Melih ALTINOK
Gözler, Ak Parti’ye her kesimden eleştirilerin yoğunlaştığı bir dönemde “değişim” sloganıyla Kurultay yapan CHP’de.
Partinin üçüncü güne sarkan kurultayında oylanan Parti Meclisi (PM) listesi de dün nihayet netleşti.
Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayda başarılı bir stratejiyle “çarşaf liste” müjdesi vererek parti içi demokrasi vurgusunu güçlendirdi. Ancak “anahtar” ve sonrasındaki “maymuncuk” listesiyle de istediği sonucu büyük oranda elde etti.
Parti içindeki dört ana eğilimi de tatmin edecek bir sonuç aldı.
Eski Yarsav Başkanı Emine Ülker Tarhan, Ergenekon sanığı Gürbüz Çapan ve Nur Serter gibi isimler yönetime giremese de, Ankara Başkanı Metin Feyzioğlu, İlhan Cihaner ve Burhan Şenatalar gibi ulusalcılar PM’ye girdi.
Listeyi delen Fikri Sağlar, Murat Karayalçın ve Ercan Karakaş da yeni dönemde SHP çizgisini PM’de yansıtacaklar.
Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin ve Şafak Pavey delegeden destek bulurken, Aytun Çıray gibi “endişeli sağ” çevrelerin desteğine sahip bazı milletvekilleri de yönetimde temsil edilecek.
Delegeye sorumluluk yükleyen ve aldığı onayı önümüzdeki dönemde izleyeceği perspektif için “güven oyu” olarak tepe tepe kullanacak Kılıçdaroğlu’nun sonuçtan gayet memnun olduğunu biliyoruz.
Peki parti içerisinde “mekanik” bir çoğulculuk tahsis etmesi, CHP’nin girişte bahsettiğimiz konjonktürün nimetlerinden yararlanmasına ve AK Partiye “alternatif” oluşturmasına yeter mi?
Bu “birlik” Kılıçdaroğlu’nun sözlerine atfen Taraf’ın kurultayın ikinci gün manşetine taşıdığı temenniyi, “cenazeyi kaldırmayı” sağlayabilir mi?
Tıpkı Ak Parti’ye yaklaşımında olduğu gibi, kategorik ve özcü yaklaşımlardan uzak duran bir demokrat olarak benim temennim de ana muhalefetin etkinleşmesinden ve güçlenmesinden yana.
Ancak burada nüans, hakkında bu temennilerimizi dillendirdiğimiz muhalefetin, siyasal iktidarın eleştirdiğimiz siyaseten muhafazakârlaşmasına mı yoksa gündelik yaşam pratiklerine dair kaygıları bayrak yapıp modernizm ekseninde bir vurguyu mu güçlendireceği.
Zira son dönemde hükümete yönelik eleştirilerin fiili içki yasakları, Çamlıca’ya cami tartışmaları ve kürtaj polemiğine odaklanmasının, oluşması arzu dilen muhalefeti manipüle ettiğini düşünüyorum.
Hükümetin devlet aygıtını dönüştürme sürecindeki büyük hataları ve bu yoldaki reform vitesini küçültmesini es geçerek endişeli modernlere yaklaşan muhalif dilin baskın çıkması çözüm değil.
Hatta bu sığ perspektif yasakçı zihniyeti geriletmek bir yana, halkı yanında konumlanmış demokrat devletin kurumsallaşması mücadelesini hedefinden saptırıyor. Gündelik yaşam pratiklerine dair daha azla özgürlük çığlığını yalnızca bir kesime ait, marjinal bir talep noktasına indirgiyor.
Dolaysıyla CHP’nin muhalefetinin, Ak Parti’nin “yaptıklarından” ziyade yarım kalan ve beklenilen “yapmadıkları” üzerine yoğunlaşması gerekiyor.
Gerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun merakla beklenen ancak asgari beklentileri bile karşılamayan ilk günkü klişe konuşması, gerekse kurultay salonunda CHP tabanın sosyolojisini yansıtan atmosfer bu konuda ciddi ipuçları veriyordu.
Bir yanda konuşmasında Başbakan’ı Uludere’ye çağıran partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Öte yanda, açık söylüyorum, sadece ve sadece Kürt olduğu için Sezgin Tanrıkulu hakkında şu ifadeler içeren broşürler dağıtan delegeler:
“Partimizin iktidar olmaması için aramıza sızdırılan ajan Sezgin Tanrıkulu’nu listeden silelim, ülkemizde hükümet kuralım!”
CHP’nin ve memleketteki muhalefetsizliğin sorumluluğunu, demokratların “kredi” konusundaki cimriliğine bağlamak gerçekçi bir tutum değil.
Sayın Kılıçdaroğlu, partisinin ciddi alternatif olarak siyaset sahnesindeki yerini almasını arzu ediyorsa, önünde hiçbir engel kalmayan bir lider olarak daha cesur adımlar atmalı.
Bir yandan “cenazeyi kaldırmak” için destek isterken, öte yandan hiç riske girmeden delegenin ve kemik tabanın popülizmini okşayıp “ölünün” mazisini diriltmek için çabalamalı.
Partisindeki Hüseyin Aygün gibi demokrat ve değişimi temsil eden isimlerin, burama buram sol şovenizm ve liberalizm düşmanlığı güzellemesi yapılan kurultay salonunda niçin sessiz sedasız gezdiklerini düşünerek işe başlayabilir mesela.
Kendisine seve anlatırız.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019