;45 gün ortalama 2.5 milyon insanın sokaklara döküldüğü ve yeryüzüne demokratik yeni bir eylem örneği olduğu; bu eylemi yapanlara darbeciler,çapulcular derseniz,haklı olduğunuz yerde de inandırıcı olamazsınız, bugün Mısırda asker darbeye çıkmanız da yaşadığınız gibi.
Başta askeri darbeler olmak üzere her türlü katliamları,insan hakları ihlallerini,çatışmaları sonuçlarıyla değil, nedenleriyle değerlendirmeliyiz.
Darbeye giden süreci irdelemezseniz,darbe ortamının nasıl oluştuğunun havasını da koklayamazsınız..Bu darbecilerin haklı olduğu anlamında değerlendirmemeli; darbe siyasette yapılan en büyük alçaklıktır ama darbeciler tek başlarına yapmıyorlar; Mısırda toplumun yarısı 30 milyon insan sokaklara dökülmedi mi,Mursi’ye karşı ve ordu darbe yapınca da havai fişeklerle kutlamadılar mı?
Yazının başlığına dönersem tarihin hiçbir döneminde darbeciler yalnız olmamıştır, her zaman da ABD destekli yapılmıştır, bu günde bu böyle devam ediyor..
Şili de,Arjantin de Türkiye de darbeler nasıl oldu?
Bizim 53 yıllık bir darbe geleneğimiz yok mu?Mısır da 59 yıldır askeri darbelerle ülke yönetilmiyor mu?
Birde demokrasi geleneği olmayan Orta Doğu toplumlarında krallıklarla,diktatörlüklerle yönetilen ülkelerin değişmez kaderi olarak sürerken;bu coğrafyada orduları devre dışı tutarak, toplumları dönüştürmek zor gözüküyor.
Kendi ülkesinde gösteri ve yürüyüş hakkını kullananlara çapulcu,darbeci diyenler,basın özürlüğünü yok sayanlar ve demokrasiyi yaşam biçimi olarak içselleştiremeyenler, darbecilere karşı çıkması inandırıcı gelmez.
Darbecilerin çıkarttığı yasalarla ülkeyi yönetenlerin askeri darbelere karşı çıkması komik bir şey,olmuyor mu?
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025