Ahmet AY
ABD terörle yüzleşen, terörden büyük zarar gördüğünü iddia eden bir ülke olduğu gibi, aynı zamanda “terörle mücadele gerekçesi” ile ülkeleri işgal eden bir devlettir.
Biz bu yazımızda ABD’nin geçmişten günümüze terör örgütleri ile “işveren-işçi”ilişkisini irdelemeyeceğiz. Amacımız terörden bu kadar muzdarip! ABD’nin FETÖ elebaşı Gülen’i Türkiye’ye vermeyişini ve bunun geçersiz gerekçelerini deşmek.
2000 yılına aylar kala ABD Fetullah Gülen’in ülkesinde “hasta-misafir” olarak kalmasını sağladı. Yabancılarla ilgili karar verme mercii olan makamlar önce Gülen’i, “Senin ABD’de ikamet etmen çok zor” diyerek köşeye sıkıştırdı. Sonra CIA Gülen’e referans oldu ve onun bugüne kadar ABD’de kalmasına imkân tanıdı.
Değil Gülen, onun şartlarında kim olursa olsun eğer ABD gibi bir devletin istihbaratı nezdinde akreditasyon sorunu yaşamıyor ise bilin ki söz konusu kişinin o istihbaratla bir “akrabalığı/yakınlık”lığı vardır. Ne kadar akraba, o kadar akredite.
15 Temmuz ihanet kalkışmasında FETÖ’cü üniformalı teröristlerin uçaklarla, tanklarla milleti, TBMM’yi, Başkanlık Külliyesi’ni bombaladığı ve 250 insanımızın şehid olduğu anlarla ile ilgili görüntüler bütün dünya televizyonlarından canlı yayınlandı.
Anlayacağınız, 15 Temmuz 2016 akşamı ve 16 Temmuz öğlen saatlerine kadar FETÖ’cü teröristlerin darbe girişimi dünyanın gözleri önünde cereyan etti.
İşte bu darbe ve işgal girişiminde 250 insanımız şehid düştü, 2200 kardeşimiz de yaralanıp Gazi oldu.
Bu darbe girişiminin elebaşı Fetullah Gülen’dir. Bu darbeye katılan askerlerin yüzde 99’u Fetullahçı Terör Örgütü mensubudur. Amerikalı yetkililer bunu benden, sizden daha iyi biliyorlar. O zaman sorun ne?
ABD 15 Temmuz akşamı bizden yana olmadı. ABD o akşam NATO üyesi ve stratejik ortağı olan Türkiye’nin darbeyi püskürtebilmesi için de hiçbir şey yapmadı. ABD’lilerin o melun darbenin başarılı olması için neler yaptığını ise geçmişte yazmıştık. 1960, 1971, 1980, 1997 muhtıra ve darbelerinde müttefikimiz ABD sahnedeydi, maalesef.
Bu Amerika 15 Temmuz kalkışmasının başı, FETÖ’nün kurucusu ve elebaşı olan Gülen’i “yargı işi” gerekçesi ile Türkiye’ye vermiyor.
Dünyanı gözleri önünde cereyan eden darbe,
İtirafçıların yüzde 99,9’u FETÖ’cü olduklarını kabul ediyor,
Ama ABD Feto’nun bu işte bir dahli var mı yok mu araştırmalarındaymış!..
Bu ABD, bizim bildiğimiz ABD değil mi?
ABD bugüne kadar kendi yargısına dahi zerre saygı duymuş mu? Yargısını bağımsız bırakmış mı?
Biliyoruz ki dünyanın hiçbir ülkesinde kayıtsız şartsız yargının bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü hâkim değildir.
Bu ABD, öldürülen başkanlarının asıl fail ve katillerinin yargılanma sürecini nasıl manipüle ettiğini bildiğimizi bilmiyor mu?
Başkanlarını öldürürken de başkanlarını mahkûm ederken de “pause” konumunu koruyan ABD yargısı, Gülen hakkında karar verecek öyle mi?
ABD makamları da yargı henüz bir karara varmadığı için ve dolayısıyla hukuka son derece bağlı! oldukları için! tarihin en alçak terörist başı olan Gülen’i bize teslim etmiyor.
Biz ABD ve hukukunu, yargısını bilmesek inanırdık, lakin ABD’den iç hukukuna olduğu gibi uluslararası hukuka da saygı beklemek abestir.
ABD’de yargının siyasi bir manivela olarak kullanıldığını Kennedy suikastını örtbas etmesinden biliyoruz.
Bakınız, daha birkaç gün önce verilen bir yargı kararına bakalım ve ABD’deki yargının ikiyüzlülüğünü görelim:
2014'te Florida’da 3 çocuk babası G. Hill adındaki siyahi adam, komşularının “gürültü çıkarıyor” şikâyeti üzerine evine gelen Polis Şefi tarafından silahla vurularak öldürülmüştü.
ABD’nin hukukun üstünlüğüne bağlı ve de bağımsız yargısı! Siyahi adamı alkollü olduğu gerekçesiyle yüzde 99 oranında kusurlu buldu. Garaj kapısının dışından ateş açan Polis Şefi ise "silahı vardı" savunmasıyla suçsuz bulundu.
ABD yargısı maktul Hill'ın ailesine 4 dolarlık (yazı ile dört dolar) tazminat verilmesini karara bağladı: "kusur oranı" sebebiyle "yüzde bire" yani dört sentedüşürüldü. Yani ABD’nin bağımsız, tarafsız ve hukukun üstünlüğünü esas alan yargısı bu cinayette öldürülen Siyahi ABD vatandaşı G. Hill için ailesine 17 kuruş (yazı ile, on yedi kuruş) ödüyor.
Bu ABD Guantanamo’ya binlerce masum insanı kaçırıp götürürken yeryüzünün en hukuk yoksunu ülkesinin bile göze alamayacağı bir hukuksuzluk sergilemişti. ABD, bununla adeta “güçlüyüm yaparım, kimse de karşı çıkamaz, çıksa da umursamıyorum” dememiş miydi?
Saymakla biter mi?
İşte stratejik ortak ABD, Türkiye’de darbe yapan teröristlerin başı, 1 numarası olan Fetullah Gülen’i koruyor, kolluyor, sahipleniyor.
Biliyoruz, bu işler devletlerin diplomasi dışı dilidir. Devletlerin dilini geçmişte yazmıştım.
ABD, FETÖ adlı terör örgütünün başı Gülen’i en kısa sürede Türk yetkililere teslim etmez ise bize düşmanlık ediyordur. ABD, istediği kadar Münbiç konusunda Türkiye ile anlaşsın bu “düşmanlık” konusunu değiştirmez. Kaldı ki Münbiç konusunu da Türkiye ABD’ye boyun eğdirmiştir. FETÖ konusunda da boyun eğmek istiyorsa, yakında inşaallah.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019