Mehmet TIRAŞ
Ekonomi bir bilim dalı olduğu gibi aynı zamanda çetrefil bir kavramdır.
Ekonomi bilimini kutsal kitaplarla tanımlayamazsınız.
Dolar dünyanın dört bir yanında geçerli tek para birimi olduğunu kimse yok sayamaz.
Her ülke milli gelirini dolar üzerinden tanımlar.
İktisat kavramını evrensel ayağından koparır kendinize göre milli ve yerli gibi saçma sapan hamaset sözlerle seçmen kitlenizi inandırabilirsiniz ama ekonomi biliminin duvarına çarpmadan kurtulamazsınız.
Ekonominizi yeryüzü ile kıyaslamadan rasyonel bir yola oturtamazsınız. Kendinize göre eğip bükmeye kalkarsanız sonunda çuvallarsınız..
Cin çarpması gibi olur ve doların TL’yi ne hale getirdiği ortada.
Bir günde bir toplumun alım gücü yüzde 20 azalır mı?
Maalesef öyle oldu dolar bir günde 5 TL’den 6 TL 80 kuruşa kadar çıkıp,6.5 TL seviyesinde seyretmeye başladı ve her şeyi allak bullak etti.
Dövizdeki artış, iktidarı başı kesik tavuğa çevirdi.
Kısa hatırlatmalar yapalım Erdoğan dolar ve ekonomi ile ilgili ne diyordu;24 Haziran erken ve baskın seçim kararı aldığında..
“Bu kardeşinize yetkiyi verin dolar ve faizle nasıl baş edilirmiş görsünler.”
Halkta inandı ve Erdoğan’ı yüzde 52.5 oy ile Cumhurbaşkanı seçti,partisini de tek başına iktidar yaptı ve tek adam olarak ülkenin başına getirdi..
Ülkeyi bir şirket gibi yönetmek istediğini açıklıyordu..
Devleti de parti gibi yönetmeye başladı.
24 Haziran seçim sonuçlarından sonra hemen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini uygulamaya başladı.
Bu sistemle Türkiye şaha kalkacak bölgenin parlayan yıldızı ,tüm İslam ülkelerinin ve mazlumların da umudu olacaktı.
16 Bakandan oluşan hükümet sisteminin içinde hukuk ve demokrasi ile ilgili hiç dişe dokunur bir ibare geçmiyor, hepsi tek adam dayanan ve güvenlik kararlarını içeriyordu.
Valiler ve kaymakamları Erdoğan kendine bağladı..
Parlamento işlevsiz hale getirdi.
Hazinenin ve maliyenin başına damadı Berat Albayarak’ı getirmesi, aslında Erdoğan’ın ekonomiyi kimseye güvenmediğinin işaretiydi bu..
Piyasalar ve girişimciler Erdoğan’ın damadını ekonomiden tek sorumlu tayin etmesine güven işareti vermedi, döviz kurları Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine olumsuz tepkiyle karşıladı. Çünkü yeni hükümet sisteminde hukuksal bir güvence yoktu.
Doların bu kadar birden ateşinin düşürülemeyecek bir seviyede yükselmesi,ABD’den gelen Türkiye aleyhine alınan yatırım kararları ve alüminyum ve çelik için gümrük vergilerini artırması tuzu biberi oldu.
Bu ekonomik tehlikeyi önceden hem de Akp’nin içinden söyleyenler oldu..
Akp’e hükümetlerinde uzun yıllar ekonomiden sorumlu devlet bakanı Ali Babacan yıllarca şu tezini savundu ama Erdoğan, kurmayları ve yandaş medyası hiç kulak asmadı.
Babacan’a kulak verelim:”Ekonomideki büyümenin kalıcı ve istikrarlı olması için, AB standartlarında hukuki reformlar yapmalıyız..Yoksa yabancı sermaye bu ülkede kalıcı yatırım yapmaz, sıcak para gelmez ve bir günde yabancı sermaye bu ülkeyi terk eder” demişti.
Erdoğan başta olmak üzere yandaş medya ekonominin demokrasi ve hukukla ne alakası var dercesine hiç umursamadılar,sandıktan çıkan sonuçtan ve milli iradeden bahsettiler.
Erdoğan ve ekibinin ekonomi deyince anladıkları tek şey beton ekonomisi..
Başladılar köprüden,yoldan,hava limanından ve tünellerde anlatmaya..
Doların yükselmesi hane halkının alım gücünü etkilemez diyen Bakan Fikri Işık’tan tutunda,dolar bizim ekonomimizi teğet geçer,yel kayadan toz alır misali kulağa hoş gelen sözlerle hamaset yapanlardan geçilmiyordu.
Dövizin bir sel gibi TL’yi önüne katması ve mum gibi eritmesi karşısında;Yandaş medya bu bir algı operasyonu diyerek manşetlerle parlattı ve peşinden komplo teorisi üretenler sıraya girdiler; yandaş kanallarda koro halinde nakarat yapmaları,ekonomide gelinen tehlikeyi yok saydılar.
Yandaş medyanın tetikçi esnaf gazetecileri hala da devam ediyor,bu ekonomik tablodan hükümeti değil de, muhalefeti ve dış güçleri sorumlu tutuyorlar.
Osmanlı da oyun bitmez misali komplo teorileri havada uçuşuyor; darbeyle başaramayanlar,siyasi olarak bizi teslim alamayan düşmanlarımız, ekonomik savaş ilan ettiler,demeye başladılar.
Perki siz 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağını niye ortaya çıkartmıyorsunuz?
Gerçekle yüzleşmedikçe Erdoğan ve medyası komplo teorilerine sarılıyor başarı varsa Erdoğan’ın, başarısızlık düşmanların.
Muhalefet ve mesleğine ihanet etmeyenler yazıp söyleyenler Erdoğan’a bu ekonomi politikanız ve devlet eliyle yaptığınız savurganlık ve saltanat ülkeyi uçuruma sürükler;Washington-Ankara hattındaki gerginliğin faturası ağır olur dedikçe..
Erdoğan,bunlar bizim yaptıklarımız yapmak şöyle dursun hayal etmeye bile cesaret edemezler,bizi kıskanıyorlar,bunlar üç koyunu güdemeyenler bize akıl veremezler;dış güçlerle iç içe olanlar akıllarını kendilerine saklasınlar deyip,hitap ettiği topluluğa ver coşkuyu misali avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Erdoğan’ın genel siyaset anlayışı başarı kendine aittir ve kimseyi de ortak etmez ama başarısızlık varsa bu dış güçler ve onun içerideki dış güçlerle iç içe olan düşmanlarındır.
Ne güzel değil mi?
Erdoğan hiç kusura bakmasın, ekonominin dip yapmasının ve ülkede ekonomik kaosun oluşmasında bizzat kendisi ve hükümetleri sorumludur..
Demokratik toplumlarda seçilmişler nerede hesap veriyorsa Erdoğan’da orada verecektir.
Erdoğan’a soruyoruz vatandaş olarak;vatandaşlarına çağrıda bulunuyorsun yastık altında olan dövizlerinizi ve altınlarınızı bankalara gidin ve TL’ye çevirin diye..
Siz niye merkez bankasında döviz tutuyorsunuz, TL’ye niye çevirmiyor; yabancı şirketlere verdiğiniz ihaleleri neden dolar üzerinden anlaşma yapıyorsunuz?
Demokrasi ve hukuktan uzaklaşarak liyakat sahibi olmayan insanları göreve getirerek ne ekonomide istikrar olur,ne de sorunları çözebilir ne de içeride barış ve huzur içinde ülkeyi yönetebilirsiniz.
Türkiye, tek adam sistemine geçtikten sonra demokrasi liginden düşmüştür.
Demokrasi ve hukuka dönmeden bütün yollar çıkmaz bir yoldur.
Ekonomi doğanın kanunu gibidir, ekonominin kurallarını yok sayarsanız yaşadıklarınızın daha da kötüsünü yaşatır size.Para güvenilir yere gelir OHAL ile siz bu güveni yok ettiniz.
Erdoğan’a bir önerimiz var; mesleği iktisatçı olan gazeteciler ve akademisyenlerle çıkın ekonomiyi canlı bir televizyon kanalında tartışın.
“Onların doları varsa bizim de Allah’ımız var..”
Bu sözü bu ülkenin Cumhurbaşkanı söylüyor.
Bu sözü demokratik dünya kamuoyu ne kadar ciddiye alır.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025