Mehmet TIRAŞ
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın gelmesiyle ülke gündemi birden değişti.
Türkiye’nin başkenti Ankara ama Biden Ankara’ya hiç gitmedi çantasındaki planlarını İstanbul’da tek tek masaya yatırmaya başladı ve devleti İstanbul’a getirdi.
Biden ayağının tozuyla gelir gelmez Erdoğan’ın buzdolabına kaldırdığı, çözüm masasını devirdiği ‘Kürt sorununu’ Parlamentonun üç partisinden Kürt kökenli vekilleriyle Kürt sorununu üzerine toplantı yapması bunun işaretlerini vermiş olmadı mı?
Erdoğan’ın muhatap almam dediği terör örgütünün uzantısı diye adlandırdığı HDP’li üç milletvekiliyle de görüşmesi Kürt sorununun meşru zeminde muhatabının HDP olduğunun altını çiziyordu Biden.
Biden toplantılarına hız verdi;Erdoğan’ın hain, alçak ilan ettiği işten attırdığı,hatta hapse tıktırdığı gazetecileri ve hapisteki gazetecilerin yakınlarıyla ve faili meçhul cinayete giden Hırant Dink ve Tahir Elçi’nin eşleriyle görüşmesi, Ankara’yı yani Erdoğan’ı çileden çıkartan kişilerle toplantılar yapması Saraya’ya muhalif bir parti lideri gibi hareket etmesi, açık bir demokrasi ve özgürlük mesajı veriyordu.
Biden’ın Erdoğan’ın vatan haini ilan ettiği aşağılamadık söz bırakmadığı, işten attırmaya kalktığı hatta evlerine polis operasyonları düzenlettiği bin 128 akademisyene sahip çıkması ile özgürlük manifestosunu sıralıyordu, ABD başkan yardımcısı demokrasinin olmazsa olmazlarını:
”ifade özgürlüğü en temel özgürlüklerden bir tanesidir. Basın özgürlüğü herkesin özgürlüğüdür. Basın ve ifade özgürlüğü yalnızca Amerikan değerleri değil tüm insanlığın değerleridir. Evrensel değerler sınırları aşar. Demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Türkiye’de gidişat aksine. Bunun sonuçları olur. Bir ülkenin gelişmesi için en başta eleştiri özgürlüğü gerekir. İlerleme ancak kültür, din yahut bilim de olsun “orthodoksi” ye meydan okumakla mümkün olabilir, özgürlüğün solunmadığı yerde değil. Türkiye bölgeye örnek teşkil eden canlı bir demokrasi olmalı.”
Bu kadar mesajını açık ve net verdi ABD yardımcısı..
ABD başkan yardımcısının Erdoğan’ın bedelini ödeteceğim ona dediği, MİT tırlarıyla ilgili yaptığı haber nedeniyle talimatla hapse attırdığı Cumhuriyet Gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar’ın oğluna Biden’ın söylediği söz Kaçak Saray’a açık bir mesajdı: ”çok cesur bir baban var” demesi..Erdoğan Can Dündar’ı hain ilan ederken ABD başkan yardımcısının Can Dündar’ı kahraman olarak onura etmesi bir demokrasi anlayışını ortaya koyuyordu.
Biden’ın ülkemizin sıcak gündemi olan Kürt sorunu üzerinden yürütülen sıcak savaş üstünde durduğu, bu sorunun askeri yöntemlerle sürdürülmeyeceğini hatta altını çizerek net söylüyordu; askeri yöntemler kesin çözümsüzlüktür diye güneydoğudaki sokağa çıkma yasaklarına son verilmesi,barış masasına dönülmesini gösteriyordu.
Erdoğan’ın HDP milletvekili Leyla Zana’ın kendisinden yedi ay önce istediği randevuyu Biden ziyaretine denk kabul etmesi de, tesadüf olmasa gerek!.
Havuz medyasıyla fikri takip gazetecilik bitince dün hatırlanmaz oldu..
Rahmetli Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal eğer “biz bu Kürt sorununu çözemezsek bizim dışımızda bu sorunu birileri çözer” diye meşhur bir açıklaması vardı.
Erdoğan’ın Suriye iç savaşının içine girip Esad’ı uzaklaştırıp Ortadoğu’nun lideri olacağım havasını girip Müslüman kardeşlerle iş tutup,mezhepsel bir politikaya dalması, içerdeki kangren olan iç barışı bozan Kürt sorununu çözmeden dışarı açılırsanız, geçmişiniz arar olursunuz. Güneydoğudaki iç savaş görüntüleri bugünkü geldiğimiz sonucu göstermiyor mu?
Erdoğan’ın PKK’nın Suriye kolu terörist dediği PYD’yi, AB ve ABD koalisyon güçleri IŞİD’e karşı tek güvenilir müttefik olarak güvenmeleri ve Ankara’nın PYD konusunda söyledikleri olumsuz hiç bir sözü ciddiye bile almamaları, bir ülkenin dış politikada öngörüsüzlüğünün sonuçlarını izliyoruz.
Türk medyasında pek konuşulmayan Ankara’yı tedirgin eden bir haberi Cumhuriyet Gazetesinden yazar Ceyda Karan’ın köşesinden öğreniyoruz.
O da “AB ülkesi bazı ülkeler ABD’ye Türkiye’nin NATO’dan çıkartılmasını önermişler.”
Gerekçeleri der ;Türkiye NATO üyesi bir ülke kriterlerini taşımadığını ifade etmişler.
Bu haber ABD beyaz saray sözcüsüne de sorulmuş,sözcü de böyle bir talep oldu ama biz kabul etmedik, Türkiye bizim stratejik dostumuz sözüyle doğrulamış.
Suriye’deki gelişmeler ise Ankara’nın beynine kan sıçratacak düzeyde.
Türkiye PYD’yi terör örgütü ilan ediyor ama uluslararası koalisyon güçleri PYD’yi Cenevre görüşmelerine davet ediyor..
Barzani artık bizim Kürt devleti konusunda adım atmamızın en uygun şartların oluştuğunu söylüyor..
Suriyeli Kürtlerin şehri Kamışlı’ya ve Kürt coğrafyasına Rus askerlerinin yerleşmesi Ankara’ya saç baş yolduran bir yolda ilerliyor.
Ortadoğu’da Kürtlerin her kazancı ve Kürtlerle ilgili olumlu her gelişme nedense yıllarca Ankara’nın kırmızı çizgisi olmaya devam ediyor.. Ama bu kırımız çizgi de uluslararası Türkiye’nin mizah metaforu oldu.
Kürt sorununu çözemezseniz sizden habersiz çözerler dünya küreselleşen bir dünya, insan hakları hiçbir ülkenin içişleri sorunu değildir.
Kürt meselesi Türk sorunu olmaktan çıktı ve tamamen uluslararası bir sorun olmuştur,Biden gelişi ve yaptığı toplantılar verdiği mesajlar bunu göstermiyor mu?
Neden Erdoğan çıkıp ta ey Biden haddini bil diye efelenmiyor, bu toplantılar neyin nesi demiyor?
Dış politikada değerli yalnızlığın sonuçları meyvesini vermeye başladı.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025