Yusuf Kaplan
Hiç olmayacak bir yerde, Yeni Zelanda’nın ismi İsaKilisesi anlamına gelen Christchurch isimli küçük bir kasabasında iki camiye Cuma vaktinde hunharca bir terör eylemi gerçekleştirildi, 49 masum Müslüman barbarca katledildi!
Teröristin, katliamı gerçekleştirirken kayda aldığı görüntüler, insanın kanını dondurucu görüntüler!
ALÇAKLIĞIN BİR TARİHİ VAR!
Savunmasız insanları katletmek, masum Müslümanlara camide kitlesel katliam yapmak sadece barbarca değil, alçakça, korkakça ve kalleşçe bir eylemdir.
Bu vahşet, emperyalist Batı’nın tarihinin ve karakterinin özeti gibidir.
Modern Batı uygarlığı tarihi yalnızca bilimsel devrimler, siyasî devrimler, iktisadî devrimler tarihinden ibaret değildir; sömürgecilik ve emperyalizm gibi barbarlıklar tarihidir aynı zamanda.
Modernlerin gerçekleştirdikleri anlamda bilimsel devrimler, aydınlanma devrimleri, siyasi ve iktisadî devrimler de bir tür barbarlık biçimidir: Bu devrimlerin hepsi, modernlerin doğaya hâkim olmalarıyla ama aynı zamanda da araçların amaçları yutmasıyla, insanın araçların kölesine dönüşmesiyle sonuçlandı.
Gelinen noktada, modern Batı uygarlığı Tanrı’ya bir saldırı, tabiata bir saldırı, insana bir saldırı ve medeniyetlere bir saldırı olarak tezahür etti. Bu saldırılar insanlığı ontolojik yokoluş felâketinin eşiğine sürükleyen felsefî bir barbarlaşmanın yaşandığını gösteriyor bize.
Tanrı’ya, tabiata, insana ve insanlığın medeniyet birikimine barbarca saldıranların, kitlesel katliamlara yol açacak barbarlıklara imza atmaları kaçınılmaz olacaktı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları, yaşanan barbarlığın boyutlarını ele vermeye yetiyor.
Yeni Zelanda’da olmasa bile bu türden kitlesel katliamların gerçekleştirilebileceği terör eylemleri bekleniyordu. En azından ben bekliyordum, diyeyim. Hatta Batılı güçler arasında (ABD ile AB ülkeleri arasında) yaşanan güç savaşları, Çin-ABD güç savaşı gibi küresel gerginliklerin hem dünyayı ekonomik sorunların eşiğine fırlattığı hem de yeni kaosların beklendiği bir ortamda Müslümanlara karşı kitlesel katliamların artarak süreceğini düşünüyorum.
SİLAH, TÜRKİYE’YE NİÇİN DOĞRULTULDU?
Yeni Zelanda’daki terör eylemine gelecek olursak...
Bu terör eyleminin rastgele, münferit bir eylem değil, iyi planlanmış, istihbarat örgütlerinin işi bir eylem olduğu anlaşılıyor. O yüzden bu terör eyleminin Türkiye’yi hedef alan boyutları aslâ tesadüfî olamaz.
Yeni Zelanda’da kurşun masum Müslümanlara sıkıldı ama silah Türkiye’ye doğrultuldu!
Bunu göremeyen ya salaktır ya da asalak!
Teröristin silahlarına yazdığı mesajlara iyi bakın, göreceksiniz bunu!
Yeni Zelanda’daki katliamda Haçlı ruhu hortladı -kelimenin tam anlamıyla!
Teröristin yayınladığı bildiride yer alan bizimle ilgili şu cümleler bunun ürpertici göstergeleri:
“İstanbul yeniden Hıristiyan şehri olacak. Ayasofya minarelerden temizlenecek.”
Dahası, bildiride Erdoğan’dan ve Türkiye’den de tehditler savurarak sözediliyor olması çok manidar!
Silahın üzerinde “Türk Yiyici” (Turkofagos) yazıyor.
Şarjörlerden birinin üzerinde, II. Viyana Kuşatması’nın tarihi, 1683, var.
Diğerlerinde ise, Murad Hüdavendigâr’ı şehit eden Sırp Miloş Obiliç’in ismi yazıyor Kiril alfabesiyle.
Terörist, Sırpça şarkı dinliyor. Çetnik şarkısı bu. Şarkıda şöyle deniyor: Karaciç, Sırplarına yol göster, kimseden korkmadıkları görülsün. Dikkat edin Ustaşa’lar (Hırvatlar), dikkat edin Türkler!”
Teröristin yazdığı isimler şunlar: Miloş Obiliç, Marko Popoviç, Stefan Lazar, Bajo Pivljanin, Novak Vujosevic, Serban Kantakuzin, Edvard Kodrington, Marko Bragadin...
Hepsinin ortak yanı, Osmanlı’ya karşı mücadele etmiş olmaları.
İstanbul’un fethini unutmadılar!
Ayasofya’yı unutmadılar!
Osmanlı’yı unutmadılar!
Ya biz?
Kim olduğumuzu çoktan unuttuk bile!
Bütün dünyada İslâm düşmanları Müslüman’a “Türk” diyor ve intikamını böyle alıyor. Sen unutsan da Türk olduğunu düşman unutmaz.
Türkler, müslüman olduktan sonra hem İslâm tarihinin kaderini değiştirdiler hem de dünya tarihinin akışını değiştirdiler. Dünyaya adaletin, hakkaniyetin, hakkın, hukukun, barış içinde bir arada yaşamanın, medeniyetin ne demek olduğunu öğrettiler.
O yüzden Türkiye, dünyanın ruhu, mazlumların umudu, zorbaların kabusu oldu.
Bunu bizden de çok iyi biliyor Batılı emperyalistler ve barbar çocukları! O yüzden Türkiye’yi dize getiremedikleri (İslâm’dan, İslâmî medeniyet iddialarından uzaklaştıramadıkları) sürece, zorba düzenlerinin sürmeyeceğinin farkındalar.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020