Mehmet TIRAŞ
Kürt sorununu çözmek için baldıran zehirini içmeyi göze alan, Abdullah Öcalan’ın Mektubunu hem Kürtçe Hem de Türkçe Nervroz’da iki dilde Diyarbakır Meydanına toplanmış yüzbinlere okutan ve başta TRT olmak üzere tüm televizyon kanallarından canlı yayınla saatlerce dünyaya duyuran Erdoğan;Kürtlerin seçtiklerini tutuklatma noktasına nasıl geldi?
Erdoğan’ın Barıştan savaşa geçişin kırılma noktası bize göre HDP’nin;7 Haziran seçimlerinde Erdoğan’a ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ tezi ve yüzde 13 oy alarak Erdoğan’ın başkanlık yolunu kesmesi ve AKP’yi iktidardan düşürmesidir..
İsterseniz buraya nasıl savruldu Erdoğan bunun bir kronolojisinin yapalım.
“Çözüm sürecine karşı çıkanlara Erdoğan teröre destek verenler diye başta MHP ve CHP’yi Nekrofiller( ölü seviciler) diye meydanlarda halka şikayet etmiyor muydu?”
“Erdoğan biz analar Ağlamasın diyoruz bu Nekrofiller anaların ağlamasından oy devşirmeye çalışıyorlar diyordu.”
“iki yıl süren çözüm süreci boyunca İmralı’ya giden heyetin içinde bulunan şuan tutuklananlardan biri HDP Eş Genel başkanı Selahattin Demirtaş, diğeri ise HDP’nin grup sözcüsü İdris Baluken değil miydi?”
“Dolmabahçe fotoğrafı kimin bilgisi dahilinde verildi?”
“HDP’liler bu dönemde niye terör örgütünün destekçisi sayılmadı, yeni mi terör örgütüne destek verdiklerini fark etti Erdoğan?”
“İmralı heyetinin içinde olan şuan tutuklattığınız Demirtaş ve Baluken Öcalan ile görüşmesi MİT eşliğinde Erdoğan’ın bilgisi dahilinde sürmüyor muydu?”
Evet..
“Bu iki kişi belki 20 defa Öcalan ile görüşmeye giden heyetin müdavimleri değil miydi?”
“Hatta bir ara Demirtaş’ı Erdoğan İmralı heyetinden çıkarttı ama Öcalan Demirtaş yoksa heyetin gelmesine gerek yok deyince, Demirtaş heyete tekrar dahil edilmedi mi?”
“Ya İmralı’dan her dönüşte Abdullah Öcalan’ın yazdığı mektubu Kandile taşıyan,MİT’in eskortluğunda Kandile gidip- gelen,Nevroz’da Öcalan’ın mektubunu Türkçe okuyan Sırrı Süreyya Önder değil miydi?”
“Çözüm sürecinin başlamasında ‘akil insanlar’ heyetini seçen ve ülkenin yedi bölgesine dağıtan bizzat Erdoğan değil mi?”
AKP’li bakanların ve milletvekillerinin Öcalan güzellemesine girmiyorum.
Niye bu noktaya geldi Erdoğan; Başta da belirttik birincisi HDP Erdoğan’ın başkanlık yolunu kesmesi ve meclisin üçüncü partisi olması: artık HDP’e demokratik yoldan Kürt sorununun çözülmesini isteyen Kürtlerin ve demokrasiden yana olan güçlerin partisi yolunda ciddi bir güç haline gelmesidir.
Dönemin Başbakanı Davutoğlu Ankara Gar katliamının ardından, terör eylemlerinden sonra oylarının arttığını söylemesi ve savaş politikalarının AKP’nin iktidar ömrünü uzatacağının işaretini verdi.
Tabi burada Erdoğan’ın HDP’yi terör örgütünün uzantısı propagandasına girmesi ve algı operasyonu tuttu; CHP ve MHP’den destek görmesi, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda üçlük atarak mecliste blok oy kullanmaları, Erdoğan’ın HDP’ye yapacağı hamlelerin önündeki tüm engelleri kaldırmış oldu.
1 Kasım genel seçimlerinden sonra Erdoğan resmen güneydoğu illerine özellikle de HDP’in siyasi olarak güçlü olduğu il ve ilçelere savaş ilan etmesi,savaş uçaklarıyla, tankla topla, taş üstüne taş bırkamayacak şekilde yerle bir etmesi ve yüzlerce insanın öldürülmesi,insanların umutsuz göçe zorlnması;bu savaş batıda milliyetçi ve muhafazakar kesimlerce desteklenmesi; Erdoğan’ın artık HDP’ye operasyon yapması bekleniyordu. Halbu ki hendekler, tüneller PKK’lılar tarafından çözüm sürecinde güpegündüz kazıldı ama milliyetçi ve muhafazakar kesim bunu hiç gündemlerine almadılar, hatta sorusunu bile sormadılar Erdoğan’a.
Erdoğan’ın dilinden düşürmediği milli irade ve yetki gaspı atık Kürtler için geçerli değil!..
Erdoğan,bana biat etmeyen Kürtler yüzde kaç oy ile seçsin veya seçilsin, seçileni görevden almak milli iradeyi tanımamak olmaz diyor Nokta.
Kürtlerin seçtiklerini görevden almak ve tutuklamak, yerlerine devlet bürokrasisinden atama yapmak yetki gaspına girmez Nokta.
Kürtlerin seçtiklerinin yerlerine Kaymakamlar Belediye başkanı oluyorsa; artık tutuklanan Kürt milletvekillerinin yerlerine Erdoğan; OHAL’e dayandırarak kanun hükmünde bir kararnameyle Valileri milletvekili olarak atarsa şaşırmayalım.
Bu kadar da olmaz demeyin?
Kaymakamdan belediye başkanı oluyorsa Vali’den milletvekili niye olmasın!.
Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü mü var? Türkiye şuanda yürürlükte olan anayasasıyla mı yönetiliyor?
Tutuklanan gazetecilerin ve HDP’li milletvekillerine yapılan operasyonun hukukla bağdaşır bir tarafı mı var?
Yok..
Peki HDP’den boşalan illere Erdoğan OHAL’e dayandırarak Kanun Hükmünde Kararname ile Vali’den milletvekili atarsa hukuki bir engel mi var?
O da yok..
Meclis baypas edilmiş durumda değil mi?
Erdoğan Halep’i Halepliler, Kerkük’ü Kerküklüler yönetsin diyor ama Diyarbakır’ı yüzde 55 oy alarak kazanan Gülten Kışanak’ı tutuklatarak görevden uzaklaştırıp, Diyarbakır’ı Etimesut Kayamakımına yönettiriyor!. Bu Erdoğan Demokrasisi yeni tanımıyla.
HDP’li milletvekillerinin tutuklanmasının 3 Kasım’da Erdoğan’ın Bahçeli ile Başkanlık pazarlığının ardından, 4 Kasımda operasyonun başlaması tesadüf olmasa gerek.
HDP, Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte 7 milletvekilinin tutuklanması ülke gündeminde ve dış dünyada siyasi bir deprem etkisi yarattı.
Şimdi AKP hükümeti bir günde iki sefer toplantı düzenlemeye başladı,Erdoğan kendine karşı çıkanlara köpürüyor, ‘beni diktatörlükle suçluyorlar’ diye.. Sanki yaptıkları demokratik ülkelerde olagan bir şeymiş gibi savunmaya kalkışması ise kendini tersyüz ediyor.
Erdoğan üç terör örgütüyle mücadele ediyoruz diyor; terör örgütü PKK ve FETÖ ile görüşmelerinizi ve ortaklığınızı nereye koyacaksınız sayın Cumhurbaşkanı? Ne istediler de vermedik ve aldatıldık sözleriniz; terör örgütlerine yardım ve yataklık suçuna girmiyor mu?
Cumhuriyet Gazetesine ve gazetecilere yapılan operasyona gelince:
Cumhuriyet gazetesinin 13 yöneticisi ve yazar kadrosuna yapılan polis operasyonu ve ardından 9 yönetici ve gazetecinin tutuklanması, medya özgürlüğünü kim ne derse desin, ya bir taraf olacaklar ya bertaraf diyor Erdoğan.
Erdoğan intikam duygusuyla siyaset yapan bir devlet adamı.
HDP’yi başkanlık yolunu kestiği için hedef tahtasına oturturken, Cumhuriyet Gazetesinin MİT Tırları ile ilgili yaptığı haberi unutmuş değil; hatta kendine yakın yayın yapan bir televizyon kanalında hem de canlı yayında açıkça söyledi, bu gazetenin yaptığı haberi yanlarına koymam bilsinler diye tehdit etti.
Erdoğan birde günlük yazılarıyla internet üzerinden yazı yazan güçlü kalemleri ancak tutuklatarak etkisiz hale getirebilirdi, bunların başında Ahmet ve Mehmet Altan kardeşler geliyordu.
Yazımızı sonlandırırkenCHP’ye burada bir parantez açmalıyız gerçekten CHP ne yapmak istiyor analadıysam arap olayım.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk önce Genelkurmay Başkanlığına çağrılıp HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda brifing aldı; ardından da TBMM’de HDP’lilerin dokunulmazlıkları isteyen Erdoğan’a destek verip, peşinden kalk bu anayasaya aykır diyerek grubunu serbest bırak...HDP’lileri de Erdoğan’a bağlı olan yargının önüne at; HDP’li milletvekilleri tutuklandıktan sonra da, bu demokrasilerde olmaz diye feryat et, toplantı üstüne toplantı yap bildiri yayınla.Bunun inandırıcılığı olamaz.
CHP’nin politikasına vereceğimiz örnek ağır olacak ama kusura bakmasınlar bize; ”öldürdüğü kişinin cenazesine katılan, cenaze namazını kılıp ve tabutuna omuz veren katilin senaryosunu hatırlatıyor.”
Erdoğan’ın şuanda uygulamak istediği sistemin adı demokrasi olmadığı kesin; ama rejimi faşizm mi diye tanımlamak gerek; yoksa babadan oğula geçmenin önünü kesen(İran ve Azarbeycan’da da Cumhuriyet var seçim yapılıyor) içinde muhalefete yol vermeyen,özgür medyayı yok sayan ve hukukun üstünlüğünü tanımayan bir Cumhuriyet sistemi mi diye okumalyız?
Kürtlerin milli iradesi olamaz,seçilmiş Kürtleri görevden almakta yetki gaspına girmiyor,hapislere atmayı da hak ediyorlar,uygulamalar da bunu göstermiyor mu?
Erdoğan, şu sorunun yanıtını amasız,lakinsiz ve fakatsız vermeli..
“Seni seçen milli iradenin önün kesmek isteyen,yetki gaspı yapmaya kalkışan 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde bulunanlar kim veya kimler; bu darbecilerin yaptıkları milli iradeyi yok saymak olmuyor mu,yetki gaspına girmiyor mu? “
Kısacası 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını niye ortaya çıkartmıyorsunuz sayın Cumhurbaşkanı?
Not:30 Temmuz’dan sonra Tutuklu gazeteci sayısı 128 idi bu sayı Cumhuriyet Gazetesinden tutuklanan 9 gazeteciyle sayı 137’e çıktı,sayı daha artacak bundan endişe duymayın. OHAL ilanından bu tarafa 155 gazete, dergi,televizyon,radyo ve yayınevinin kapatılmasından sonra 2 bin 500 gazeteci işsiz kalmış. Sıra şimdi tutuklu milletvekili sayısının çetelesini tutmaya geldi; şuan 10 HDP’li milletvekili hiç bir hukuki dayanağı olmamasına rağmen 4 kasım 2016 tarihi itibarı ile tutuklanarak çeşitli cezaevlerine konulmuş durumda!..
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025