Mehmet TIRAŞ
Artık Kürt sorunu silahlı ve sivil bürokrasiye devredildiği tamamen askerlerin kontrolünde yürütüleceği açıklandı ve ona göre de yeni bir düzenlemeler yapılacağı;hatta hukuk dışı suç işleyen sivil ve silahlı bürokratların ve görevlilerin askeri mahkemeler de yargılanacağı,yargılanmaları ise bakanların ve bağlı bulunduğu komutanlarının veya amirlerinin iznine bağlı olacağı; yargının direk devreye giremeyeceği bir sürece girmiş durumdayız.Kürt sorunu Askerlere havale edildi ve güvenlik politikalarıyla yok edilecekmiş sanki denememiş bir yöntemmiş gibi.
Kısacası artık Kürt sorununun çözümü konusunda gerçek özgürlüğün sahipleri yok sayılırken siyaset ve hukuk da devre dışı kalmış durumda.
Doksanlı yıllarda medyanın değişmez haberleri Güneydoğuda askerlerle PKK’lılar arasında çatışmalar zirve yapmış; ülkenin dört bir yanına asker tabutları dağılırken, bir taraftan da faili meçhul cinayetler kol geziyor, toplu mezarlar bulunuyor,gözaltı kayıpları peş peşe geliyor,köylerin yakılıp yıkıldığı, boşaltıldığı, zorunlu sürgünlerin yaşandığı ve göç nedeniyle bölgenin demografisinin bozulduğu her türlü işkencenin ve zülumun işlendiği,hatta insanlara dışkı yedirildiği dönemden bahsediyoruz.
Yazıya başlık yaptığımız konuyu açalım;beyaz toroslarla anılan olağan üstü halin(OHAL) sürdüğü yıllarda ulusal basının nasıl manşetler attığı ,haberler yapıldığını ve yorumlar getirildiğini hatırlatalım dedik..
Gazeteler manşet atar, tv kanalları haberler yaparlardı;dün gece ‘Genelkurmay Başkanlığının ışıkları gece geç saatlere kadar yandı veya sabah ışıklarıyla söndü’ gibi haberler gazetelerin birinci sayfasından büyük puntalarla manşetler atılıyor, köşe yazarları da yorumlar yapıyordu..
Terörün beli kırıldı, PKK’nın artık toparlanması mümkün değil, örgüt dağılma sürecine girdi,örgütten kaçışlar başladı ve teslim olanlar var gibi.. Bölge halkı kahraman ordumuzun ve polisimizin yanında olduğunu gösterdi gibi kendilerinin de inanmadığı haberler yapıyorlar ve gerçekleri gizliyorlardı..
Bu haberler asker talimatlı haberlerdi bunu iki binli yılların ortasında o dönem manşet atan gazeteciler itiraf ettiler.Hatta bir gazetenin genel yayın yönetmeni hem de medyanın amiral gemisinin kaptanı söyledi;Genelkurmaya sormadan Güneydoğu ile ilgili haberleri yapmaz,gazeteye manşet atmazdık diye itirafta bulundu.
Şimdi o dönemi aratan daha kanlısına geçildi.. Güneydoğudaki Kürt ilçelerindeki manzara Suriye iç savaşından farkı var mı?
İçişleri bakanlığı Cizre,Sur,Silopi,Nusaybin,Yüksekova gibi ilçelerde evleri yerle bir edilen zorunlu olarak evini barkını terk eden insan sayısının 500 bin olduğunu açıklıyordu.
Bu yapılanların hepsi hukuksuz ve bir insanlık dramı yaşatılıyor bölgede.
Önce MGK’lu kararlarıyla ardından Bakanlar kurulu Meclisi devre dışı bırakarak askeri ’terörle mücadele adı altında’ OHAL formatında seferber edecek ve haklarında soruşturma istenirse izni yine kendisi verecek.Yani,devlet ricalini muafiyet tanıyan Memurun Muhakematı Kanunu,aynen 1920’lerdeki gibi geniş kapsamlı olarak geri gelmiş bulunuyor.
Bu hayra alamet bir yol değil dileriz yol kısa iken dönerler ama dönecekler gibi görünmüyorlar, dönüşü olmayan bir yola girmiş durumdalar.Tek adam olmak isteyenin başka bir yolu olmaz.
Ölen PKK’lı sayısının verdiğimiz şehit sayısının on veya on beş kat olması çözümsüzlüğü daha da derinleştirirken, savaşın sınırlarını genişletir çatışmaları da hızlandırır.
Bunu bilmek için kâin olmaya gerek yok.
Kürt sorunu siyasi çözüm bekleyen bir sorun ve ülkenin demokratikleşmesiyle mümkün,güvenlik politikalarıyla değil.
Çözüm, barışçı politikaları öne çıkartıp katılımcı, çoğulcu ve çağdaş bir demokrasiyi ve kuvvetler ayrılığını yaşam biçimine dönüştürmektir.
Muhalefeti ve demokrasiden yana olan güçleri rejim karşıtı ilan edip, görevi toplumu haberdar eden demokrasilerde dördüncü kuvvet olan , soru soran medyayı susturarak,gazetecileri hapse atmak işsiz bırakarak hiçbir sorunu çözmek bir tarafa, daha da çözülmez bir sorun yaparsınız.Yaşadıklarımız da bu değil mi?
Kürt sorununu çözemezseniz bunu küreselleşen dünyaya yön verenler çözer,işte Suriye’de çözüyorlar, hem de senin terör örgütü dediğin PYD ile ittifak yaparak ABD öncülüğünde.
ABD bunun mesajını verdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı Muhammed Ali’nin cenaze töreninde.
“Muhammed Ali’nin cenaze töreninde konuşan Musevi din adamı ve insan hakları aktivisti Michael Lerner:İsrail’e ‘Filistinlilere eziyete son verin’ deyip, hemen ardından AKP hükümetine ‘Kürtleri öldürmekten vazgeçin’ diye seslendiğinde,salonu dolduran çoğu Müslüman binlerce kişi tarafından ayakta alkışlanıyordu” hem de Erdoğan’ın önünde.
Ordunun ışıkları altında alınan savaş kararları ve atılan manşetler toplumu aydınlatmaz, sorunları çözmez,özgürlükleri boğanlar uluslar arası topluluklardan da destek görmez ve yalnızlaşırsınız.
Alman Parlamentosunun 1915 olaylarını soykırım olarak aldığı kararın işaretleri ortaya çıkmaya başladı,işte turizmde son elli yılın krizinin yaşanması bunu göstermiyor mu?
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025