Yusuf Kaplan
Tek kanatlı bir kuş uçamaz...
Kanadı kırık bir kuşun uçmasını beklemek de hayaldir.
Türkiye hem tek kanatlı kuş hem de kanadı kırık kuş gibi.
Dünyanın sömürgeleştirilemeyen tek ülkesiyiz ama üzerimizden yüzlerce yıllık bir sömürge silindiri geçmiş, her şeyimizi tarumar etmiş bir müstemleke ülkesini andırıyoruz!
***
Eğitim sistemimiz, bizim medeniyet iddialarımız, ruhumuz ve dinamiklerimiz ekseninde işlemiyor.
Kültür dünyamız, müstemlekeci kafaların, metamorfoz yemiş, celladına âşık tasmalı çekirgelerin işgali altında!
Fikir hayatımız, yok bile.
Bir ülkenin eğitim sistemi, çocuklarına, sadece kuru bilgi vermez.
Bir ülkenin eğitim sistemi, çocuklarına ruh vermekle, ideal, kişilik ve tabiî ahlâk kazandırmakla yükümlüdür.
Bunun için de bir yandan özgüven öte yandan başkalarına saygı anlamında, başka dünyaları keşfetme kaygısıyla tevazu ile donatmak, kuşatmak ve kanatlandırmak, bir eğitim sisteminin birincil vazifesidir.
Kültür, sanat ve fikir hayatı, yalnızca Batı’da üretilenleri buraya aktarmakla ya da burada tepe tepe tüketmekle, bu ülkenin önünü açamaz; bu ülkenin çocuklarının ufkunu genişletemez; aksine, bu ülkenin çocuklarını hem zihnen felçleştirir hem de fiilen köleleştirir.
***
Bu ülkede sığ pozitivist / seküler bir eğitim sistemi, çocuklarımızın zihnini, ruhunu ve aklını körleştiriyor, yok ediyor!
Sanıldığı gibi Batılı bir eğitim sistemi filan yok bu ülkede: Sömürgeci bir eğitim sistemi hükümferma her bakımdan.
Eğitim sistemi de, kültür-sanat hayatı da, medya rejimi de çocuklarımızı mankurtlaştırıyor; kendi değerlerimize yabancılaşmış, metamorfoz yemiş kimliksiz, ruhsuz, entelektüel melekeleri donmuş, Batı’ya aşağılık kompleksiyle bakan, zihni felçleşmiş, ruhunu yitirmiş, kaygan zeminlerde patinaj yapan, dekadansla dans eden şizofren kuşaklar yetiştiriyor sadece.
Dolayısıyla bizim aşılamamış, insanlığa sunduğumuzda adaleti, hakkaniyeti, ferağati, kanaati, fedakârlığı, paylaşmayı dünyaya armağan edebileceğimiz evrensel değerlerimizi değil, çocuklarımızı ruhsuzlaştıran, bencilliğin, kariyerperestliğin, başarı putunun kölesi hâline getiren ya da uyuşturucu müptelası yapan, türlü deizm biçimlerinin eşiğine fırlatan, bizim medeniyet birikimimize ve ruhumuza tastamam yabancı, hiç bir “yaratıcılığı”, özgünlüğü, özgürleştiriciliği olmayan, pozitivist, posası çıkmış seküler / Batılı zihin setlerini, anlam haritalarını enjekte ediyor, Batılı değerlerin misyonerliğini yapıyor eğitim sistemi de, kültür, sanat ve medya rejimi de!
İnsanlığın ekmek kadar su kadar ihtiyaç hissettiği bu aşılamamış ve anlaşılmamış, aksine sürgit aşınan, aşındırılan evrensel değerlerimizi yok sayıyor, su gibi harcıyor!
Üç bakanlık, okullarımızı daha güvenli hale getirmek için güvenlik önlemlerini artırma kararı aldı, ortak bir protokol imzaladı.
İçişleri, Millî Eğitim ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarının böyle bir adım atmaları, elbette ki, önemli.
Ama bu adım bile, okullarımızın ne denli korunaksız, çocuklarımızın ne denli sahipsiz olduğunu gösteriyor aynı zamanda.
Çocuklarımızı kaybediyoruz...
Genç kuşaklar, gözümüzün içine baka baka yok oluyor... Elimizden kayıp gidiyor...
Genç kuşaklarımızın da, ailelerinin de, yöneticilerimizin de şu soruları sormaları gerekiyor kendilerine:
Hangi kültürü yaşıyoruz?
Hangi rüyaları görüyoruz?
Hangi idealleri taşıyoruz?
Hangi iddiaları hayata geçirme mücadelesi veriyoruz?
Bu sorular üzerinde düşününce, kendi kültürümüzü, kendi zamanımızı, kendi dünyamızı yaşamadığımız, kendi hayallerimizi, kendi iddialarımızı değil başkalarının hayallerini, başkalarının iddialarını hayata geçirmekten başka bir şey yapmadığımız gerçeğini görünce uykularınız kaçmıyorsa, bu ülke bitmiştir, diye hükmedebiliriz!
***
Her zaman söylediğim gibi, gençlerini ihmal edenler, geleceklerini imha ederler.
Hayalleri olmayanlar başkalarının hayallerini yaşarlar!
Hayalleri olmayanlar başkalarının hayallerinde yaşarlar!
Hayalleri olmayanlar başkalarının hayalleriyle yaşarlar!
Bu toplum, eğitim sistemini, kültür, sanat ve medya hayatını, insanlığın şiddetle ihtiyaç hissettiği bizim evrensel medeniyet değerlerimiz, ruhköklerimiz ekseninde silbaştan yeniden inşa edemezse, bırakınız insanlığa bir şeyler sunabilmeyi, varlığımızı sürdürebilmemiz bile tehlikeye girer.
Bu ülkenin en temel sorunu medeniyet sorunu, dolayısıyla hâdiselere kendi medeniyet perspektiflerimizle bakabilme, yorumlayabilme meselesidir.
Medeniyet fikrimizi, perspektifimizi, ruhumuzu ve dinamiklerimizi eğitim, düşünce, kültür, sanat, medya hayatımıza nakşetmenin, gergef gibi işlemenin yollarını bulamazsak, yok olmaktan kurtulamayız.
Ruhunu koruyamayan bir ülkenin, bedenini korumasını beklemek olmayacak duaya âmin demektir.
Ruh, köklerde gizlidir, göklere yönlendirir. Köklere inemezseniz, göklere yükselemezsiniz.
Eğitimde, kültürde kazanılamayan bir istiklal ve istikbal mücadelesi, kaybedilmeye mahkûmdur.
O yüzden, bu ülkenin eğitim, kültür, gençlik sorunu, terörden de, ekonomik krizlerden de önemlidir.
Vesselâm.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020