Ahmet TAKAN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koordinatör başdanışmanı, İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, medyada yer alan haberlerin satırlarını alt alta getirerek TBMM’ni soru önergesi bombardımanına tutan mebuslardan değildir. Çok çalışkan siyasetçi görüntüsü vermek için çoğunun tercih ettiği bu yola tevessül ettiğine hiç rastlamadım. Kendisini uzun yıllardır tanırım. Ne zaman odasına ziyarete gittiysem masasının üstü hep dosyalarla dolu olur. Bilgiye, araştırmaya dayalı siyaset yapma yolunu seçen ülkemizde ender rastlanan siyasetçilerdendir. Ayrıca, iyi bir arka kanal diplomasisi uzmanıdır…
Yukarıdaki satırları bir siyasetçiyi pohpohlamak veya şişirmek veya kendime bir menfaat sağlamak maksadıyla kaleme almadım. CHP sempatizanı veya taraftarı olmadığımı cümle alem bilir. Ve hatta yarın seçim olsa şu günkü hali ile CHP’ye oy vermek aklımın kıyısından bile geçemez. Ancak, bu memlekette işini hakkı ile doğru dürüst yapan mebusa hasretiz!.. Rastladığımızda mal bulmuş mağribi gibi sarılmamızda o yüzden…
★★★
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın bu haftaki değerlendirme raporunda çok önemli bir iddia var. Toprak, “İktidar, ‘9 RAKAMLI ADRES KODU’ adı altında yeni bir izleme-gözetleme düzenlemesini uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Bu düzenleme ile tüm adresler 9 rakamlı bir koda indirgenerek Adres Kayıt Sistemi’ne yüklenecek. Böylece o adresle ilgili tüm bilgiler veriler, ziyaretler, gönderiler, kişisel ve özel hayat verileri takibe alınacak. Bu sistemin adı dijital fişlemeli polis devletidir ve seçmen kütüğünün kontrolü olanaksız hale gelecek!“ diyor.
Erdoğan Toprak’ın bu çok önemli tespitinden alıntıları dün bazı internet sitelerinde okumuş olabilirsiniz. Ancak, “Nasıl olsa medyada yer aldı” diyerek geçiştirilecek türden bir iş değil bu!.. Geniş kitlelerin haberdar olması lazım. Üzerinde çok tartışılması gerekir. Uyanık olmanın da ötesinde hassasiyet patlaması yaşanması lazım!.. Ve iktidar –eğer başarılabilinirse – yanlış yoldan döndürülmelidir.
★★★
Erdoğan Toprak’ın iddialarının ayrıntıları;
-AK Parti iktidara geldikten sonra hızla hayata geçirilen ilk işlemlerden birisinin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) olduğunu, ardından TC Kimlik Numarası ile ADNKS’nin entegre edildiğini biliyoruz. Ardından Yüksek Seçim Kurulu’nda (YSK) SEÇ-SİS adlı yazılımla seçmen kütüklerinin elektronik ortamda hazırlanması, ADNKS ile SEÇ-SİS’in entegrasyonu adımları atıldı.
-Öyle ki, seçim sonuçları bir gecede açıklanır hale geldi. Seçmen kütükleriyle oynandığı defalarca ölülerin seçmen yazıldığı, o adreste oturmayan onlarca kişinin tek adrese seçmen kaydedildiği defalarca ortaya çıktı. Mezarlıkların adres gösterildiği seçimler yaşadık. Şimdi bu sistem 9 rakamlı bir kodla tanımlanacak. Daha önce bir seçmen apartmanındaki diğer dairelerde kayıtlı kişileri isimlerini görerek, kütüğe itiraz edebilirken 9 kodlu sistem sonrası artık herkes sadece kendi 9 haneli adres kodunu bilebilecek. Sokağındaki, mahallesindeki, apartmanındaki kişilerin rakam kodlarını bilemeyeceği için adresin, apartmanın, seçmen kütüğünün kontrolü olanaksız hale gelecek.
– Seçimlerde sahte seçmen, ölü seçmen, adreste yaşamayan seçmen yazımı kolaylaşacak ve kimse denetleyemeyecek. Sadece İçişleri Bakanlığı Adres Daire Başkanlığı bu dijital sistemin kontrolünü elinde tutacak! Bunun da ötesinde iktidar, bu 9 rakamlı adres kodlarını izleyip-gözleyip-gözetleyip her adresteki yurttaşın özel yaşamını, gelen postasını, kargosunu, gönderisini, ziyaretçisini, kredi kartı harcamasını, e-alışverişini izleyebilecek, ikametini takip edebilecek.
-İktidar; geldikleri günden beri sürekli şekilde yeni dijital sistemleri uygulamaya sokarak vatandaşın izlenmesi yönünde yeni adımlar atıyor. Kısa süre önce tüm kimlikleri dijital çipli kimliklerle değiştirdiler. Ardından ehliyetleri yenileyerek çipli ehliyet ve pasaporta geçtiler. Şimdi İçişleri Bakanı kimlik-ehliyet-banka kartı-kredi kartı-banka hesap bilgileri-TC kimlik nosu-sosyal güvenlik ve sağlık bilgilerinin tek kartta toplanacağı bir dijital çipli kartla diğer tüm kartların değiştirileceğini açıkladı. Ardından da 9 kodlu adres tanımlama sistemine geçileceği artık açık adres kullanılmayacağı duyuruluyor.
– Vatandaşın hayatını kolaylaştırma kisvesi altında, Meclis’in, sivil toplumun, siyasi partilerin ve hepsinden öte vatandaşın kendisinin bilgisi dışında, herhangi bir yasa düzenlemesi yapılmadan, bir daire başkanına 83 milyonun tüm verilerinin emanet edileceği ve kontrole alınacağı bir sistem kuruluyor. Bu en başta irademiz dışında kişisel hayatımızın, özel yaşamımızın, kişisel verilerimizin rızamız alınmaksızın depolanması ve ileride hangi amaçla kullanılacağı meçhul bir şekilde iktidarın- devletin kullanımı altına alınmasıdır. Bu verilerin art niyetli kullanılmayacağının, özel hayatın ihlal edilmeyeceğinin garantisi nedir? Atanmış bir bakan ve onun atadığı bir Daire Başkanı mı?
– Adres Daire Başkanı bu sistemi kurmalarının gerekçesini vatandaşın hayatını kolaylaştırmanın yanı sıra, insanların adres ve TC kimlik numaralarını söylerken tedirginlik duyduklarını, sadece 9 rakam söyleyerek bundan kurtulacaklarını ifade ederek açıklıyor. Yıllardır adresini söylerken tedirgin olmayan, muhtara kaydını yaptıran, ikametgah belgesi alıp dileyen kuruma veren bir yurttaşın adresini söylemekten tedirgin olduğunu bu iktidar mı anlamış?
– Kişilik haklarını ve özel hayatı ilgilendiren böyle bir düzenlemenin yasayla ve milletin vekillerinin önünde, görüşülüp tartışılarak, bu sisteme habersiz şekilde dahil edilecek vatandaşın da bilgisi ve onayı çerçevesinde TBMM’de yapılması gerekir. Bu, yurttaşların ‘dijital sistem ortamında fişlendiği’ polis devleti ve George Orwell’in romanındaki ‘Büyük Birader’in tüm bireyleri ve hayatları gözetlemesi dışında bir şey değildir! Seçmen kütüklerini adres ve isim bilgisiyle kontrol edilemez hale getirerek bugünden kaybedecekleri malum bir seçim öncesi hile- sahtekarlık hazırlığıdır!
★★★
Bu rezalete bugün ses etmeyenler ileride kafasını duvarlara vururken “Atı alan Üsküdar’a geçti” yi çokça işitirler… Çadır devletine hasret kalırız!..
Eğer buna da razıysanız… O zaman sandığa ne gerek var?..
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021